Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

HABER ARA


Gelişmiş Arama

BU GÜNÜN MANŞETLERİ...

manşetler

SON DAKİKA HABERLERİ....

EKŞİ SÖZLÜK...






CANLI TV İZLE...

YAKINDA...

ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR!

ALEXA

Alexa Certified Traffic Ranking for www.likyahaber.net

SİTEYE GELENLER

free counters

ÇEVRİMİÇİ

'Bombaları Evren Patlattırıyordu'

'Bombaları Evren Patlattırıyordu'

Tarih 11 Ocak 2012, 12:25 Editör Özer YILMAZ

'Bombaları Evren patlattırıyordu': İddianame kabul edildi Evren artık sanık

'Bombaları Evren patlattırıyordu': İddianame kabul edildi Evren artık sanık

"Yetmez ama, Evet...' 2010 yılında yapılan referandumda halkın oylarıyla yapılan Anayasa değişikliği sonrası, geçici 15.Madde'nin kaldırılması ile 'yargıya hesap verme zırhları' kalmayan 12 Eylül darbecileri artık sanık... Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül 1980 askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya’nın şüpheli olarak yer aldığı iddianameyi kabul etti. İddianamede, dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya sanık olarak yer alıyor. İddianamede, Evren ve dünyanın en zengin generali kabul edilen Şahinkaya’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler"e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına" çarptırılmaları isteniyor. "TERÖRİST EVREN": "Bombaları Evren patlattırıyordu..." Siyasetin duayen isimlerinden 11 kez bakanlık yapan ve 12 Eylül darbesi öncesi hükümette olan Adalet Partisi (AP)'nin genel sekreteri Nahit Menteşe, 12 Eylül darbesi öncesinde sıkıyönetimin görevini yapmadığını belirterek, "Çorum'da, Maraş'ta darbeye zemin hazırlamak için Alevileri ve Sünnileri karşılıklı tahrik ettiler. Kızılay'da bombaları Genelkurmay, Evren patlatıyordu" dedi. Geçtiğimiz hafta tutuklanan Genelkurmay eski Başbakı İlker Başbuğ da darbeye zemin hazırlamak için terör eylemi yapmakla suçlanıyor... ['Darbeye zemin hazırlamak' için darbecilerin gerçekleştirdiği eylemler de, iddianamede yer aldı. İddianameden bölümler haberin devamında...]

İDDİANAME'DEN...

DARBEYE ZEMİN HAZIRLAMA OLAYLARI

12 Eylül öncesinde, 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan 1 Mayıs 1977 olayına yer verilen iddianamede, olayın oluş şekli, görgü tanıklarının anlatımları, ateş edenlerin birçok kişi tarafından görülmesine rağmen gerçek suçluların hiçbirisinin yakalanamaması gözetildiğinde, olayın toplumu kaosa ve iç çatışmaya sürüklemek, nihai hedef olarak ise askeri darbeye zemin hazırlamak amacıyla devlet içinde yönetimi ele geçirmek isteyenlerin yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmış bir provokasyon olduğu kaydedildi.
İddianamede, 6 Nisan 1978'de Ankara Emek Postanesi'nden evine gönderilen bombanın patlaması sonucu Adalet Partili Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu ile gelini ve torununun öldürüldüğü, Fendoğlu'nun solcularca öldürüldüğü düşüncesiyle halkın ayaklanarak, Aleviler ile solculara karşı saldırılar gerçekleştirildiği, aynı tarihte, aynı postaneden Adıyaman Emniyet Müdür Muavini Abdülkadir Aksu'ya da bombalı paket gönderildiği, alıcıya ulaşmadığı gerekçesiyle iade edilen bombanın, uzman ekiplerce imha edildiği anlatılan iddianamede, 7 Nisan 1978'de de Çankaya Postanesi'nden Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinin CHP'li İlçe Başkanı ve milletvekili adayı Memiş Özdal'a paket içerisinde bomba yollandığı, Özdal'ın şüphelendiği paketi geri gönderdiği, bomba nedeniyle postanedeki bir memurun hayatını kaybettiği hatırlatıldı.

İddianamede, “3 adet bombanın, aynı ilden bir gün arayla farklı siyasi görüşteki kişilere gönderilmesinin, olayın toplumda kaos oluşturmak ve darbeye zemin hazırlamak isteyen gizli güçler tarafından tertiplendiğini gösterdiği” savunuldu.

ABDİ İPEKÇİ SUİKASTI

Milliyet gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi'nin, 1 Şubat 1979'da Mehmet Ali Ağca tarafından öldürüldüğü anımsatılan iddianamede, “Ağca'nın, kendisine eylemi yaptıranları açıklayacağına dair açıklamasından sonra Maltepe Askeri Cezaevi'nden asker elbisesi giydirilerek kaçırılmasının, ülkenin kaos ve çatışmaya sürüklenerek yönetilemez hale getirilmesini isteyen güçler tarafından planlandığını gösterdiği” kaydedildi.

ÇORUM KATLİAMI

Çorum'da 1980'de meydana gelen olaylarda bir kez daha Alevi ve Sünnilerin karşı karşıya getirildiği ifade edilen iddianamede, olaylarıyla ilgili şu değerlendirmede bulunuldu:

“Çorum olaylarında da yine Kahramanmaraş ve Malatya olaylarındaki gibi 'Cami bombalandı' , 'Sular zehirlendi' gibi söylentilerle Alevi ve Sünni halk kitlelerinin karşı karşıya getirilmesi, olaya müdahale için gelen Amasya Tugay Komutanı'nın olaylar yatışmadan birliklerini geri çekmesi, olayı bizzat yaşayan Adnan Baran'ın polis ve askerin olaylara müdahale etmediği, kendisiyle birlikte firari sanıkların kentte rahatça gezmelerine izin verildiği, bazı subayların sağ ve sol gruplara silah ve patlayıcı verdikleri, Alaaddin Camisi'ne bomba atıldığına ilişkin yalan haberin asılsız olduğunu camide anlatmaya çalışan Kazım Aras isimli şahsın gerçeğin ortaya çıkmasını istemeyen kişilerce sopa darbeleriyle etkisiz hale getirildiğine dair beyanları birlikte değerlendirildiğinde, olayın ülkede kaos çıkararak yapılacak darbeye zemin hazırlamak isteyenler tarafından çıkarıldığı anlaşılmaktadır.”

KAHRAMANMARAŞ OLAYLARI

İddianamede, 1978'te Sivas'ta Alevi ve Sünniler arasında meydana gelen olaylara yer verilerek, dönemin Devlet Bakanı Enver Akova'nın, “Sivas halkının olaylara karışmadığı ve aşırı uçların silah aldıkları kaynakların aynı olduğu” yönünde beyanda bulunduğuna dikkat çekildi.

Bazı güvenlik güçlerinin, Sivas'a dışarıdan toplulukların getirildiğine ilişkin ifadeleri vurgulanan iddianamede, Sivas'ın, Alevi ve Sünni vatandaşların birlikte yaşaması nedeniyle provokatif eylemler için uygun olması, olayda Malatya, Maraş ve Çorum olaylarındakine benzer şekilde Sünnileri Aleviler aleyhine kışkırtmaya yönelik sloganların atılması gözetildiğinde, “olayın ülkeyi kaosa sürükleyerek, askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığının anlaşıldığı” kaydedildi.

Kahramanmaraş'ta 19-26 Aralık 1978 arasında meydana gelen olayların, 12 Eylül sürecine giden yolda önemli dönüm noktalarından biri olduğu belirtilen iddianamede, “Kahramanmaraş olayları, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin nedenlerinden biri olarak görülmektedir” ifadesi kullanıldı.

Olayların ardından 26 Aralık 1978'de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildiği bildirilen iddianamede, “olayın, toplumda kaos oluşturmak ve askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığı, etkin güvenlik kuvvetlerince de müdahale edilmediği kanaatine varıldığı” görüşü yer aldı.

16 MART KATLİAMI

16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesinden çıkan sol görüşlü öğrencilere açılan ateş ve atılan bomba sonucu 7 öğrencinin öldüğü, 50'den fazla kişinin yaralandığı hatırlatılan iddianamede, olaydan uzun süre sonra bombayı atan Zülküf İsot'un, katliamı ailesine itiraf ettiği, İsot'un, itiraftan kısa süre sonra kendisi gibi ülkücü olan Latif Aktı tarafından öldürüldüğü belirtildi.

İddianamede, bu olayla ilgili, “Olayda, suçlunun takibine amirleri tarafından müdahale edildiğini belirten görevli polisin beyanları, yıllar sonra ortaya çıkan ve yargılanıp ceza alan fail Zülküf İsot'un eylemi polisin kendisine yaptırdığını belirten beyanları, olayın oluşu, o tarihlerde POL-DER ve POL-BİR olarak bölünmüş olan polis içerisindeki görevlilerin de kullanılmasıyla toplumda kaos oluşturmak ve yönetimi ele geçirmek isteyen güçler tarafından çıkarıldığı anlaşılmaktadır” görüşüne yer verildi.

* * *

"KIZILAY'DAKİ BOMBALARI EVREN PATLATTIRIYORDU"

11 defa bakanlık koltuğuna oturan Nahit Menteşe, yakın tarihe ışık tutacak anılarını Aksiyon Dergisi Ankara Temsilcisi İdris Gürsoy'a anlattı.

"Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamını asker istedi" diyen Menteşe, Başbakan Çiller'e generallerin kendi aralarında 'Fadime' diye hitap ettiğini ilk kez açıkladı. Menteşe'nin yanıtları şöyle:

» 12 Eylül öncesi AP genel sekreteriydiniz. Darbenin geldiğini gördünüz mü? Neden tedbir almadınız?

- 11 Eylül günü ben buradaydım( Meclis). Biz darbeyi nasıl önleyebiliriz? Seçime gitmek suretiyle. Kumanda zinciri kurulmuştu asker içinde. Bir arkadaşım telefon etti, İzmit'ten. 'Nahit, Saltık Paşa geldi, kumanda zincirini kurdu' dedi.

» Ne demek kumanda zinciri?

- Şu; yukarıdan aşağıya bütün askerin tasdikini alıyor. İhtilale karar verilmiş, demek.

» Saltık'ın özelliği neydi?

- Amerika'daydı, Evren Türkiye'ye getirdi ikinci Genelkurmay başkanı yaptı ve bütün bu görevleri ona verdi. Bu ittifakı Saltık sağladı...

» Darbeyi önceden haber aldınız, Evren'i neden hemen görevden almadınız?

- Ne olurdu? İhtilal daha öne alınırdı. Evren de bunu söylüyor. Zincir kurulmuş. Önleyemezdik.

» Darbeye doğru bazı olaylar var. Terör tırmanıyor mesela. Bunların arkasında ne vardı?

- Asker. Tabanı tutabilmek için mesela Kızılay'da bombalar patlatıyorlardı. Vecdi Gönül Ankara valisi, ben genel sekreterim, bazı olaylar sebebi ile ihbar ediyoruz. Sıkıyönetim komutanı Nihat Özer katiyen üzerine gitmiyor. Adana'da, Diyarbakır'da böyle.

» İstanbul'da yüz yerde bomba patlamış. Araştırmadınız mı bu nasıl oluyor diye?

- Milli Eğitim'e, müsteşara telefon ettim, buraya kadar gelebilir misiniz? 'Efendim arabalarımız bağlı, her tarafta bombalar patlıyor.' dedi. Ben o zaman 'bu iş bitecek herhalde' diye düşündüm. İki milletvekilimiz hakkında gensoru görüşmesi vardı. Korkut Özal grubunu davet ettim. MSP'nin o grubunu ikna ettik fakat Kızılay'da bomba hareketleri devam ediyor. Kimse çıkamıyor, gidemiyor. 11 Eyül günü açtım telefonu Demirel'e. Son bakanlar kurulunda Demirel. 'Efendim Sezgin'le, Kıratlıoğlu'nu kurtaracağız ama devleti kurtaramayacağız' dedim. Akşamüzeri konuta gittik. İhsan Sabri Bey, Evren'le konuşmuş. 'Paşam ihtilal mı yapıyorsunuz?' demiş. 'Yok öyle şey' cevabını almış.

» Terör eylemlerinin arkasında kim vardı?

- Bu eylemlerin arkasında yine silahlı kuvvetler var. Kim kumanda zinciri kurdu ise onlar, yani Evren var.

» Asker mi patlatıyor bombaları?

-Tabii, tabii.

» Sıkıyönetime rağmen olayların sürmesinin sebebi ne?

- Sıkıyönetim yani asker görevini yapmıyor.

» Maraş ve Çorum olaylarının arkasında kim var?

- Alevi, Sünni ortamı teşvik eden gizli güçler, sırtlarını okşuyor, sokak hareketlerini meydana getiriyorlar. Kendiliğinden olmaz. Bu böyledir. İhtilali organize edenler bunları planlıyorlar. Şartları olgunlaştırmaya çalışıyorlar.

» İdamlar konusu nasıl gelişti?

- İdamları Anayasa Mahkemesi iptal etti. Askerde büyük tepki meydana geldi. İdamları asker şiddetle istiyordu. Meclis kararı tasdiktir, kararı veren mahkemedir. Benim de yüreğim yanıyor. Keşke idam olmasaydı, Menderes'in idamına nasıl karşı gelmişsek bunda da istekli değildik ama parlamento baskı altınaydı. "Üçe üç" gibi bağırma diye bir şey yok. Bunlar bir takım solcu yazarların uydurmaları. Adam kaçırmalar, banka soymalar buna alışık değil ülke. O zavallılar böyle bir ortamda asılmış oldular. Asılmayanlar, kelleyi kurtaranlar şimdi konuşuyorlar. CHP'de idamlara açıktan karşı çıkan da vardı ama o kadar güçlü bir şekilde değildi tabii.

haber; sesonline-ankara

Bu haber 1901 defa okunmu?tur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

TOPLUMSAL YAŞAM

YEGANE YOL

YEGANE YOL SOSYALİZM DÜNYAYI KURTARMAMIZI SAĞLAYACAK YEGANE YOLDUR...

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"
********FARKIN NE****************23 Şubat 2014

HAVA DURUMU

Detaylı bilgi için resmin üzerine tıklayın.

ANKET

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?






Tüm Anketler

GOOGLE TERCÜME



Copyright © 2005-2012 www.likyahaber.net Tüm hakları acaip bir şekilde saklanmıştır. Kopye eden fena olur!... demedi demeyin... editör-özer yılmaz/elk.mühendisi-yıldız teknik üniv. POSTA ADRESİMİZ; haber@likyahaber.net
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi


porno izle