| |||||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
"HES GERÇEĞİ" PANELİ05 Nisan 2011, 02:34 Özer YILMAZ Akdeniz Bölgesi'nde oluşturulan Akdeniz Derelerin Kardeşliği Platformu, 3 Nisan Pazar Günü Saat 13.00'te Antalya Cam Piramit'te, 'HES Gerçeği' konulu bir panel düzenledi. "HES GERÇEĞİ" PANELİ Akdeniz Bölgesi'nde oluşturulan Akdeniz Derelerin Kardeşliği Platformu, 3 Nisan Pazar Günü Saat 13.00’te Antalya Cam Piramit'te, 'HES Gerçeği' konulu bir panel düzenledi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Nursel Şahin'in yönettiği panele Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Beyza Üstün, Ziraat Mühendisi ve TMMOB Antalya İl Sekreteri Vahap Tuncer, Avukat Abit Küçükaslan ve Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Yaşar Aydın konuşmacı olarak katıldılar. Yaklaşık 200 kişinin izlediği panel Prof. Şahin’in açış konuşmasıyla başladı. Konuşmalara geçilmeden önce kısa bir sunumla Antalya yöresindeki HES şirketlerinin tahrip ettiği alanlarla ilgili video görüntüleri sunuldu. Manavgat, Gökbük, Gömbe, Gümüşdamla, Sülekler yörelerindeki HES mağduru köylülerle yapılan görüşmeler aktarıldı. Daha sonra ilk sözü alan panelist Beyza Üstün tüm dünyada şirketlerin suları bir kâr kaynağı olarak ele geçirmesinin nasıl geliştiğini anlattı. Buna göre Birleşmiş Milletler çatısı altında örgütlenen ve şirket temsilcileriyle çeşitli bilim insanlarından oluşan “Su Forumu” bu gelişmelerde anahtar rolü oynuyordu. Buna göre önce bir ülkede suların artık ihtiyacı karşılayamadığı propagandası yaygınlaştırılıyor, ardından orada bir “Dünya Su Forumu” toplantısı yapılıyor ve suların iyi yönetilmeleri için verimli hale getirilmeleri, planlı biçimde işletilmeleri, kullananın mutlaka bedelini ödemesi için alınacak önlemler kararlaştırılıyordu. Tüm bu gelişmeler akarsuların, yeraltı su rezervlerinin ve su gözelerinin şirketlere geçmesine yol açıyordu. Prof. Üstün ülkemizdeki HES sayısının 2 bini aştığını ve 10 ile 20 bin arasında mikro HES yapılmak istendiğini söyleyerek bunun suyu bir meta haline getirmenin bir adımı olduğunu anlattı. İkinci konuşmacı olan Ziraat Mühendisi Vahap Tuncer Antalya ilinin 20 milyon dekar olan yüzölçümünün yüzde 20’sini tarıma elverişli arazilerin oluşturduğunu vurgulayarak suya olan gereksinim üzerinde durdu. Yörede 15 kadar dere bulunduğunu ve HESlerin plansız yapılmasından kaynaklanan sorunlar yaşandığını belirtti. Tuncer ayrıntılı açıklamalarla akarsularla ilgili sayısal değerleri anlattı. Üçüncü konuşmacı olan Avukat Abit Küçükaslan HESlerle ilgili mevzuatta yapılan değişikliklere değindi ve Antalya yöresinde yürütülen HES karşıtı mücadelelere ilişkin hukuki girişimler hakkında bilgi verdi. Son konuşmacı olan Yaşar Aydın sözlerine Rize’den gelen bir köylü çocuğu olduğunu ve yapılan ya da yapılmak istenen HESler yüzünden doğup büyüdükleri alanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini anlatarak başladı. Aydın, yörede HES karşıtı muhalefetin 2007 yılından bu yana hızla yayılmasının nedenini deneyimli olmalarına bağladı. Bu deneyimi, 1990 başlarında Fırtına Vadisi’nde dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın desteğiyle kurulmak istenen HESlere karşı mücadeleler sırasında kazandıklarını ve son yıllarda çok sayıdaki HES girişimine karşı kullandıklarını belirtti. Aydın’ın konuşmasında dikkat çekici olan, uzun süreden beri HESlerle ilgili sayılara itibar etmeksizin mücadelelerini sürdürdüklerini belirtmesiydi. Buna göre yapılması düşünülen HESin ekonomiye ne katkısı olacağı ya da inşaat bittikten sonra ne kadar can suyu bırakılması gerektiği gibi tartışmalarla ilgilenmeksizin HES yapılmasına karşı çıkıyorlardı. Çünkü bu tartışmalar HES şirketleriyle uzlaşmaya, “şu HES faydalı diğeri zararlı” gibi sonuçlar çıkartılmasına ve adım adım yaşam alanlarının elden gitmesine yol açıyordu. Konuşmaların ardından katılımcılar sorularla ve katkıda bulunmak amacıyla söz aldılar. Çevredeki HES mağduru köylerden gelen muhtarların konuşmaları ve hemen hepsinin kararlı duruşu salondan büyük alkış aldı. Toplantı sonunda “Akdeniz Derelerinin Kardeşliği Platformu” kurmak için emek harcayanlardan biri olan Mimar Birsen Tanyeri işin çok başında olduklarını ve herkesin elinden geldiği kadarıyla katkıda bulunmasını beklediklerini vurguladı. haber: Mehmet POLAT / Fethiye Bu haber 2278 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |