İran yazmasa ne yazar!
NATO Zirvesi’nde füze kalkanına onay çıkmasının ardından yandaş basında ‘Türkiye istediğini aldı’ manşetleri atılsa da, uzmanlar sözleşmede İran’ın doğrudan hedef alınmamasının hiçbir anlam ifade etmediğini belirtiyor. İran da kalkanın kendisine karşı kurulduğunun farkında
Lizbon’daki tarihi NATO zirvesinde en önemli toplantı geride kaldı. ABD’nin, ittifakın gündemine getirdiği füze kalkanı sistemi, tüm NATO ülkeleri tarafından kabul edildi. Zirve sonrası yandaş basının manşetlerinde AKP hükümetinin öne sürdüğü şartların kabul edildiği ‘zafer’ havasıyla sunulurken, gerçekte bu şartların hiçbir önemi bulunmuyor. Füze kalkanı belgesinde ‘İran’ ismi zikredilmese de bu sistemin İran ve Suriye’ye karşı kurulduğu gerçeği değişmiyor.
‘ABD HEDEFİ AÇIKÇA BELİRTTİ’
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e 'Yılın devlet adamı' ödülünü veren düşünce kuruluşu Chatham House'un Türkiye Uzmanı Fadi Hakura, Ankara'nın ABD'yle uzlaşmaya varmasının uygulamada fark yaratmayacağı gerçeğini dile getiren yorumcularda biri. Hakura BBC Türkçe'ye füze kalkanının hedefi konusunda şunları söyledi: “Türkiye'nin NATO belgelerinde sistemin İran'ı hedef almaması yönündeki itirazı kabul edildi ancak uygulamada çok fazla fark yaratmayacak. Çünkü bu füze sistemi gerçekten İran'ın nükleer kabiliyetini, bir ölçüde de Suriye'yi hedef alıyor. Ama başta İran tabi. Amerikan yönetimi bunu pek çok kez açıkça söyledi.”
‘TÜRKİYE’YE VETO HAKKI VERİLMEZ’
Hükümete yakınlığıyla bilinen basın-yayın organlarında, AKP hükümetinin kalkanın komutası hakkında söz sahibi olacağı iddia edilse de Hakura, ABD’nin, Türkiye’ye ülkesine yerleştirilecek füzelerin kullanımı üzerinde nihai söz hakkını vermeyeceğini sadece göstermelik düzenlemelerin yapılabileceğini belirtiyor: “ABD'nin füze savunma sisteminin karar ve komuta yapısında Türkiye'ye bir tür söz hakkı vermesi olası. Ama, Washington'un Türkiye'ye bir tür veto hakkı vereceğini sanmıyorum. Aslında Türkiye'nin taleplerinde ima ettiği de bu. Dolayısıyla, vaziyeti kurtaracak bazı düzenlemeler gelecekte bulunacak.”
İRAN TEHDİTİ ÜZERİNE ALIYOR
Füze Kalkanı Projesi'ni "hava savunma sistemi" olarak tanıtmaya çabalansa da İran bu projeyi kendisine yönelik bir tehdit olarak algılıyor. İran Dişişleri Bakanı Ramin Mehmanparast füze kalkanının İsrail'i korumayı hedeflediğini belirtirken, Türkiye'ye bu sistemin yerleştirilmesini doğru bulmadıklarını belirtti. Mehmanparast Türkiye ile İran'ın iyi ilişkilere sahip iki komşu ülke olduğunu ve bu durumun sorunun çözümünde kendilerine yardımcı olacağını umduğunu belirtti.
Yandaş basın ne demişti?
Zaman
‘Füze kalkanı tamam Türkiye istediğini aldı’ manşetini atan Zaman, Türkiye’nin bütün istediklerinin NATO’nun yeni stratejik belgesinde yer aldığı yorumunu yaptı.
Yeni Şafak
Haberi sürmanşetten “Füze kalkanına Türkiye rötüşu” diye gören Yeni Şafak da, Türkiye’nin bütün taleplerinin karşılandığını vurguladı.
Sabah
“Türkiye’nin dediği oldu” manşetini atan Sabah da Türkiye’nin füze kalkanı konusunda istediği 4 şartın tümünün kabul edildiğinin altını çizdi.
Akit
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sözlerini birinci sayfaya taşıyan Akit, “İran’ı asla hedef almayız” manşetini attı.
Gül kalkandan memnun
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önceki gün NATO zirvesinde alınan füze kalkanı kararından memnuniyetini açıkladı. Gül, komutanın Türkiye’de olmayacağını da kabul etti
Portekiz'in başkenti Lizbon'daki NATO zirvesinde ilk günü değerlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Dün kabul edilen Stratejik Konsept arzu ettiğimiz çerçeve içinde çıktı, bundan büyük memnuniyet duyuyoruz" şeklinde konuştu. Gül,
Gül, "Memnuniyetle şunu ifade ederim ki, başta NATO Genel Sekreteri olmak üzere birçok önemli AB üyesi sorumluluklarını hatırlayarak, toplantılarda Türkiye'ye karşı sorumluluklarını yerine getirmek durumunda olduklarını ve bunun muhakkak olması gerektiğini açık açık ifade ettiler" dedi.
AFGANİSTAN AÇILIM ÖNERİSİ
Cumhurbaşkanı Gül, zirvede Afganistan ile ilgili tavır ve önerilerini ise şu sözlerle ifade etti:
"Bizim özellikle NATO toplantılarında söylediğimiz şey şu: Afganistan'da sadece askeri harcamalarla, asker gücüyle orada bir neticeye varılamaz, orada huzur olmaz, istikrar, güvenlik, sağlanamaz. Bütün bunlardan önce Afgan halkının gönlünü ve kalbini kazanmak gerekir. Afganistan, Afganlarındır."
‘RUSYA SÜPER BİR ÜLKEDİR’
Gül, yine zirvenin temel başlıklarından birisi olan NATO ile Rusya arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda ise "Rusya'nın tabii ki Türkiye'nin komşusu, ama birçok Avrupa ülkesinin de komşusudur. Nükleer silahlar, uzun menzilli füzeler, bütün bunlar söz konusu olduğunda ayrı bir süper ülkedir. Dolayısıyla NATO ve Rusya arasındaki ilişkiler uzun süredir çok önem taşımakta. Bu konuda istişareler yapılıyor, bu da barış ve istikrar" dedi.
Butona biz basmayacakmışız
NATO toplantısı öncesinde önce Başbakan Tayyip Erdoğan, kurulacak füze kalkanının komutasının Türkiye'de olduğunu iddia etmiş ancak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Lizbon'a hareketinden önce Radikal Gazetesi'nden Murat Yetkin'e Erdoğan'ın "komuta bizde olacak" sözlerinin yanlış anlaşıldığını anlatmıştı. Lizbon'daki zirveye katılmadan önce Milliyet Gazetesi yazarı Fikret Bila'nın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Davutoğlu'nun çizdiği çerçeve içinde açıklamalarda bulundu. Gül, "Başbakanımızın 'komuta bizde olacak, butona biz basarız' sözleri NATO içinde Türkiye'nin de bu konuda söz sahibi olmasını ifade ediyor. Bir başka deyişle bizden habersiz kullanım olmayacak. Önemli karar alınması gereken konularda Türkiye evet demedikçe karar oluşmaz" dedi.
Obama: Türkiye’ye desteğimiz tam
Lizbon'daki NATO zirvesine gitmeden İtalyan La Repubblica gazetesine özel demeç veren ABD Başkanı Barack Obama, Avrupa Birliği’ne uyum konusunda Türkiye’yi reformlara devam etmesi için teşvik ettiklerini belirtti.
AB kriterlerine ulaşmasının Türkiye’nin çıkarına olacağını söyleyen Obama, Türkiye’nin Avrupa’yla olan ilişkilerinin Boğaz’daki köprülerden öteye gittiğini vurguladı.
ABD lideri Barack Obama, değerlendirmesinde şu cümleleri kullandı:"Ortak tarih, kültür alışverişi ve ticaret sizi birleşmeye itiyor. Türkiye’nin katılımı Avrupa’nın temellerini daha da genişletip, güçlendirir. Avrupa etnik çeşitlilik, gelenek ve inanç kazanmış olur. Şimdi müzakereler yavaşlamış olabilir ancak ben ileriye doğru birlikte hareket etme çabalarını iki katına çıkarmak için her iki tarafı da teşvik ediyorum."
10 dakika özel görüşme
Portekiz'in başkenti Lizbon'daki kritik NATO zirvesinde ikinci gün diplomasi trafiğine sahne oldu. İkinci günün en önemli gündemi Afganistan oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Afganistan konulu toplantının ardından ABD Başkanı Barack Obama ile bir araya geldi. Görüşme 10 dakika sürdü.