| |||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
KAŞ'IN KAYBETTİKLERİ!17 Eylül 2009, 23:57 Özer YILMAZ Ege ve Akdeniz kıyılarındaki birçok ilçede halk yaşamsal faaliyetlerini, yerli ve yabancı turistlerin katıldıkları turizm faaliyetinden kazanabilmektedir. Bu amaçla bölge halkı Mart sonunu ve Nisan ayını iple çekmektedir. Bölgemizde tüm esnaf Mart ayı sonunda Paskalya tatilinde gelecek 3-5 turist ve 23 Nisan’da ki 4 günlük tatilde ilçeyi dolduracak yerli turisti beklemekteydi.... FORUM KAŞ’IN KAYBETTİKLERİ!… Ege ve Akdeniz kıyılarındaki birçok ilçede halk yaşamsal faaliyetlerini, yerli ve yabancı turistlerin katıldıkları turizm faaliyetinden kazanabilmektedir. Bu amaçla bölge halkı Mart sonunu ve Nisan ayını iple çekmektedir. Bölgemizde tüm esnaf Mart ayı sonunda Paskalya tatilinde gelecek 3-5 turist ve 23 Nisan’da ki 4 günlük tatilde ilçeyi dolduracak yerli turisti beklemekteydi. Uzun ve kriz ortamında sancılı süren kış mevsiminin ardından, bir parça soluklanmak umuduyla, sezonun ilk grup müşterilerini karşılamak için hummalı bir çalışmaya koyulmuşlardı. 23 Nisan’daki 4 günlük tatil, tüm bayram ve tatillerde olduğu gibi Türkiye’deki dalgıçların Kaş’a akmalarını sağlamış ve birçok otelin doluluk oranları yüzde yüze varmıştı. Tüm dalış okulları kapasitelerini doldurmuş, dalıcılar ve aileleriyle birlikte yaklaşık 1000 kişilik bir potansiyel Kaş’ın ekonomisine hareket getirmeye hazır hale getirilmişti. Bu arada Kaş Kaymakamlığı Türkiye’de geleneksel hale gelen 13 -22 Nisan arası Turizm kutlama haftası hazırlıklarına başlamış ve bu amaçla ilgili kurum ve kuruluşların ve Sivil Toplum Örgütlerinin de aralarında bulunduğu bir toplantı düzenlenmiştir. Yapılan bu toplantıda izlenecek yol haritası çizilmeye çalışılmıştır. Toplantıya KASAD başkanı da çağırılmış ancak adı geçen tarihte kendisinin Antalya’da olması sebebiyle katılmasının mümkün olamayacağını belirterek başka bir arkadaşının toplantıya katılacağını ilçe Turizm Müdürlüğü’ne belirtmiştir. Malesef diğer arkadaşların o gün dalışta olmaları ve dalış esnasında rehber olan bu arkadaşların yönetmelik gereği teknede ya da sualtında olmaları zorunluluğundan toplantıya katılamamışlardır. Bunun üzerine toplantıda birinci derecede KASAD’ı bağlayan ve onun tasarrufunda bulunulan dalış ve liman temizliği konusunda Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı (ne gariptir ki) liman temizliği için taahhütte bulunmuş; bunu da KASAD başkanına iletmiştir. Daha sonra toplantıda alınan kararlar ilgili kurum ve kuruluşlara emir ve telakki olunmuştur. Yaratılan bu fiili durum karşısında KASAD Yönetim Kurulu toplanmış ve bir durum değerlendirmesi yaparak; dalış okullarının 2008 Kasım ayı içerisinde Sahil Güvenlik 113 Bot Komutanlığı Koordinasyonu’nda yapılan “AKDENİZ’DE BAŞKA KAŞ YOK Çevre Temizlik ve Bilinçlendirme Kampanyası“ içeriğinde okullara 15 günlük sualtı ve çevre duyarlılığı konularında dersler verilmiş ve göstermelik olmayıp gerçek anlamda 5 dalış bölgesinde, Kaş Liman içi ve Limanağzı mevkiinde detaylı dip temizliği yapılmış; 2009 yılı Nisan ayı içerisinde de AKDENİZ’DE BAŞKA KAŞ YOK 2 kampanyasının başlatılması karara bağlanmış olması sebebiyle, Turizm Haftası kapsamında talep olunan liman temizleme etkinliği ile ilgili de “bu kadar sık aralıklarla liman temizliği yapılamayacağı“ sözlü olarak Kaş İlçe Turizm Müdürlüğü‘ne iletilmiştir. Turizm haftasının başlamasına epey bir zaman kala alınan bu karar Kaş İlçe Turizm Müdürü tarafından Kaymakama bildirilip bildirilmediği belli değildir ki 20 Nisan 2009 sabahı KASAD merkezinde EĞİTİM-SEN başkanı Tuncer Tezcan ile birlikte otururken Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz gelerek; “Dalıyor musunuz? Dalmıyor musunuz ?“ sorusunu yönelttiğinde yukarıdaki nedenlerden dolayı dalınamayacağını belirttim. Bu yanıt üzerine Kaymakam Süleymen Yılmaz mekanı terkedip Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürüne; B170TGM40760000-06-93 SAYILI VE SUALTI DALIŞLARI, başlıklı yazı ile Sahil Güvenlik 113 Bot Komutanlığı‘na İlçe Turizm Sportif Kurulu’ndan alınması zorunlu olan Turizm amaçlı sportif faaliyet belgesi alınmadığı gerekçesiyle ve mevcut belgelerin 31.12.2008 tarihinde süresinin dolduğu gerçeğine dayandırarak, dalışların durdurulmasına karar verilmiş ve sahil güvenlik komutanlığına dalıştaki teknelere Kabahatler Kanunu’a muhalefetten para cezası kesilmiş ve seferden men kararı verilmiştir (BELGE NO 1). Yaratılan bu fiili durum üzerine KASAD’tan bir temsilci, otel işletmecilerinden bir kişi ve Mercan Restaurant sahibi Mustafa Eriş, Kaymakam Süleyman Yılmaz’a nezaket ziyaretinde bulunmaya karar vermişler. Yapılan görüşmede sorunun çözümüne yönelik girişimlerde bulunmuş olmalarına rağmen Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz‘ın KASAD temsilcisine insan onurunu zedeleyici davranışlar göstermiş olduğu söylenmektedir. Bu aşamadan sonra malesef sorun aşılamadan daha grift bir şekle bürünmüştür. Bunun üzerine KASAD tüm müşterilerine ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’na durumu özetleyen yazılar göndermiş (BELGE NO :2) ve müşterilerin otobüslerini “Kaş’ta dalışın yasaklandığı“ gerekçesini belirterek Fethiye, Marmaris ve Bodrum istikametine yönlendirmiştir. Bu arada haber portallerine bu durumu protesto eden yüzlerce mesaj akmaya başlamıştır. Bu pencereden soyut olarak yaklaşıldığında alınan karar doğru olarak algılanabilinir. Ancak Antalya Valiliği’nde yapılan toplantıda 2009 yılı İl Sportif Kurulu tarafından alınan kurul kararları ya Kaş Kaymakamlığı tarafından ciddiye alınmamış yada İlçe Turizm Müdürlüğü tarafından Kaymakamlığa bu kararlar bildirilmemiş olmalı..! Çünkü 35 Maddeyi kapsayan kararların 35. maddesinde “Müracaat dosyalarının kabulunun 01.03.2009 tarihinden başlayacağı hakkında, işletmelerin bilgilendirilmesine karar verilmiştir“ şeklinde yer almaktadır (BELGE NO 3). Ne yazık ki bu kararlar Kaş ve beldelerinde hiç kimseye tebliğ edilmemiş olduğu söylenmektedir. Bu durum isnat edilen 31.12. 2008 tarih iddiası bu belgeyle geçersiz kılınmıştır. 20 Nisan 2009 tarihine kadar ilçemizde ve ilimizde Turizm amaçlı sportif faaliyetler yürütülmüş ve ayrıca yürütülmeye devam etmekteydi. Adı geçen tarihe kadar hiçbir yaptırım uygulanmadan tüm sportif aktiviteler (kano, yürüyüş, paraşüt, dalış vd.) yapılmış fakat 20 nisan günü Amerika yeniden keşfedilmiştir. 20 yıldır uygulanan teamül; Nisan sonu parkurlar dalış okulu sorumluları tarafından çizilir ve İl Turizm Müdürlüğüne gönderilir; onay alındıktan sonra dalış okullarına ve turizm amaçlı faaliyet yürüten kuruluşlara (Ki bunların A grubu seyahat acentesi olma zorunluluğu vardır) hazırlayacakları belgeler tebliğ edilir ve hazırlanan belgeler İlçe Sportif Kurulu tarafından incelendikten sonra belge onay için İl Turizm Müdürlüğü‘ne gönderilir ve asıl Belge 30 gün, bazen de 60 gün sonra gelirmiş (BELGE 3/2006). Teamül bu şekilde yıllardır işlediğinden ve de dalış okulları kendilerine 2009 yılı kararlarının tebliğ edilmesini beklemelerinden ötürü başvuruda bulunmamışlardır. Kaldı ki Antalya iline müracaata gidildiğinde oradan söylenen ilk başvuruyu yapanların dalış okulları olduğu söylenmiştir. Anlaşılan şu ki, yapılan uygulama objektif olarak dalış okullarına yönelik bir uygulamadan çok, Kaş Halkını ve esnafını cezalandırmış ve halkın ekmeğiyle oynanmıştır. Şayet amaç dalış okullarını cezalandırmaktıysa (ki keyfi bir uygulama olduğu anlaşılıyor) 23 Nisan’dan sonra dalış okullarına “belgenizi şu tarihe kadar almazsanız dalışa çıkamazsınız“ denemez miydi ? Böylece Kaş halkının bir trilyona yakın kaybı söz konusu olmaz ve ceza salt dalış okullarına kesilmiş olurdu. Ancak süreci takip eden günlerde KASAD başkanı olarak şahsım hedef gösterilmiş; çeşitli spekülasyonlar ortaya atılmış ve günah keçisi ilan edilmeye çalışılmıştır. Bu arada Kaş Dalış Okulları ivedilikle istenilen belgeleri hazırlamış, elden Antalya İl Turizm Müdürlüğü‘ne götürmüş ve Kaymakam Süleyman Yılmaz’ın yaptığı malzeme kontrolleri sonucunda İlçe Sportif Kurumu onaylarını vermiş ve belgelerin Antalya’da onayından sonra geçici izin belgeleri okullara verilmiştir. Geçtiğimiz haftada Antalya Valiliği’nden onaylı asıl belgeler gelerek,Turizm Bakanlığı‘na yatırılan 1000 TL karşılığı ilgili A grubu seyahat acentesine teslim edilmiş ve sorun çözülmüştür. Bir bardak suda kopartılan ve herkesi madur eden bu gerilimim objektif nedeni neydi ve nereden kaynaklanıyordu? Acaba biraz daha gerilere gidip yerel seçimler öncesi sürece dönsek mi? Dönemin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer’in seçim yatırımı olarak düşlediği, kendisine seçimi kazandıracak olanak olarak gördüğü ve hamlelerinin sonuncusu olan ”Kaş Cumhuriyet Meydanı Peyzaj Düzenlemesi ve Sokak Sağlıklaştırma Projesi” adı altında Kentsel Sit Alanı olan Cumhuriyet Meydanı‘na izinsiz inşa ve fiziki müdahelede bulunması olabilir mi? Bu uygulamaya karşı çıkan ve Kaş’ta faaliyet yürüten Sivil Toplum Örgütleri (KASAD, Kaş Turizm Tanıtma Derneği, Çekül Vakfı Temsilciliği, Ekin Kültür Derneği, TÜRSAB Temsilcisi ve konuya duyarlı birçok vatandaş) ortak dayanışma ve tavrı ile sorunun çözümü için Halil Kocaer’den toplantı istenmişler; toplantıda yapılan çalışmanın Kaş’ın doğasına, doğal örtüsüne; Akdeniz’deki benzeri sokak ve meydan düzenlemelerinden örnekler göstererek bir Akdeniz kenti olan Kaş‘a yakışmayan bir uygulama olduğunu belirtilmişler. Ancak tüm eleştiriler ve önerilere karşın,“düzelteceğiz,yapacağız vs.“ gibi söylemlere yenileri eklenmiş ve konuya duyarsız kalınıp, toplantıda bazı dernek başkanlarını suçlama yoluna gidilmiştir. Bunun üzerine Sivil Toplum Örgütleri sorunun çözümünden umudu kesince ve çalışmaların her koşulda devam ettiğini görünce, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne sorunu taşıyarak konu ile ilgili bilgi İstemişlerdir. 05.02.2009/818 sayılı yazı ile, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, Kaş Belediye Başkanlığı’na yazdığı yazıda (BELGE NO 4 ) “ Söz konusu alanda herhangi bir uygulama var ise Belediyece derhal durdurulması ve yapılan işlemler hakkında müdürlüğümüze derhal bilgi verilmesi istenmektedir“ şeklinde bildirilmiştir. Bu yazılar aynı zamanda Kaş Kaymakamlığı’na da tebliğ edilmiş ancak Kaymakam Süleyman Yılmaz’ında konuya duyarsız kaldığı anlaşılacaktır. Tüm bu girişimlere rağmen çalışmalar tüm hızıyla devam etmiştir. Bunun üzerine Kaş ST Örgütleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, Antalya Valiliği’ne, Kaş Kaymakamlığı’na, Kaş Belediyesi’ne 09.03.2009 tarihinde yolladıkları yazılarda uygulamanın durdurulmasını gerekçeli kararla istemişler ((BELGE NO 5-6-7-8) ancak yine bir sonuç alamamışlardır. Bu arada bu yazılara cevaben 12.03.2009 tarihli ve 869 sayılı yazı ie Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ST Örgütleri’ne yolladığı ikinci durdurma yazısında; "Çalışmanın derhal durdurulması ve 26-27 Mart 2009 tarihinde yapılacak toplantıda söz konusu projeler yeniden değerlendirilecektir.“ denilmektedir. Ancak seçim telaşıyla çalışma yine durdurulmamıştır (BELGE NO 8). Bu noktadan sonra Kaş ST Örgütleri, Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı’na 18.03.2009 Tarih ve 2009/388 dosya no‘su ile Belediye Başkanı Halil Kocaer hakkında 2863 sayılı kanuna muhalefet etmek ve görevi kötüye kullanmak suçuyla, suç duyurusunda bulunmuşlar (BELGE NO 10 ). Aynı günlerde Kaş Sivil Toplum Örgütleri avukatı da Kaş Kaymakamı Süleyman Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Bu arada Antalya Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü 08.04.2009 tarih ve 220/320 sayılı yazında, Kaş Kaymakamlığı, Turizm Danışma Bürosu, Kaş Belediye Başkanlığı‘nın 16.03.2009 tarih ve 383 sayılı cevabi yazısını 24.03.2009 tarih ve 1656 Kaymakam imza ve oluruyla, Antalya Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne göndermiştir ( BELGE NO 11 ). Tüm bu yazışmalara Karşın uygulama inatla devam etmiş ve DHL’nin alanına tecavüz edilmiş; Liman Başkanı’nın devreye girmesi ile DHL’nin alanından derhal çekilinmiştir. 26.03.2009 gün ve 3008 sayılı kurul toplantı sonucunda 01.04.2009/1126 no ile gönderilen yazıda kurul kararı Sivil Toplum Örgütleri’ne, Kaş Kaymakamlığına, Kaş Belediye Başkanlığına iletilmiştir. Bu kurul kararı başından beri yürütülen mücadelenin haklılığını ortaya koymuş ve kurul “Antalya ili, Kaş ilçesi, Kentsel Sit Alanı‘nda kalan Cumhuriyet Meydanı ile yakın çevresine ilişkin hazırlanan uygulama projesinin kurulumuzun 31.10.2008 tarih ve ve 2792 sayılı kararı ile değerlendirilen projede olduğu gibi Koruma Amaçlı İmar Planında getirilen Kentsel Tasarım Alanı Kararı doğrultusunda hazırlanmadığı anlaşıldığından uygun bulunmadığına (olumsuz), Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nce yazılan durdurma yazılarına rağmen uygulamanın devam ettiği anlaşıldığından uygulamanın durdurulmasına……!“ (BELGE NO 12). Daha sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü 06.05.2009/1480 sayılı, Kaş Kaymakamlığı ve Kaş Belediye Başkanlığına ve SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERI ‘ne gönderdiği yazıda “Antalya İli, Kaş ilçesi, Kentsel Sit Alanında kalan Cumhuriyet Meydanı ile Etkileme Geçiş Alanı‘nda kalan üç sokakta yapılan sokak ve meydan kaplama uygulamaları değerlendirildiğinde, sit alanlarının yönetilmesinde en önemli yasal belge olan Koruma Amaçlı İmar Planı hükümlerinin esas olduğuna, yerel yönetimin Koruma Bölge Kurulu kararları doğrultusunda onaylı plana bağlı olarak uygulamaları yürütmesi gerektiğinin hatırlatılmasına. Kamu kaynaklarının israfını önlemek amacıyla Kaş Cumhuriyet Meydanı’ında yapılan uygulamaların en geç önümüzdeki turizm sezonuna kadar geçici olarak kullanılabileceğine, gelecek turizm sezonundan önce Koruma Amaçlı İmar Planında Kentsel Tasarım Alanı 1 (KTA1) kapsamında kalan Cumhuriyet Meydanı çevresinde sit alanının tümünde belirlenecek malzemeler ile dil birliği sağlandığı ve malzeme kargaşasının giderildiği, Kaş’ın geleneksel ve iklim özelliklerine uygun zemin döşenmesini, teknik altyapının çözümünü içeren, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ katılımı da sağlanarak hazırlanacak Kentsel Tasarım Projesinin Kurulumuza sunulması ve kurulumuzun onayı alındıktan sonra uygulanması gerektiğine; Etkileme Geçiş Alanında yeralan üç sokakta yapılan uygulamaların ise geleneksel dokuda kullanılabilecek bir malzeme olduğunun görüldüğüne, özellikle bordürlerde yapılan uygulamalar nedeniyle detay ve işçilik yönünden uygulamaların yeniden etüd edilmesine ve buna ilişkin projelerin Kurulumuza iletilmesine karar verilmiştir.” Diyerek konuya son noktayı koymuştur (BELGE NO 13). Geçen süre zarfında bu meydan çalışması Kaş Belediye Başkanının seçimleri kaybetmesinde en büyük etken olmuştur. Yukarıdaki nihai karardan anlaşıldığı gibi SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERI ’nin ilk günden beri savunduğu tezler onaylanmış ve hayat onları haklı çıkarmıştır. Kaş ilçemizin yakın tarihinde birbiri peşi sıra gelen yaşadığımız bu iki olgu arasındaki bağlantı neydi? Yerel seçimlerden sonra ülke kıyılarına kırmızı renkler olarak adlandırılan Ege ve Akdeniz kıyılarındaki yerleşkelerde sistemli ve bilinçli bir yaptırımlar mı uygulanıyordu. AKP’nin kaybetmeyi aklının ucundan bile geçirmeyi düşünmediği yerlerde kaybetmesi sonucu gelişen olgular bir hesaplaşmanın pradigması mıydı.? Sivil Toplum Örgütleri’nin zapt_u rapt altına alınmanın, içlerinin boşaltılmasının ve istenilen doğrultuda uzaktan kumandalı birer kuklalara döndürülmek istenmesinin manevraları mıydı? Hakan NALÇACI KASAD Y.K. Başkanı Bu haber 2751 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |