KÖYÜMÜZE SİNEMA GELMİŞ
SÜRÜ, TROUPEAU
Ma vie, Ma gazelle....
Film öyle ki unuttuğumuz tüm değerler içinde…. Tek kaygısı ceylanını (Ma gazelle) hastaneye yetiştirmek olan Tarık Akan, kara trenle umuda doğru Ankara’ya yol alır.
Fransızca alt yazılı filmde, yolda umutlarını, Ankara gibi en yakınında sadece Göl olan bir kentte, OSMAN NURİ KÖFTECİSİNİN önü ULUS mevkiinde denize düşürür.
Fransızca alt yazılı filmde dikkati çeken ve feminist yaklaşımlar tarafından eleştirilen yaklaşımlar aşağıdaki gibidir;
NE GEÇERSİNİZ BURADAN, YOL MU VAR YOLDA HAN MI?
Oradan geçmenin de bir bedeli olmalıdır. İnsan geçtiği her yerden bir hesabı olmadığı sürece geçmez filmde.
ANGARA’YA VARINCI BAĞA AYAKGABI ALIN MI?
Birinin derdi sürüdür, birinin ki ayakkabı, TARIK’ın derdi ise karısı.
Dirisi neye yaradı ki, Ölüsü neye yarayacak?
Alıştık biz, çok alıştık cehaletimizi yenmek olmayanı görmek yerine, ölüyü (burada olmayanı) ya da başkalarını suçlamaya alıştık. Film çok eski ama hala daha yapıyoruz aynısını. İĞNEYİ BİR KENDİMİZE BATIRAMADIK.
Bu arada ölen de bir kadın. Peki beyler, unuttuk mu yoksa kadının ANA olduğunu. Anaya saygının dinin de temeli olduğunu.
Bu haber 1994 defa okunmu?tur.