Hatırlanacağı üzere TBMM seçim öncesi Nisan başlarında
tatile girdi. Bu sırada Mecliste son kabul edilen yasayla bakanlar kuruluna
kanun gücünde kararname çıkartarak kamu hizmetlerinde yeniden düzenleme yapma
yetkisi verildi.  Seçimin hemen öncesinde
de hükümet bu yetkisini kullanarak devlet bakanlıklarını kaldırdı, önceden
varolan bazı bakanlıkların yapısında değişiklik yaptı ve yeni bakanlıklar
kurdu. Parlamento için ve dışı muhalefet hükümete bu konuda kararname çıkartma
yetkisi verilmesini ve bakanlıklarla ilgili değişikliklerin mecliste tartışılmamasını
eleştirdiyse de, kamuoyunda pek bir yankısı olmadı.

            Muhalefet bu konuda haklıydı. Çünkü savaş, doğal afet gibi olağanüstü
haller dışında hükümetlerin kanun gücünde kararname çıkartma yetkisine sahip
olması, meclisin işlevini yüklenmek anlamı taşıyordu. Yargı üzerinde yürütmenin
yetkisini arttıran değişikliklerden sonra bir de böyle bir kararname çıkartma
yetkisine sahip olması, demokrasiyi daraltıcı bir tutumdu. Nitekim bunun somut
sonuçlarından biri Çevre ve Orman Bakanlığıyla ilgili düzenlemede görüldü.

 

            Bu bakanlık İmar ve İskan Bakanlığıyla birleştirilerek "Çevre,
Orman ve Şehircilik Bakanlığı" adını aldı. Ormanın çevreyle bağlantısını
kurmak mümkün oluyordu ama şehircilikle ne ilgisi vardı? Bu bakanlığın
görevlerini tanımlayan kanun hükmündeki kararnamenin 2.Maddesinin a)bendinde şöyle
tanımlanmış:

            Öyle anlaşılıyor ki, bakanlık artık bundan sonra mimar ve mühendislerin
işini üstlenecek. Bunu da bakanlık bünyesinde kurulan "Mesleki
Hizmetler Genel Müdürlüğü" aracılığıyla yapacak. İlgili kararnamede
sözkonusu müdürlüğün neler yapacağı da ayrıntılı olarak tanımlanmış. Bugüne dek
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) tarafından yapılan teknik iş
lerin ve mesleki geliştirme çalışmaların tümü yeni müdürlük tarafından yapılıyor.
Ek olarak söz konusu müdürlük müteahhitlik yapıyor, projelerin uygulanması
dahil çevreye etkilerini denetliyor, çeşitli kamu kurumlarında çalışan ya da
kamusal denetim yapan teknik elemanları yetiştiriyor ve tüm teknik alanlarda
faaliyet gösteren elemanların yeterliliğini denetleyerek kayıtlarını tutuyor.
Yani TMMOB'nin yetkileri adeta bakanlığa devrediliyor ve hükümetin çeşitli
uygulamalarına karşı meslek odalarının yerine getirdiği denetim faaliyetlerinin
önüne geçilmek isteniyor.

            Uzun söze gerek yok, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğança bu konuyla
ilgili yaptığı basın açıklamasında kısaca şöyle diyor:

            "Bilim ve tekniğin gelişimi, mühendis, mimar, şehir plancıların
yeterliliği ve bunların meslek odalarının kuralları bir bakanlığın bürokrasisi içinde yer alan
bir genel müdürlüğe teslim edilemez. Mühendis, mimar ve şehir
plancılarının ürettiği düşünce ve emekleri Dünya Ticaret Örgütü‘nün taşeronlarına teslim edilemeyecek
kadar kıymetlidir, kutsaldır. Bu ülkenin kalkınmasında ve refahında mutlaka ve
mutlaka mühendis, mimar ve şehir plancılarının emekleri hak ettiği yeri alacaktır.
Bilim ve onun ürettiği hizmet, yönetenlerin iki dudağı arasında yürürlüğe
koyacakları normlarla hayatta karşılığını bulamaz, bilim ve akıl bütün idari
metinleri, kararları aşar gider. Aklın ve bilimin ışığına inanmış ve bu ülkenin
emekten ve halktan yana olan mühendis, mimar, şehir plancıları ve onların
örgütlülüğü hiçbir düzenleyici işlemle ıslah edilemez. Bilimin kendisi
devrimcidir. Kendi statükosunu yaratanlar, kendi statükolarında yok olmaya
mahkûmdurlar, bunu biz değil tarihi yazanlar söylemektedir."

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?

kalamar "MEZE" dir.
kalamar "TAVA" dır.
yok ben yemem, haber "DOĞRU"
yiyen yemiş. Ama ben "ODUNUM"
haber yalan. bende YİCEM.