Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

HABER ARA


Gelişmiş Arama

BU GÜNÜN MANŞETLERİ...

manşetler

SON DAKİKA HABERLERİ....

EKŞİ SÖZLÜK...






CANLI TV İZLE...

YAKINDA...

ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR!

ALEXA

Alexa Certified Traffic Ranking for www.likyahaber.net

SİTEYE GELENLER

free counters

ÇEVRİMİÇİ

"Çevre siyasetini daha yüksek sesle yapmak durumundayız"

Tarih 14 Şubat 2011, 14:13 Editör Özer YILMAZ

Antalya'da yapılmak istenen HES projelerini durdurmak için faaliyet yürüten çevre hareketi Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTDK) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz ile görüştük.

"Çevre siyasetini daha yüksek sesle yapmak durumundayız"

Antalya'da yapılmak istenen HES projelerini durdurmak için faaliyet yürüten çevre hareketi Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTDK) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz ile görüştük.

Antalya ve çevresindeki illerde HES’ler hangi ilden başladı ve hangi ilde ne kadar HES projesi var?
Mücadele 59 HES’in olduğu Antalya’da başladı ve Isparta’da 56, Burdur’da da bildiğimiz 4 HES projesi var. Şu anda Denizli’de yapılmak istenen 4 HES bilgisi de bize ulaştı.

Mücadeleniz ne zaman başladı?
2010 Şubat ayında Antalya, Isparta, Burdur Dereleri Gönlünce Aksın Çevre Platformu’nu kurarak bu mücadeleye başladık. Bölgede derelerine HES yapılacak muhtarlara ve Alakır’da mücadeleye başlamış arkadaşlarımıza ulaştık. İlk toplantıya Antalya’da 59 HES’le ilgili dere yakınından ulaşabildiğimiz tüm köyleri davet ettik.

Şu anda Antalya’da inşaatı başlayan 3 yer var: Alakır Vadisinde 2 HES inşaatı (şu an davalık) ve Akseki, Gümüşdamla’da 1 HES inşaatı var (dava açılmak üzere). İlk toplantıyı Kumluca Alakır vadisinde yapma kararı aldık ve 15 köyün temsilcileriyle köyde toplandık. Alakır’da ilk toplantıyı yaptığımız akşamın ertesi gününde şirket 3. HES için köye geldi, ancak köylüler bölgeye onları sokmadılar. Gümüşdamla’da da ilk inşaat başladıktan sonra köylülerle birlikte çalışmaya başladık ve 3 ay sonra 2. HES için köye gelenleri köylüler yine bölgeye sokmadılar.

Biz Platform olarak derelerin listesine göre bölgelere ulaşmaya gayret ettik, Finike Gökbük köyünde toplantı yaptık ve 2 adet HES ile ilgili bilgi verdik. Şu an köylüler bilinçli ve köye sokmama kararı aldılar.

Gömbe Uçarsu ile ilgili ilk toplantıya Gömbe, Kaş ve Akçay Belediye Başkanları katıldı ve şimdi tüm bölge insanları mücadeleye hazırlar. Gömbe, Kaş ve Akçay Belediye Başkanları, 15 köy muhtarı ve tüm köyler birlik olmuş durumda.

Köprülü Kanyon Milli Parkı içindeki köylere gittik. Köylüleri bilgilendirdik. Şu anda bölgeden Belek’te 500 fıstık çamı kesilerek yapılan golf sahalarına su yetmediği için yerleşim yerleri bahane edilerek su alınmak isteniyor. Raftingciler hem HES, hem de su alımına karşılar. 2 Şubat 2011’de bölgede köylüler ve raftingcilerle beraber basın açıklaması yaptık ve dava açacağız.

Antalya Korkuteli Sülekler’de yapılmak istenen HES’e karşı köyde bilgilendirme toplantısıyla çalışmalara başladık, iki kez köye çalışmaya gelen şirketi köylüler sokmadı, dava açtık, yürütmeyi durdurma kararı alındı.

Antalya Kaş Kıbrıs Deresi’ne HES için 4 Şubat günü ÇED toplantısı istendi. Bizler o gün köylülerle birlikte basın açıklaması yaptık ve ÇED toplantısı yapılamadı, çünkü köylüler toplantıya girmedi. Meşhur Kıbrıs Kanyonu (5 yıl önce günlerce yanmıştı) çok önemli bir biyolojik çeşitlilik alanı ve Av ve Yaban Hayatı Gelişme Sahasıdır.

"Akdeniz gibi sıcak bir coğrafyada HES yapmayı düşünenler, köylülerin ölüm kalım savaşı verdiği gerçeğini iyi anlamalılar. Köylüler bu gerçeği biliyor ve daha duyduğu anda ayağa kalkıyor."

ÇED yönetmeliği ve halkı bilgilendirme toplantıları neler sunuyor?
ÇED yönetmeliği doğayı koruyabilmenin, doğa ve yaşam dengesini koruyarak kalkınma-gelişme faaliyetinin sağlanmasında en büyük dayanaktı. Tüm dünyada yıkıcı çevre olaylarının sonucunda ülkelerin yasalarına zorunlu olarak girmişti, Türkiye’de de öyle.

Fakat özellikle madencilik ve enerji faaliyetlerinde paylaşma-yağma ortamını engellediği için yönetmelik kullanılamaz hale getirildi. Başlangıçta bilgilendirme toplantılarına katılan ve kaygılarını dile getiren halkın itirazlarını dikkate alacak maddeler mevcuttu. Ancak şu anda halk sadece dinlemeye gelen ve dinlediği için onaylamış olması gereken kişiler durumuna getirildi. Yani halkın toplantılara katılması ve katılımcılık anlayışı tamamen ortadan kaldırıldı. Dolayısıyla şu an şirketin işlerini yapması için bir prosedür anlamı taşıyor.

HES’lere karşı nasıl bir hukuki mücadele veriliyor? Yeterli oluyor mu?
HES’lere karşı hukuk mücadelesi oldukça zor başlıyor. Öncelikle muhtarlara ve köy tüzel kişiliklerine bilgi verilmediği için son dakikada inşaata başlanırken haber alınıyor. Muhtarlar, bilgi edinme yasasına göre bilgi topluyorlar, bu ise zaman alıyor. Ardından dava açılıyor. Eğer bu döneme kadar köylüler bilinçlenmezse inşaatlar da başlayabiliyor. Ancak bizler iki yer dışında köylüleri önceden bilgilendirdik. Amacımız Antalya’daki HES’leri inşaatlar başlamadan engelleyebilmek.

Hiçbir HES mücadelesinde artık hukuk tek başına yeterli değil, hukuk ve halk mücadelesi birlikte verilirse sonuç alınıyor. Şu ana kadar açılmış tüm davalarda yürütmeyi durdurma kararları alınıyor. Bu kararlar da hükümeti rahatsız ediyor. Bu nedenle de yeni bir yasa çıkarıldı.

Yeni çıkan YEK Yasası’nın içine çok sinsi bir şekilde HES’ler de konuldu. Yine hükümetin tasarı olarak hazırlayıp çıkarmak için uğraştığı Tabiat ve Biyolojik Varlıkları Koruma Yasası adı altında doğayı katledecek bir tasarı var. Şu an geri çekilmiş durumda. Ancak bizler; “Bu yasaları hiçbir zaman çıkartmayacağız ve vadilere sokmayacağız” diyoruz.

Sülekler deneyimini önemsiyorsunuz, bunu bizimle paylaşır mısınız?
Sülekler’de yapılmak istenen HES, 1700 nüfuslu köyün içinden geçen çayın üzerine kurulmak isteniyordu. Santral istenen yerin köye uzaklığı ise 6 km idi. Çayın suları köyde 3500 dönümlük meyve bahçelerini suluyordu. Aşağısında Dereköy’deki meyve bahçeleri ise 3000 dönümdü. Sülekler köylülerine bilgi ulaştırdık. Antalya’daki toplantıya Sülekler köylüleri davet edildi ve toplantıya muhtarla birlikte köylülerin katılımı sağlandı. Platform olarak biz de derede önce inceleme yaptık ve köylülerle birlikte kahvede toplantı yaparak bilgilendirme yaptık. Toplantıyla birlikte Sülekler tarihi bir mücadele kararı aldı.

Köylüler HES yapılacak yere çadır kurma kararı alarak bir çadır kurdular ve günlük 5 kişiyi nöbetçi bıraktılar. Bu nöbetçiler gün boyu bölgeyi gözaltında tuttular. Platform olarak “Dereler Ankara’ya Akıyor” kampanyası düzenledik. 15-16-17 Haziran 2010 tarihleri arasında Ankara’da TBMM, KESK, DİSK, HAKİŞ, TÜRKİŞ, TESK, TTB, Türkiye Barolar Birliği gibi kuruluşlara 3 günlük ziyaret düzenledik. HES'lerin zararları ve neden istenmediği aktarıldı. Bölgedeki basın açıklaması kalabalık halk desteği ile yapıldı. Şirket çalışanları etüt yapmak üzere bölgeye geldiğinde, nöbetçiler halka “geldiler” diyerek haber ulaştırdılar ve halk şirketi bölgeye sokmadı.

Şirket tekrar bölgeye geldiğinde ise arbede yaşandı, muhtarın kayınpederi ve oğlu jandarma tarafından tartaklandı. Muhtar ifadeye çağrıldı, neredeyse tam gün adliyede ifade için muhtar bekletirken, platform üyeleri ve köylüler de karakolda önünde toplu olarak beklediler. Yani şirket iki kez köye girmeye kalktı ama başaramadı. Son olarak açılan davada yürütmeyi durdurma kararı alındı. Yakın zamanda “Sülekler mücadelesi nasıl kazanıldı” başlığı ile detaylı ve fotoğraflı olarak bir mücadele belgesi hazırlanacak.

Kısa vadeli kazanımları kaybetmemek ve büyütmek için neler yapılmalı? Türkiye Komünist Partisi'nin Cepheleşme Çağrısı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle HES yapımına izin veren yasaların derhal kaldırılması gereklidir. Bu ise ancak çok yoğun bir mücadele ile mümkündür. Bizler Türkiye’de HES’lere karşı mücadele veren gruplar olarak hem internet üzerinden çok yoğun bilgi paylaşıyoruz, hem de değişik toplantılarda çok sık bir araya geliyoruz. Bu birliktelikler hem bize yöntem paylaşımı sağlıyor, hem de birbirimizle dayanışma fırsatı veriyor.

Süreci iyi takip etmek ve birliktelikleri sürdürmek bu açıdan çok önemli… Konuyla ilgili gidişattan kaygı duyanların çözüm için de bir araya gelmesi çok önemlidir. Bu konuda TKP nin Cepheleşme çağrısı var. Biz çevrecilere de geldiler. Bizler bu çağrıya şöyle destek vermekten yanayız. Biz çevre hareketinde yer alanlar olarak öncelikle kendi alanlarımızda paylaştığımız değerlerle cepheleşmede yer almalıyız. Bizler çevre hareketinin özgün değerleriyle o cephede yerimizi almalıyız. Diğer bir kuruluşun uzantısı gibi görülmek yerine çevre hareketi olarak bulunmalıyız.

Büyük cephenin ancak bütün mağdurların bir araya gelmesiyle güçlü olacağı kanaatindeyiz. HES, kentsel dönüşüm, emek sömürüsüne uğrayan mağdurlar, işsizler, yoksullar hep birlikte bir arada olmalıyız. Şu an onlarca, yüzlerce köy, onlarca, yüzlerce dernek, sayısız aktivist ve sayısız doğa tarafında olan insan, doğayı korumak için mücadele veriyoruz. Ama bizim istek, arzu ve çağrılarımızı o mecliste (TBMM) seslendiren hiç kimse yok. Bu aşamada gördüğümüz çok önemli bir gerçek var, artık Türkiye'de çevre siyasetini daha yüksek sesle yapmak durumundayız. Mağdurlar, yoksullar, anti-nükleer hareket, çevre hareketi, kadın hareketi, işsizler meclise girmeli!.

(soL - Haber Merkezi) gumusdamla.jpg

Bu haber 1688 defa okunmu?tur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

TOPLUMSAL YAŞAM

YEGANE YOL

YEGANE YOL SOSYALİZM DÜNYAYI KURTARMAMIZI SAĞLAYACAK YEGANE YOLDUR...

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"
********FARKIN NE****************23 Şubat 2014

HAVA DURUMU

Detaylı bilgi için resmin üzerine tıklayın.

ANKET

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?






Tüm Anketler

GOOGLE TERCÜME



Copyright © 2005-2012 www.likyahaber.net Tüm hakları acaip bir şekilde saklanmıştır. Kopye eden fena olur!... demedi demeyin... editör-özer yılmaz/elk.mühendisi-yıldız teknik üniv. POSTA ADRESİMİZ; haber@likyahaber.net
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi


porno izle