Antalya Defterdarlığı önünde toplanan Eğitim Sen üyeleri, çeşitli sloganlar atarak İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne kadar yürüdü. Burada basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, AKP’nin eğitim politikasını eleştirdi. Sönmez, “Bugüne kadar hiçbir öğretmenler gününde, öğretmenlerin gerçek sorunları tartışılmamış, yüz binlerce eğitim emekçisinin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmek yönünde herhangi bir adım atılmamıştır” dedi.

12 Eylül’ün ürünü

24 Kasım’ın, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliğini” kabul ettiği gün olması açısından tarihsel bir gerçekliği ve önemi bulunduğuna dikkat çeken Nurettin Sönmez, şunları söyledi:

“Fakat. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün 12 Eylül döneminin bir ürünü, 12 Eylül zihniyetinin nasıl bir öğretmen istediğinin simgeleştiği bir gün olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Türkiye’nin sadece öğretmenleri değil, bütün eğitim ve bilim emekçileri yılda sadece bir gün hatırlanmayı değil, yıllardır yaşadıkları ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına sağlıklı ve gerçekçi çözümler üretilmesini beklemekte ve talep etmektedir.

Eğitim sisteminin öncelikli sorunları arasında yer alan ve eğitim hizmetlerinin nitelikli ve sağlıklı yürütülmesini güçleştiren öğretmen açıkları yıllardır çözülememiştir.. 2010 yılı sonu itibariyle atama bekleyen 350 bini aşkın işsiz öğretmen bulunmaktadır. . Öğretmen açıklarını sözleşmeli, ücretli öğretmenlik gibi güvencesiz istihdam biçimleri ile kapatmaya çalışmaları düşündürücüdür.

Öğretmenler çok çalışıp düşük ücret alıyor

Öğrencilerin öğretmensiz, öğretmenlerimizin işsiz olduğu bir ülkede, ‘Öğretmenler Günü’ gibi bir gün nasıl kutlanabilir.

Türkiye’deki öğretmenler OECD üyesi ülkelerdeki öğretmenlerden daha fazla çalışmasına rağmen, çok daha düşük ücret almaktadır.

Öğretmen başına düşen öğrenci sayılarına baktığımızda Türkiye dünyanın birçok geri kalmış ülkelerinden de geridedir.

Türkiye’de öğretmenler, dünyanın çeşitli ülkelerindeki meslektaşlarına göre birim saat olarak daha fazla mesai harcamasına, daha fazla çalışmasına, daha fazla sayıda öğrencinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalmasına rağmen emeğinin karşılığı olan hak ettiği değeri alamamaktadır.

Eğitim engelleniyor

Son dönemde Antalya yerelinde de öğretmenlere anlamsız angaryalar yüklenerek eğitimin sağlıklı yapılması engellenmektedir. Toplam kalite, iş ölçekleri vb. uygulamalar öğretmenleri kırtasiyeciliğe yönelterek asli görevlerini yapmalarını engellemektedir. Promosyonlarda işyerlerinin imzaladığı sözleşmeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde bekletilmektedir. Böyle bir durumda öğretmenlerin gününden bahsedilebilir mi?  Eğitim emekçileri artık bu dayatmalara izin vermeyecektir.

Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, yıllardır yaşanan sorunlara yeni mağduriyetler eklemiştir. 18. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararlara baktığımızda eğitimin bir hak olmaktan çıkarılarak piyasalaştırıldığını, eğitim emekçilerinin sözleşmeli köleye dönüştürüldüğünü görmekteyiz. İktidarın hedefi eğitimin özelleştirilmesi, eğitimde gericilik ve eğitim emekçilerinin esnek çalıştırılmasını hayata geçirmektir. Eğitimin içerik olarak bilimsellikten uzak gerici ve dinsel öğelerle donatıldığı, bir eğitim sistemi öngörülmektedir.”