| |||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
EYLÜL 2009 DA GÖZE ÇARPANLAR25 Eylül 2009, 10:43 Özer YILMAZ EYLÜL 2009 DA GÖZE ÇARPANLAR Dünya’da ve Türkiye’de bİlİm Teknoloji ve Politika
Ergun Türkcan İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2009. Alet kullanmaya başlayan insanın ilk icadı yontma taşla başlayan ve her yeni buluşun birbirine eklemlenmesiyle oluşan bilgi birikimi, bilimsel ve teknolojik ilerleme, insanlık tarihiyle birlikte gelişimini sürdürmektedir. İnsanlık için hayati öneme sahip iktisadi gelişme ve refahın bir aracı olan bilimsel ve teknolojik gelişmeler, 19. yüzyıl boyunca giderek ivme kazandı; büyük şirketlerin ve daha sonra ülkelerin bu alanda politikalar belirlemeleri zorunlu oldu. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında geliştirilen bilim ve teknoloji politikaları araçları ve bunların Ulusal Yenilik Sistemleri içinde kullanımları bu kitabın ana temasını oluşturuyor. Türkiye’de gerçek anlamda bir bilim ve teknoloji politikası geliştirilmesi ise 60’lı yıllarda planlı kalkınma dönemiyle başlayarak, 1963’te kurulan Tübitak’la birlikte sistemli ve kapsamlı bir çalışma alanı haline geldi. *** Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler Ümit Hassan Doğu Batı Yayınları, 2009. Şamanlık inanç sistemi, kökeni ve temel özellikleriyle, tek tek kandaş topluluklar bakımından ve hayat tarzı olarak kandaş toplum bakımından arkaik bir asla dayanır; dünya gelişimi bakımından tarihöncesi’ne aittir; yeryüzünde hiçbir uygarlığın (medeniyet) mevcut olmadığı dönemin ürünüdür ve societas’la bütünleşir. Hattâ, şamanlığın oluşum serüveni, takvimsel zaman bakımından, uygarlığın doğuşundan (Mezopotamya-Sümer) en az 20.000 ilâ 25.000 yıl öncesinde başlar. Orta Asya şamanlığı, bütün ilkel toplulukların inançlarıyla aynı temellere dayanan; uyguladığı “teknik”ler itibariyle Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avustralya ve dünyanın bütün yörelerine yayılmış ilkel-kandaş topluluklardaki pratiklerle örtüşen; özel olarak coğrafya üretici gücü doğrultusunda oluşmuş bulunan; avcılığın geçim tarzıyla köklenmiş; gelişimi itibariyle avcılığın manevî mirasını devralmış olan Asya göçebeliğinin ayrılmaz bir tamamlayıcısı olmuş; kandaşlığın toplu eylemini simgeleştirerek bir Tarih gücü hâline getirmiş temel inanç sistemidir. *** Güzelin Biçimleri Remo Bodei Dost Kitabevi Yayınları, 2009. Güzel ve çirkin kavramlarını birbirinden farklı kılan ayrımın yeterince açık olduğu düşünülür. Oysa, İtalyan düşünür Bodei bu ayrımın hiçbir normatif ölçütle tanımlanamayacağını söylüyor. Öncelikle nesnel bir güzellik idealinin tarih boyunca farklı gelenekler tarafından nasıl anlaşıldığını ve idealleştirildiğini sorguluyor. Sonra da sınıflandırılamaz bireysel kavrayışlara dek giderek güzel mefhumunun estetik bağlamda aldığı farklı biçimleri ele alıyor. Bağımsız bir disiplin olarak estetik araştırmalarının entelektüel çevrelerde iyiden iyiye zemin tutmasını sağlayan öncü düşünür Bodei, bilhassa 1700'lerin sonundan itibaren farklı alanlarda armonik, hatta kozmik bir paradigma olarak güzel kavramının tarihsel seyrini felsefi ve sanatsal zeminde sunuyor okuruna. *** Din Üzerine Arthur Schopenhauer Say Yayınları, 2009. Felsefe ve Din: Bu ikisinin bir diğeri karşısındaki konumu nedir? Her ikisi de hakikat arayışı içinde insana yardımcı olma iddiasında olduğuna göre nasıl oluyor da biri diğerini ortadan kaldırmaya çalışıyor ya da beriki öbürünü susturmaya kalkışıyor? Kalabalıkları felsefi olarak aydınlatmak mümkün müdür? Mecaz ihtiyacı böyle bir aydınlatma imkânsızlığından mı kaynaklanmaktadır? O halde aradaki fark, birinin saf hakikat, diğerinin o hakikatin mecaza büründürülmüş ifadesi olmasından mı ibarettir? Eğer böyle ise avamın dilinde mecazın hakikate “inkılâp etmesi” ne anlama gelir? Bu durumda dinin her türlü hukuk ve düzenin vazgeçilmez temeli olma iddiası ne ölçüde savunulabilir?.. Schopenhauer Kitaplığı’nın bu yedinci kitabı Din Üzerine’de daha önceki kitaplardan sözünü sakınmazlığıyla tanıdığınız filozofun, içinde bulunduğumuz şartlar açısından da ilgisiz olduğu söylenemeyecek bu soruları yine aynı doğrudanlık ve sakınmazlıkla cevapladığını görecek ve yoğun bir düşünce metni olmakla birlikte bunu da yine bir solukta okuyacaksınız. Bu haber 1751 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |