Turizm, Antalya’da beş yüz bin, Türkiye genelinde iki milyonun üzerinde işçi istihdam eden, ülkemizde tarım alanından sonra en çok insanı barındıran bir sektördür. Otel, restoran, bar, cafe, pansiyon, seyahat acentesi, alışveriş merkezi, turizm merkezlerinde açılan yüzlerce eczaneler, doktorlar, özel hastaneler, otel inşaatları, esnaf ve sanatkârları ile doğrudan ve dolaylı en az on milyon kişinin yaşam mücadelesini sürdürdüğü dev bir alandır.
2009 yılında Ülkemizi ziyaret eden Turist sayısı 27 milyon kişi olup ülkemize bıraktıkları döviz, 21 milyar dolar olarak kayıtlara geçmiştir.2020 yılına 60 milyon Turist, 60 milyar dolar turizm gelir hedefi hayal değildir.
Buna rağmen turizm çalışanlarının yaşam ve çalışma koşulları bu bahsedilen büyüklüklerle yakışır bir düzeyde olmaktan çok uzaktır ve her geçen gün daha da bozulmaktadır.
Dünya pazarları ile rekabet edelim derken, sürekli fiyatları aşağı çekmek işçilerin ücretlerini de, hizmet kalitesini de, sunulan yiyecek-içeceklerin kalitesini de aşağı çekmeyi de zorunlu kılmaktadır. Bu da bir sonraki yıl fiyatları tekrar aşağı çekme ihtiyacı doğurmaktadır. Bu kısır döngüden ülke ve sektör olarak çıkılmak zorundadır.
Biz yılların turizm işçileri “bu alanda çalışanların yaşam ve çalışma koşullarına ne gibi bir katkı sağlayabiliriz?” diye düşündüğümüzde çözümü TURİZM ÇALIŞANLARI DERNEĞİ'NDE bulduk. Turizm işçileriyle, eş ve çocuklarının yaşam ve çalışma koşullarını Sizlerin de katkı ve katılımı ile oluşturmakta olduğumuz, örgütlü gücümüze dayanarak iyileştirmek amacındayız.
“BEN BU DERNEKTEN NE KAZANACAĞIM?” veya “BU DERNEK BANA NE VERECEK?” diye düşündüğümüzde, aşağıdakiler amaçlarımız ve kazançlarımız olacaktır.
-Ülkede turizm politikaları belirlenirken çalışanların, talep ve önerilerinin, hayata geçirilmesini sağlamak,
-Ülke turizminde kalitenin ve fiyat politikalarının yükselmesine katkı vermek,
-Ülkemizi her yıl ziyaret eden milyonlarca turistin memnuniyetine ve ülkemizi sevmeklerine, mutlu ayrılmalarına katkıda bulunmak,
-Turizmin ülkemizde işçi ve yatırımcılara daha verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlamak,
-Çalışanların eğitim ve nitelik düzeyini yükselterek emeklerini daha değerli ve ücretlerini daha yüksek hale getirebilmek,
-Bilgi havuzu oluşturarak eleman arayanlar ile iş arayanları buluşturmak,
-Ellerine geçen ücret ve kazançlar ile satın alabileceklerini arttırabilmek,
-Çalışanların kendilerine, eş ve çocuklarına dershane, kurs ve okullar açmak,
-Kadın işçilerin doğum sonrası çalışmalarını rahatlatan kreş, anaokulu, etüt evi ihtiyaçlarını ekonomik hale getirmek,
-Belediye, kamu kurum ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yaparak tek başımıza yapamayacağımız büyük toplumsal projeler üretmek.
-Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünya Çalışma Örgütü (ILO) 1991 yılından bu yana 172 sayılı sözleşme ile turizm çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını tüm dünyada iyileştirmeye çalışıyor. Ülkelere önerilerde bulunuyorlar. Bu anlamda “27 EYLÜL DÜNYA TURİZM ÇALIŞANLARI GÜNÜ” ilan edilmiştir.20 yıldır ve tabi ki ondan çok daha önce başlamış olan bu çalışmalara bizler de katılmalıyız.
- Dünyada ve Ülkemizde tüm turizm işçilerinin ekonomik ve sosyal olarak çok daha iyi koşullardan yararlanmalarını ve çalışmalarını sağlamak için örgütlü ve dayanışma içinde olmak zorundayız. Onurlu insan ve çağdaş insan örgütlü insandır. Bunu sağlamak için hadi el ele, hadi dayanışmaya, hadi TURİZM ÇALIŞANLARI DERNEĞİ'NE.
kaynak: Av.Bülent KAÇAR