![]() | |||||||||||||||
| |||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
"NETEKİM" ÖLME NE OLUR...![]() 26 Ekim 2009, 15:01 “NETEKİM” YARGILANMADAN ÖLME NE OLUR… Gazetenin yayına giriş tarihi açısından kimi güncel olayları gecikmeli olarak yazmak durumunda kalıyoruz. Ancak, kimi olaylar, kimi yaşanmışlıklar vardır ki, her gün, her ay yazılmakta ne geç kalınır, ne de defalarca yazılmasından vazgeçilir. Hele de o olayın veya tarihin canlı tanığıysan, üstüne üstlük o yaşanmışlıkları “unutturmaya”, “unutturulmaya” yönelik sistemli bir çaba varken, tam da bu nokta da inada-inat “unutturmamak”, “unutulmamak” için bunları yazmak zorunludur. Hatta zorunluluğunda ötesinde bu bir görevdir. Bizi “yok sayanlara”, bizi “yitik hanesine” koyanlara “biz buradayız, dimdik ayaktayız” demek için bir görevdir bu. 12 Eylül 1980 ‘in üzerinden tam 29 yıl geçti. Dile kolay, tam 29 yıl… Şimdi 50’lili yaşlarda olanlar, o dönemlerde 20’li yaşların fidan gibi delikanlılarıyken, en güzel günlerinde tanıştılar kelepçeyle, işkenceyle, cezaevleriyle, idamlarla… Aradan 29 yıl geçmesine rağmen hala tartışılan bir dönemdir 12 Eylül faşist cuntası ve de tartışılacak olan. Dünya’nın faşist cunta ile yönetime gelen her ülkesinde tekrar “demokrasi”ye geçişte , cuntacı generaller yargıç karşısında hesap vermiş, yargılanmış ve mahkum olmuşlardır. Eğer ülkemizde “demokrasiden söz ediyorsak” önce bu faşist generaller yargılanmalıdır. En açık anlatımla, darbeyi yapan bu generaller Anayasa suçu işlediler. 1980 döneminde var olan Anayasa’yı hiçe sayarak, yakıp yıkarak, gerçek anlamda Anayasa’yı “ihlal” ederek “idamlık” suç işlemişlerdir. Şöyle bir geriye dönüp bakın, 12 Eylül döneminde yargılananların hemen -hemen %90’ı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının tamamını veya bir kısmını değiştirmek, yıkmak” suçundan yani TCK’ nın 146. maddesine göre “idam”la yargılandılar. Peki neymiş bu anayasayı yıkan suçlar; -Fındıkta- tütünde- çayda- üzümde sömürüye son mitingi yapmak, -Danıştay kararlarının uygulanmamasını protesto etmek, - Duvarlara “Kahrolsun Amerika” yazmak, - “Yaşasın Halkların kardeşliği” demek, -Zama- Zulme- Kara borsacılığa karşı gelmek, -İşçi-memur-öğrenci derneklerine üye olmak, yöneticilik yapmak, -Ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatan gazete-bildiri-broşür dağıtmak, afişleme yapmak, Ve biz bunların hiçbirini “inkar” etmedik, aksine “ikrar” ettik. Bugünde aynısını yapmaya hazırız dedik ve diyoruz. Dün ve bugün kim fındıkta- tütünde- çayda- üzümde sömürüye son demiyor? İstatistikler Amerika karşıtı ülkelerin basında Türkiye’nin olduğunu gösteriyor. Halkın %70’i “Kahrolsun Amerika” diyor. “Yaşasın Halkların kardeşliği” derken günlerce-saatlerce işkence gören bizler, şimdinin Türkiye’sin de Başbakanın ağzından bunları duyuyoruz. Yoksa başbakana da işkence yapmak mı lazım? Zama -zulme-faşizme-karaborsacılığa karşı çıkmak hangi demokrasilerde suçtur? Şimdilerde ölümle pençeleşen faşist cuntacı Kenan Evren… “Netekim, biz darbe yapmasaydık onlar gelecekti. Devrimciler iktidarı alacaktı” diye açıklamalarda bulunuyor. Evet.. Anayasa suçu işlediniz faşist generaller. Şimdi “darbeye teşebbüs” edenler bile içeri tıkılıp, hesap veriyor. Oysa sizler hem darbe yapıp, hem de “bizden kimse hesap sormasın” diye yakıp-yıkıp, yok ettiğiniz anayasanın yerine yenisini yaptırdığınız cunta anayasasına geçici 15. maddeyi koydurarak kendinizi “koruma” altına aldırdınız. 17 yaşındaki delikanlıyı “asmayalım da besleyelim mi” diyerek darağacına gönderirken , bırakın anayasal suçu, insanlık suçu işlediğinizin farkında değil misiniz? Eğer yaptıklarınız doğruysa, neden korkuyorsunuz? Kendinizi neden “geçici 15. maddenin” arkasına atıp saklanıyorsunuz? Bir ülkede 29 yıl süren geçici madde olur mu? Ve o ülkede demokrasi olduğu iddia edilir mi? Neden korkuyorsunuz? Çıkın meydanlara-sokaklara-çok sevdiğiniz televizyon ekranlarına. Kurduğunu ilan ettiğiniz, kurtardığınızı iddia ettiğiniz demokrasinin yargıçlarının önüne çıkıp suçsuzluğunuzu kanıtlayın. Yüreğiniz el veriyorsa “kaldırın şu geçici 15.maddeyi” deyiverin. “Netekim” siz askersiniz. Asker korkmaz, asker korktuğunu bile belli etmez. Çık savun 17 yaşında darağacına gönderdiğin “çocuğun” suçluluğunu. Belki unutmuşsundur geçmişte neler yaptıklarını. Bir kaçını hatırlatalım da şimdi yitirmekte olduğun hafızan tekrar o günleri hatırlasın. İşte “ayna” n … Gözaltına alınan : 650 bin. Fişlenenler : 1 milyon 683 bin. Sıkıyönetimde yargılananlar : 230 bin. Yargılanan örgüt üyesi : 98 bin 404. Vatandaşlıktan çıkartılan: 14 bin. Cezaevlerindeki tutuklu- hükümlüler : 52 bin. İşkence sonucu öldürülen : 171. İşkence için açılan dava ve soruşturma : 9 bin 962. İşkence yaptıkları suçlamasıyla yargılanan güvenlik görevlisi : 544. Haklarında ölüm cezası idam istenenler : 7 bin. Ölüm cezası verilenler : 517. Askeri yargıtayın onayladığı idam cezası : 124. İnfaz edilen sol görüşlü : 18. İnfaz edilen sağ görüşlü : 8. Listeyi daha da uzatmamı istersen benim köşem yetmez. Evet Faşist cuntacı “NETEKİM” paşa; Şu an kolundaki serumda astırdığın insanların ailelerinin ödediği verginin parası var. Yüreğin varsa, çıkart at o serumu! ! Sırtını dayadığın yerlerden birisi olan Fetullah hocanın senin için söylediği “cennetlik adamdır” sözü seni kurtaramaz. Sen ölümden de korkuyorsun. Ölünce yakana yapışacak olanlardan da korkuyorsun. Ama korkunun ecele faydası yok… Bu dünyadan yargılanmadan gidiyor olmana çok ama çok üzülüyorum. “Netekim” Ne olur ölme… bu dünyada hesaplaşmadan bizi sensiz bırakma. Eğer bırakıp gidersen, hani imam sorar ya son kez “hakkınızı helal ediyor musunuz?” diye.. Sana hakkımı helal etmiyorum Netekim… Bu haber 3034 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |