| |||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
Tavla bir şans oyunumudur?23 Eylül 2009, 19:06 Tavla bir şans oyunumudur? Ben tavlayı futbola tercih edenlerdenim. Usta iki tavla oyuncusunun karşılaşmasını izlemek her zaman heyecan verici olmuştur. Bu oyunun en ilgi çekici noktalarından bir tanesi gerçek yaşamdan esinlenerek ortaya çıkmasıdır. Berabere bitme ihtimalinin bulunmaması beni heyecanlandıran başka bir konu. Satranç gibi değil yani, her zaman bir kaybeden vardır mutlaka. Tavla izleyenler bilir. Oyun sırası ve sonrası konuşmalar oyunun kendisi kadar önemlidir. Oyun bitince yenilen taraf yenilginin sorumluluğundan kaçmak için değişik bahaneler bulur. Bulmak zorundadır da elbette. Yoksa bir nevi tavla bilmediğini kabullenecektir. Bahanelerin en ünlüsü ve en başta geleni ise zardır. Ve en bilinen cümleler şunlardır; ne şanslı adamsın sen. Neydi oyun boyunca attığın zarlar. Sana gelen zarlar bana gelse sen değil dünya şampiyonu gelse bir oyun dahi alamaz benden. Zar, kaybeden için yerine getirilmesi gereken bir sorumluluk değil sadece bir şansometre dir. Şansın kazanmakta tabiî ki etkisi var. Ama bu şans zaten oyun surecinde atılan bilgili ve bilinçli adımların sonucunda yaratılmıştır. Hiç düşünmeden, bilgisizce ve emek harcamadan sadece şansa dayanarak, değil tavlada hiçbir oyunda kazanamazsınız. Tavlada, kazanıp kaybetmeyi şansa bağlayanlar, ister işte ister aşktaki başarı ve ya başarısızlıklarında bilgi ve emek seviyesini tartışmaktansa her daim şansa sarılırlar. Şansına güvenip tavla oynayan bir kazanır iki kazanır ama sonra hep kaybetmeye mahkûm kalır. Tavla dünyasını bırakıp gerçek hayata dönelim. Kalkan’ın yıllardır saymakla bitmeyen sorunlarla boğuştuğu hepimizce malum. Hemen aklıma gelen birkaç tanesini size sayayım. Örneğin; yıllardır yaz aylarında patlayan su boruları günlerce su kesintisine neden olunca artık bu olay neredeyse geleneksel şenliklere dönüşmüş ve ne zaman tekrar patlayacak diye halkımızca dört gözle beklenmiştir. Kalkan’ın eski yerleşmesindeki doğal dokuya bakılmazsızın uygulanan yer döşemesi ve yaratılan eşikler bırakın özgürce yürümeyi ayakta kalmayı bile zora sokmuştur. Bir marka olma iddiasında bulunan bir kıyı kasabasının en önemli varlığı olan sahil şeridindeki düzenlemeler tümü ile keyfi, yetersiz ve içler acısı. Yapılanlar ise çoğu zaman kendi kaderine bırakılmıştır. Ya ışıklandırma ve kentsel mobilyalarımıza ne demeli. Tabi ki konu sadece fiziksel eksikliler ile kalmıyor. Kalkan’ın aynı şekilde sosyal ve kültürel alt yapı sorunları olduğunu da hepimiz biliyoruz. Benim biraz da haddimi aşarak beldemizin yeni seçilen yönetimine verebileceğim tek bir öğüt var. Kalkan’daki ister alt ister üst yapı eksikliklerin saplanmasında yeteri derecede uğraşmayıp bu sorunların çözümlerini bilgi ve emeğe değil şansa bırakırsanız, bir sonraki seçimlerde kazanmayı da şansa bırakmış olacaksınız. Ve kısa bir dönem önce hep birlikte kazanmayı şansa bırakmanın sonucunu gördük. Çekirge bir sıçradı iki sıçradı… Bir daha sıçrayabileceği de meçhul. Sözü fazla uzatmayıp bir soru ile bitirmek istiyorum. Varsayalım benzin deposu sorunlu bir arabayla, Konya’ya doğru yola çıkıyorsunuz. Yolda, onlarca benzin istasyonu varken gaz göstergesine aldırmadan arabanızın gazını zamanında doldurmuyorsunuz. Arabanız bir değil iki defa gaz bitirip, sizi yolda bırakıyor ve siz altı saatlik yolu on iki saatte alıp, sabahın dördünde eve varıyorsunuz. Böyle bir yolculuk sonrası dinlenmek için çayınızı yudumlarken yol arkadaşlarınıza kötü şanstan bahsedebilirimsiniz? Ben ettim herkes kahkahaya boğuldu, bence siz de edip kendinizi kimseyi güldürmeyiniz. Bir de önerim var. Eminim ki Kalkan halkı belediyenin düzenleyeceği bir tavla turnuvasını dört gözle bekliyordur. Sevgi ile kalın, Tabi tavlayla da… Bu haber 2087 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |