Kaderin için mücadele vermelisin.
Mücadele verip kazandığın hayattır senin kaderin.
Ağaç bile kaderine hükmetmeye çalışır.
Gölgedeyse güneşe ulaşmak için uzar.
Biz insanlar olarak neden kaderimize boyun eğelim.
Bir ağaç kadarda mı olamıyoruz...
17 OCAK'TA ANKARA'YA...
İŞÇİLERLE...İŞÇİLERLE...EL ELELE...
TEKEL işçilerinin AKP‘nin özelleştirme ve güvencesiz çalıştırma saldırısına karşı direnişi büyüyor. 17 Ocak Pazar günü Ankara‘da yapılacak olan mitinge ülkenin dört bir yanından geliyoruz. 17 Ocak Pazar saat:10.00‘da Tren Garında toplanıp Sıhhıye Meydanına yürüyeceğiz.
Gün mücadele günüdür...Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız...Yürüyünce bütün yollar işçilere çıkıyor
Her yerden yola çıkıyoruz...
TEKEL İŞÇİLERİ SENİ DİRENİŞE ÇAĞIRIYOR
Kaderin için mücadele vermelisin.
Mücadele verip kazandığın hayattır senin kaderin.
Ağaç bile kaderine hükmetmeye çalışır.
Gölgedeyse güneşe ulaşmak için uzar.
Biz insanlar olarak neden kaderimize boyun eğilim.
Bir ağaç kadarda mı olamıyoruz"
(Suat Karlıkaya, Tekel işçisi)
Haberiniz var mı?
TEKEL işçileri, tam bir aydır, Ankara sokaklarında direniyor!
Evet, dile kolay, tam otuz gündür, polisin copuna, biber gazına, Ankara‘nın soğuğuna, ayazına aldırmadan, evlerinden, çocuklarından uzakta AYAKTALAR!
Neden mi direniyorlar?
Ekmekleri için, emekleri için, çocuklarının geleceği için ve tüm işçiler, emekçiler için... Tayyip Erdoğan, ‘kusura bakmayın yapacak bir şey yok, evinize dönün‘ diyor. TEKEL işçileri ise şimdi büyük bulaşmaya hazırlanıyor. Başlarına yıkılmak istenen evini, ocağını Ankara‘nın sokaklarına taşıyor. TEKEL işçilerinin aileleri dört bir yandan yola çıkıyor. Topyekun direniş için geliyorlar, kavgayı büyütmeye geliyorlar.
Bu sese kulak verin. Bu çağrı, onurlu ve başı dik yaşama arzusunun, başkaldırının, insanca yaşama isteğinin ve yeni bir geleceğin çağrısıdır. Bu çağrı, sömürüye ve zulme karşı mücadele çağrısıdır.
‘Kaderine boyun eğ‘ diyenlere, halkı sermayenin, zenginlerin, potronların kulu kölesi haline getirmeye çalışanlara karşı, bu çağrı, kendi geleceğine ve kaderine sahip çıkmanın çağrısıdır.
Şimdi, bu umudu büyütmenin, şimdi işçilerinin sesine güç katmanın, şimdi dayanışmanın ve direnmenin zamanıdır.
Geri dönüş yok; ya bir yol bulacağız ya da bir yol açağız... Yürüyelim, bütün yollar işçilerinin yanına çıkıyor...
17 OCAK‘TA ANKARA‘DA BULUŞUYORUZ
Bu haber 1571 defa okunmu?tur.