DÖRT MASKELİ KORKAK….

            Dört maskeli adam; film desen değil hikâye desen değil peki ne bu? Kim bunlar? Kimin adamı bunlar? Dertleri ne? Bu ne hikâye, ne film bu kahpelik bu korkaklık ve kalleşlik ten öte hiçbir şey olmadığı gibi. Bu dört maskeli haydut da serseriden başka bir şey değil.

            Geçtiğimiz günler de kalkanımızda Likya gazetesi sahibi ve editörü Özer Yılmaz’ın başına gelenleri hepimiz biliyoruz. İsterseniz aklıselim bu olayı biraz değerlendirelim. Bir gazeteci neden böyle bir olayla karşı karşıya kalır ve ölesiye dayak yer. Küçücük beldemizin hiç de alışık olmadığı bu olay kalkan kamuoyu vicdanını rahatsız etmiş. Yaklaşan turizm sezonu öncesi yöre esnafını endişelendirmiştir. Özer Yılmaz ya da başkası kim olursa olsun hangi sebepten dolayı olursa olsun böyle insanlık dışı ve kahpece yapılan saldırıyı kalkan halkı kendine yakışır bir şekilde kınamış gerekli tepkiyi vermiştir. Gerisi emniyete hukuka kalmıştır. Biraz ağırda ilerse sorumluların bulunup hak ettikleri cezayı alacaklarını umuyoruz.

            Bu eşkıyalığın haydutluğun gerekçesi gazetenin yaptığı bir haber yüzünden ise durum daha vahimdir. Şayet gazete asılsız ya da kişilikleri rencide edici bir haber yaptı ise, konunun başvurulacağı alan haydutluk değil hukuktur. Burası Yörük ovasıdır burada pusu kurulmaz. İnsanlar meselelerini on yıllardır yiğitçe cesurca yüz yüze çözmüşlerdir. Bu yörenin insanlarının yüzü asla ve asla maskeyle kapatılacak kadar kirli olmamıştır.

            Eski köye, kendi köylerinden adetler getirme çabası olanlar var ise ve bundan bir şekilde çıkar elde edeceklerini sananlar bilmelidirler ki çabaları boşunadır. Bu olay dâhil benzeri her türlü kalleşlik yanlarına kar kalmaz kalmayacaktır. Her kez aklını başına toplaya. KALKAN eski ve yeni yerleşenleri ile huzurlu yaşayan birçok kültürden insanın kolaylıkla kaynaşıp dost olduğu bir yerdir. Kimsenin bu huzuru bozmaya hakkı yoktur.

            Yaşanan bu kalleşçe olayda son bir soru sormak istiyorum. Özer’ in dünya tatlısı bir kızı var adı ADA. Bu vicdansızlar yapan ya da yaptıran hiç mi küçük Ada’nın gözyaşlarını düşünmediler. Onların yavruları babalarını öyle görse ne olurdu, kıyabilirler miydi kendi yavrularının gözyaşlarına. Onları ada’nın vicdanına bırakıyorum ve olayı şahsım adına bir kez daha kınıyorum.