| |||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
Amfi demek demokrasi demek...26 Ekim 2009, 15:07 Amfi demek demokrasi demek… Likya haberde yazmaya başladığım günden itibaren doğruya doğru, yanlışı ise eleştirmek her zaman en önemli ilkem oldu. Ama ve eğerli cümlelerle yanlışı doğru göstermek başkaların işi, benim değil. Son on senede Kalkan’da yeterince irdelemeden yapılan tüm icraatlara karşı çıktım, eleştirdim. Örneğin; Kalkan oto gar inşaatı başlayınca bu yapının bu denli büyük olması ne Kalkan ölçeğinde bir kent için, ne de böylesi eğimli araziye uygun olmadığını vurguladım. Ayrıca beldemize karayolu ile ulaşan turistlerin gördüğü ilk binanın önemini ve bu binanın yöre mimarisine uygun yapılması gerektiğini anlatmaya çalıştım. Tabii her zamanki gibi dinleyen olmadı. Oto garımız olacak diye bir bayram havası ki sormayın. Peki, ne oldu sonra? Bugün, Fethiye’den tutun, Antalya’ya kadar en büyük, en çirkin, en kullanışsız, en terk edilmiş yer ve benzeri tüm olumsuzlukları içinde barındırmakta, Kalkan oto garı benzerleri arasında açık ara birincidir diyebiliriz. Geçen kış ise yıkılan istinat duvarının altında can ve mal kaybı olmamasını ise sadece ve sadece şansla açıklanabilir. Bugüne geldiğimizde, sokaktaki insanlarımızın neredeyse hepsi otogarımız konusunda hemfikirdir, aynı duyguları paylaşır. Günümüze geri dönmek istiyorum. Gündemi doğal olarak fazlası ile meşgul eden okul bahçesindeki amfi konusu ile ilgili birkaç eleştirilerimi geçen sayıda bu köşenin okurları ile paylaştım. Örneğin eğer sadece okulun değil beldemizin ihtiyaçlarına yönelik bir amfi yapılacaksa bu okulun dar bahçesinde olmamalı. Zaten dolup boşalmakta sorun yaşayan bir bölgeye yeni bir sorun daha eklenmemeli. Ölçek sorunun bir daha düşünmeli. Kent merkezindeki otuz kişilik üç basamaklı amfimize ne fiziki ve ne de sosyal olarak sahip çıkamıyorken, bin kişilik otuz basamaklı bir amfinin okul bahçesinde nasıl ve kimler tarafından sahip çıkılacağını tekrar düşünülmeli. Nüfus ve tesis arasındaki oran tekrar düşünülmeli. Örneğin; bugün on beş milyon nüfusu olan 2010 kültür başkenti İstanbul’a beş milyon kişilik bir amfi yapacağız demek ne kadar anlamsız ise üç bin kişilik Kalkan’a da bin kişilik amfi önerisi bir o kadar anlamsızdır. Ve en önemlisi mevcut sorunlara, noktasal çözümlerin yeterli olmadığını ve bu sorunların genel bir kentsel tasarım projesinin çerçevesi içinde çözülmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım. Bu konunun tümü ile teknik bir konu olduğunu ve özellikle yönetimin bu denli önemli kararlar vermeden teknik bilgi eksikliğini bir an önce bu konunun uzmanları ile danışarak aşmaları gerektiğini sokaktaki insanlarla paylaştım. Tekrar etmek istiyorum bu eleştiriler tamamen teknik açıdan yapılıyorken bazı aydın yüzlü tiyatro sever çevrelerden hiç de teknik olmayan bir cevap geldi. Benim karanlık, sağcı ve yobaz bir kişilik olduğumu ve o yüzden de tiyatroya düşman olduğumu tespit etmiş arkadaşlar. Vallahi de billahi de tebrikler. Yani bu tespit ile birlikte amfi projesinin sadece bugünkü söz konusu tüm teknik yetersizliklerini ve sorunlarını çözmekle kalmamış yapıldıktan sonra gelecekte de bu yapıda meydana gelecek tüm fiziksel ve sosyal faciaları da önlemiştir. Bir daha tebrikler… Biliyorum ki bundan sonra yapılacak hiç bir açıklamanın bu konuda pek bir faydası olmayacak ama ben yine elimden geleni yapacağım. Bu işi bir olmazsa olmaz noktaya getirmeye çalışan arkadaşlara ilk şunu söylemeliyim ki bilim, dünyanın her yerinde bilimdir. Yani Güneşin çıkma nedeni, Kalkan’da başka Afrika’nın en ücra köşesindeki kasabada başka değildir. Her ne kadar başta, mimar mühendis arkadaşlarla birlikte bazı aydın çevrelerde içlerine sindiremiyorlarsa da, şehir planlama ve onun bir dalı olan kentsel tasarım da sosyal bir bilim dalıdır. Ve bu bilim dalının yıllardır dünyanın değişik ülkelerinde çok önemli üniversitelerce eğitimi verilmektedir. Eminim ki arkadaşlar yine içlerine sindiremeyecekler ama ben bu bilim dalının eğitimini Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde mastır aşamasının bitimine kadar aldım. Ve fikir beyan ettiğim konu da, ne tıp alanında, ne tarih konusunda, ne de uzay makilerin nasıl çalıştığı konusundadır. Fikir beyan ettiğim konu, eğitimini aldığım bir sosyal bilim dalı olan kent planlamasıdır. Ve eğer ki bilgi eksikliği olan aydın arkadaşlar, fikirlerini benim hakkımda pervasızca beyan edebiliyorlarsa, benim de bolca bilgim olan kent planlama konusunda fikrimi beyan etmeye sonsuz hakkım olduğunu burada vurgulamak isterim.. Amfi konusunda son olarak birkaç cümle daha etmeden edemeyeceğim. Kalkan, günümüzde her yıl dünyanın tüm kıtalarından ve değişik ülkelerinden insanları konuk eder, barındırır. Bu onlarca ülkeden gelen insanlar arasında ise bir kesim bu doğa harikası mekândan ayrılamayıp benim gibi devamlı yaşamaya karar verir. Kalkan bu yönü ile gerçekten de son derece övgüye değer bir kent ve bu açıdan da bir dünya kenti olmayı çoktan başarmıştır. Ama görülen o ki bazı özellikle tiyatro sever aydın arkadaşlar böylesi bir dünya kenti içinde dahi hala bir dünya insanı olmayı başaramamışlardır. Bu arkadaşlara hatırlatmalıyım ki, amfinin içinde yaşanacak her etkinliğin onun ruhuna yani demokrasiye uygun biçimde yaşanmadığı sürece bu yapının diğer özelliklerinin pek de bir önemi kalmayacaktır. Bu sorun bence Kalkanımız için amfinin kapasitesinden ve yerinden önce çözülmesi gereken çok daha vahim çok daha önemli bir sorundur. Diyeceğim o ki, Kalkan amfisine gelene kadar öncelikli sorunlarımızı bilmemizde fazlası ile fayda olduğunu düşünüyorum… Not1: Bu ara yanlıştan dönmenin çok büyük bir erdem olduğunu düşünerek, ben de artık yanlışımdan dönüp amfinizin kesinlikle okul bahçesinde yapılması gerektiğine inanıyorum tabi eğer üç bin kişilik yapılacaksa!... Not2: Amfimizin tüm Kalkan halkına hayırlı uğurlu olması dileğiyle… Sevgi ile kalın Dünya insanı kalın!... Bu haber 2144 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |