| |||||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
Şeker Bayramı zehir olmasın!31 Ağustos 2011, 00:47 Özer YILMAZ ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, 'şeker bayramı zehir olmasın, barış günü savaşa dönmesin' diyerek bir açıklama yayınladı. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, 'şeker bayramı zehir olmasın, barış günü savaşa dönmesin' diyerek bir açıklama yayınladı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: Şeker Bayramı ve Dünya Barış Günü bu yıl aynı zamana denk geldi. Bayram ile barış bir araya geldi, ama ülkemizde dostluk ve kardeşlik hala bir araya gelemedi. Yine kan akıyor, yine insanlarımız ölüyor. Halk, uzun sözlerden ve resmi açıklamalardan yorgun düştü. Sadece bu acının bitmesini ve anaların gözyaşlarının dinmesini, yağmura hasret toprak gibi istiyoruz. Bu ülkenin bedeni, otuz yıldır süren bir iç savaşın yaralarıyla dolu. Artık savaşın haklı nedenlerini veya acı sonuçlarını konuşmanın gereği yok. Çünkü bu savaştan dolayı şu anda toprağın altında olan kırk bin ölü kardeşimiz, yok olarak konuştular bunu. Bizlerin adına konuştular, ölerek ve susarak. Her şeye hayır, tek bir şeye evet: Kalıcı ve Adil Çözüm… Bunun dışındaki hiçbir söz dinlenmemelidir. Hiçbir vaat dikkate alınmamalıdır. Aylardır Orta Doğu’yu sarsan gelişmeler, ülkemizi de etkilemekle kalmıyor, aksine devleti ve hükümeti bu gelişmelerin aktörü haline getiriyor. Kamuoyu, sahte senaryolarla ve siyasetlerle aldatılmaya çalışılıyor. Oysa hükümetin, başkasının yazdığı ve yönettiği uluslar arası bir filmde oynayan bir aktörden farkı yok. Daha altı ay önce Kaddafi’den ödül alan başbakanımız, Amerika Birleşik Devletleri’nin telkiniyle Libya yönetimine savaş açtı. Daha birkaç ay önce Suriye ile sınırlarımız kalkacak denirken, birden bire savaşma noktasına gelindi. Şimdi gözler İran’a çevriliyor. Dün “komşularla sıfır sorun” projesinin mimarı olan dış işlerimiz, bugün sorunsuz komşu bırakmamış durumda. Nereye gidiyor devlet siyaseti ve neden gidiyor? Bu gelişmelerin, sadece hükümetin kendi kararıyla olduğunu kimse iddia edemez. Batılı gazeteler bile Türkiye’yi Suriye’ye karşı kışkırtan yazıları açıklıkla yayımlarken, artık emperyalist Batı’nın emellerinden farklı bir devlet siyaseti olduğu söylenemez. Bugün biz savaşa karşı çıkıyorsak, bunun nedeni, Libya ve Suriye gibi ülkelerdeki anti-demokratik yönetimlere karşı gözlerimizin kör olması değildir. Biz sadece sorunların emperyalist müdahaleyle veya savaşla değil, halkların kendi iradesiyle çözülmesini savunuyoruz. Yoksa, son yılların en kanlı katliamlarının yaşandığı Sudan’ın Avrupa’da mahkeme kararıyla aranan devlet başkanını Türkiye’de ağırlayıp, sonra başka ülkelere karşı şahinleşen bir hükümet, ikna edici olmuyor. Kürt meselesi, Orta Doğu’nun bu kaynar kazanındaki gelişmelerle anlam kazanıyor. Devlet, Osmanlıcı yayılma hevesiyle uçuruma doğru adımlar atarken, bütün ülkemizi de kendisiyle sürüklemek istiyor. Kürt sorununu da burada çözümsüz bir noktada kilitleyip, gerginliği tırmandırıyor. Bir yandan barış anneleri beyaz tülbent bırakıyor ve BDP yöneticileri sivil eylemlerde devlet eliyle öldürülüyor, Türk ve Kürt gençleri yaşamlarının baharında ölüyor, diğer yandan sivillerin bulunduğu yerlere bombalar atılıyor. Bu yolun tek sonu vardır, o da toprakları kardeş kanıyla yıkamaktır. Ama o toprak buğday vermez, sadece düşmanlık, kin ve ölüm çoğaltır. Ernesto Che Guevara’nın dediğini tekrarlıyoruz: “Savaşa neden mi karşıyız? Her birimizin içindeki gizli katil dehşet saçmasın diye.” Hemen öncelikli olarak ateşkes sağlanmalı, PKK silahları susturmalı, devlet operasyonları durdurmalıdır. Ardından devlet, Kürt sorununun kardeşlik temelinde çözülmesi için, genel af dâhil yapıcı adımlar geliştirmelidir. Bu konuda, imha ve savaş içermeyen bir program açıklamalıdır. Barıştan başka bir kardeşlik çözümü yoktur. Alper TAŞ Genel Başkan 29.08.2011 Bu haber 1908 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |