Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BDP’ye yönelik tehditlerine yanıt veren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Tehdit ve hakaretle bu değişimi durduramaz. İlla bize bedel ödetecekse kellemizi kesse bile gövdemiz dimdik ayakta duracaktır" dedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 2011 yılı bütçe görüşmelerinin kapanış konuşmasında BDP ve DTK’ye yönelik tehditlerde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Diyarbakır’dan sert sözlerle cevap verdi.

BDP siyaset okulunu ziyaret eden Demirtaş, çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, “Biz kardeşliği, Başbakan bölücülüğü derinleştirmektedir" dedi.

Demirtaş, "Tek bayrak, Tek millet, tek vatan" diyerek iki dilli yaşama tepki gösteren, özerklik tartışmalarını ise ‘çirkin tezgah’ olarak tanımlayan Erdoğan’a “Tehdit ve hakaretle bu değişimi durduramaz. İlla bize bedel ödetecekse kellemizi kesse bile gövdemiz dimdik ayakta duracaktır" şeklinde cevap verdi.

^{‘ERDOĞAN KÜRT HALKINA BUNLARI YUTTURAMAZ’}
Demirtaş devamla şunları söyledi: “Her şeyden önce Türkiye siyaseti adına üzüldüğümü belirtebilirim. Bir ülkenin Başbakanı bu ruh haline, bu psikolojiye girebiliyorsa ve ‘demokrasicilik’ adı altında milliyetçiliği ve ırkçılığı bu kadar rahat bir şekilde dışa vurabiliyorsa, yansıtabiliyorsa, Türkiye’de demokrasi kültürünün gelişmesi için daha çok zamana ihtiyacımız vardır. Şimdi Başbakan ‘Bu ülkede tek dil ve tek millet vardır ve böyle olacaktır’ diyor. Ben şunu hatırlatmak istiyorum. 1925’te Şeyh Sait’i asanlar da, 1938’de Dersim’i bombalayanlar da, 12 Eylül’de Kürtleri işkence tezgahlarından geçirenler de, Diyarbakır Cezaevi'nde işkence yapan Esat Oktay Yıldıran da ve belediye başkanlarımıza kelepçe vurup sıraya dizenler de hep aynı şeyi söylediler. ‘Tek dil olacak, tek millet olacaktır.’ Dolayısıyla şu gün geldiğimiz nokta itibariyle AKP bu zihniyetlerin devamı olduğunu gösteriyor. Bunların da hiçbir farkı yok. Buna da ‘Türkiye’nin demokratikleşmesi’ diyorlar. Eğer kafamıza sopa vuran el eldiven takıp kendini gizleyebileceğini düşünüyorsa bu bir yanılgıdır. Değişen tek şey budur. Eskiden kafamıza sopa vurulurken parmak izi bırakırlardı eldiven takmazlardı. Şimdi AKP döneminde eldiven takıp sopayı tuttukları için iz bırakmamaya çalışıyorlar. Herkes buna inanabilir, Türkiye’de başbakan herkesi kandırabilir, buna tezgah diyebilir. Ama, işkence tezgahlarından geçirilmiş, sırf asimile etmek için tekleştirmek için işkence tezgahlarından geçirilmiş Kürt halkına bunları yutturamaz.”

^{‘KÜRTLER SİNMEYECEKTİR’}
Başbakan Erdoğan'ın Allah’a şirk koştuğunu belirten Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ne diyor. ‘Ben hepinizi tekleştireceğim. Tek dil olacaksanız, benim milletim tektir, diliniz tektir’ diyor. Şimdi Allah diyor ki, ‘ben sizleri farklı farklı yarattım.’ Senin haddine midir bunları tekleştirmek. Sayın Başbakan bu ne biçin Müslümanlık anlayışıdır. Hangi kitapta yazıyor bunu bir göster bakayım bize. Neyi tekleştireceksin. İnsanlar diliyle, kültürü ile kimliği ile doğar, etnik kimliği ile diliyle doğar. Bunu tekleştireceğim deyip, ırkçılık, milliyetçilik dalgası yaratarak eğer Kürtleri sindireceğini sanıyorlarsa, ben BDP’nin Eş Başkanı olarak şunu ifade ediyorum ki Kürtler sinmeyecektir ama, Türkiye’de kardeşlik hukukunu bozmamak içinde elinden gelen gayreti gösterecektir Kürtler. Çünkü, bu ülkede birlikte yaşamak istiyor Kürtler. Ama bu ülkede eşitçe, özgürce yaşamak istiyor Kürtler. Sayın Başbakan yine şunu bilmelidir ki böyle tehdit ederek hakaret ederek bu değişimi durduramazsınız. Eğer AKP’nin gücü güneşin doğmasını durdurabiliyorsa, yağmurun yağmasını engelliyorsa ve rüzgarın esmesini engelliyorsa bu değişimi de durdurabilir.”

^{‘KELLEMİZİ KESSELER, VÜCUDUMUZ DİK DURUCAKTIR’}
Demokrasiye, kardeşliğe, barışa inandıklarını ve bu inançla çalışma yürüttüklerini belirten Demirtaş açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Ama ille de bize bedel ödeteceklerse şunu da bilmeleri lazım ki, kellemizi kesseler başsız vucudumuz ayakta dimdik duracaktır. Bundan da kuşkuları olmasın. Halkımız da bundan emin olsun. Hiç kimse şu kaygı ve teredütü taşımamalıdır. Bizim yapmaya çalıştığımız, oluşturmaya çalıştığımız çözüm projeleri, Türkiye bölünmesin diye oluşturmaya çalıştığımız çözüm projeleridir. Ama devlet, AKP, ‘ille de Kürtleri ben ayrıştıracağım, hakaret edip devletten uzaklaştıracağım’ diyorsa bunu da çıksın açık açık söylesin. Şu anda yaptıkları bölücülüğü derinleştirmektir. Bölünmeyi derinleştirmektir. Başbakanı en çok alkışlayan destekleyen milliyetçiler olmuştur. Dikkatinizi çekerim Başbakanın sözleri en çok Türk milliyetçilerinde yankı bulmuştur. Memnuniyet uyandırmıştır. Hayırlı uğurlu olsun ittifakları. Başbakan anlaşılıyor ki, seçime doğru giderken Türk milliyetçiliği ile bu şekilde ittifak, el ele, kol kola yürümek istiyor. Kendi tercihidir seçimini yapmıştır. Hayırlı uğurlu olsun seçimi. Ama biz bildiğimiz, inandığımız demokrasi yolunda özgürlükler yolunda devam ederiz.”

haber: anf