BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hakkari’de 10 kişinin yaşamını yitirdiği mayınlı saldırıyla ilgili “Bu katliamın yaşandığı bölge Arefe gününde 9 PKK’linin öldürüldüğü bölgedir. Bizce o olayla bu olay arasında doğrudan bir bağ vardır. Bundan hiç şüphe duymuyoruz. Onu yapanlar kimse bunu yapanlar da onlardır” dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş parti genel merkezinde yaptığı basın toplantısında Hakkari’de bir minibüse yönelik mayınlı saldırıyı değerlendirdi ve ilginç açıklamalarda bulundu. Hakkari’deki saldırıda yaşamını yitiren bütün yurttaşlara Allah’tan rahmet yakınlarına da başsağlığı dilediklerini söyleyen Demirtaş, BDP olarak saldırıyı kınadıklarını kaydetti. Böylesi bir dönemde, sivillerin çoluk çocuk demeden hedef alınması ve katledilmesinin, ‘savaşın devam etmesini isteyenlerin’ gözünün ne kadar karardığını gösterdiğini kaydetti. Saldırıyı ‘çok vahşi bir durum’ olarak nitelendiren ve BDP olarak hiç zaman kaybetmeden sorumluların açığa çıkarılmasını istediklerini ifade eden Demirtaş, “İçişleri Bakanına açık bir çağrı yapıyoruz. Bu olay çok vahim bir olaydır, açığa çıkması için gerekirse bizzat Hakkari’ye giderek soruşturmanın başında durmalıdır. Adalet Bakanı gerekirse Hakkari’ye giderek soruşturmanın başında durmalıdır. Bu olay zaman geciktirilmeden sorumluları kimse, altında kim varsa, failler kimse derhal açığa çıkarılmalıdır” diye konuştu.
“SALDIRGANLAR 9 PKK’LİYİ ÖLDÜRENLERLE AYNI”
Yaşanan siyasi atmosferin, katliamın gerekçelerine ışık tutacak mahiyette olduğunu da kaydeden Demirtaş şöyle konuştu:
“Her şeyden önce bu katliamın yaşandığı bölge Arefe gününde 9 PKK’linin öldürüldüğü bölgedir. Bizce o olayla, bu olay arasında doğrudan bir bağ vardır. Buntan hiç şüphe duymuyoruz. Onu yapanlar kimse bunu yapanlar da onlardır. 20 Eylül’de PKK’nin tek taraflı ateşkesi son bulma ihtimali var. Ve kamuoyu bunu tartışıyor, BDP olarak STK ve DTK olarak bu ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve operasyonların durması için çok yoğun bir çaba içerisinde olduğumuz bir döneme denk geliyor. Bu da çok ilginçtir.”
“KIŞANAK ÇİÇEK VE ERGİN’LE GÖRÜŞECEKTİ, ERTELENDİ”
Demirtaş, basın toplantısında, eşbaşkan Gültan Kışanak’ın bugün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le saat 14.00’de TBMM’de Başbakan’ın odasında görüşmek üzere randevulaştıklarını ancak görüşmenin ertelendiğini açıkladı. Demirtaş şunları söyledi:
“Dün öğlen saatlerinde Sayın Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’le, bugün için saat 14’te TBMM’de sayın Başbakan’ın odasında Eşbaşkan arkadaşımız Gültan Hanımla birlikte bir görüşme gerçekleştirecektir. Bu görüşme dün öğlen saatlerinde netleşti. Karşılıklı bir talep üzerinde gelişen bir görüşme diyebiliriz. Bu görüşmeye bir saat kala basına duyurulacaktı. Basın toplantısı ile görüşmenin sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktı. Bu görüşmeden sadece bizim telefonlarımızı dinleyenler haberdardı. Başka kimse bilmiyordu. Provokatif bir gelişme olmasın diye titizlikle görüşmenin son saatine kadar da bizler en azından kamuoyu ile paylaşmayı düşünmüyorduk. Bugün Diyarbakır’dan görüşme için havaalanına geldiğimizde Hakkari’deki olayı duyduk. Ankara’da uçaktan indiğimizde ise Hükümetin bu görüşmeyi iptal ettiğini birkaç gün ertelediğini öğrendik. Bu çok önemli bir gelişme, önemli bir detaydır. Bingöl’de 1993 yılında 33 asker öldürüldü, 95’te yine bir ateşkes döneminde Şırnak Güçlü Konak’ta içinde köylülerin bulunduğu bir minibüs tarandı ve yakıldı. 2008’de yine bir ateşkes döneminde Şırnak Beşağaç köyünde sivillerin içinde bulunduğu bir minibüs tarandı ve siviller hayatını kaybetti. 2009’da sayın Ahmet Türk sayın Başbakan görüşmesine birkaç gün kala, Hakkari’de yine bir mayın patladı ve 6 asker yaşamını yitirdi ve Başbakan görüşmeyi iptal etti. Şimdi 2010 biz Eşbaşkanlar olarak Hükümet sözcüsü ve Adalet Bakanı ile görüşmeye Ankara’ya geliyoruz ve benzer bir olay yine Hakkari’de meydana geliyor. Bu olayın ne olduğu çok açık ortadadır.”
“İYİ ÇOCUKLAR SAHNEDE, HÜKÜMET PROVOKASYONA TESLİM OLDU”
“İyi çocuklar sahnede” diyen Demirtaş, bu iyi çocukların kimler olduğu ve kimler tarafından korunduğunun ise bu aşamada karanlıkta olduğunu kaydetti. Hükümeti bir kez daha ‘provokasyona teslim olmakla’ suçlayan Demirtaş, “Eğer her görüşme öncesi birileri şurada burada bomba patlatıp barış girişimlerini engelleyecekse ve hükümet de buna teslim olacaksa, bu hükümetin barış niyeti de cesareti de yoktur. Böyle bir hükümet bu ülkede barış gerçekleştiremez. Her şeye rağmen bu görüşme gerçekleşmeliydi. Böylesi kritik bir dönemde özelikle DTK’nın sayın Cumhurbaşkanı ile büyük olasılıkla görüşmeleri olabileceği bir dönemde, görüşmelerin bu şekilde iptal edilmiş olması siyasi beceriksizliktir, zafiyettir. Bu ülke bu şekilde özlediği barışına kavuşamaz. Hükümetin bu cesaretsiz tutumu doğrusu bizi korkutmuştur. En az bu olay kadar vahimdir bu olayı yapanlar amacına ulaşmıştır” diye konuştu.
“HÜKÜMETTEN CESARET, DUYARLILIK BEKLİYORUZ”
BDP olarak çağrıda bulunan Demirtaş, geçmişte bu tür katliamların çokça yapıldığını, kiminin faillerinin ortaya çıkarılamadığını ancak kiminin de yine 2009’de olduğu gibi bizzat bölgede görevli komutanlarca yapıldığının ortaya çıktığını savundu. Demirtaş, “Bu tür olaylar eğer faili meçhul kalırsa, gerçekten gizli saklı kalırsa bu ülke demokrasiye ne barışa nede özgürlüklere kavuşabilir. Biz sayın Eşbaşkanımız ile birlikte yarın Hakkari’de olacağız. Taziyeye gideceğiz hem de olayın aydınlatılması için bir kez daha duyarlılık çağrısı yapacağız. Bu olayın ülkede yeniden çatışmaların savaşın yeniden başlamasına sebebiyet vermemesi için de girişimlerimizi sürdüreceğiz hükümetten de bu konuda duyarlılık bekliyoruz, cesaret bekliyoruz. Bu tür provokasyonlara teslim olacaksa bu provokasyonlar hükümetten bağımsız değildir deme hakkını kendimizde buluruz. Bu saatten sonra tüm sorumluluk hükümettedir. Savaş durmadığı bitmediği müddetçe ülkemiz maalesef bu tür acıları yaşama riskiyle karşı karşıya olacağını düşünüyoruz” dedi.
“ATEŞKESİ, YENİ ANAYASAYI GÖRÜŞECEKTİK”
Demirtaş bir gazetecinin “Sayın Çiçek’le ne görüşecektiniz” şeklindeki sorusuna ise, “Siyasi gündemi. Özellikle ateşkes konusunda neler yapabiliriz, Hükümetle muhalefet olarak hangi çalışmaları yürütürsek gerçekten başarılı olabiliriz. Siyasetçiler olarak önümüzde duran görevler nelerdir bunları tartışmak istiyorduk. Bir de yeni anayasa tartışmaları vardı bu konuda görüş alışverişinde bulunmak istiyorduk. Görüşmenin iptal edilmiş olması büyük talihsizliktir” karşılığını verdi.
“KARŞILIKLI BİR TALEPTİ”
Görüşme talebinin kimden geldiğine ilişkin bir soru üzerine ise Demirtaş, “Karşılıklı bir talepti. Bizim basın üzerinden ifade ettiğimiz görüşmeye hazırız talebimize hükümet olumlu cevap verdi. Resmi bir talebimiz yoktu. Basına yansıması üzerine sayın Bakanlar arayarak talebiniz geçerliyse biz görüşmek istiyoruz. Başbakanın programının yoğunluğu nedeniyle bu aşamada görüşmek çok olanaklı değildi” dedi.
“PANİK HALİNDE KAÇARKEN DELİL BIRAKMIŞLAR”
Demirtaş, Hakkari’deki saldırıyla ilgili bir soruya da “Görülüyor ki bu olayı gerçekleştirenler panik halinde kaçarken, orada bazı deliler bırakmışlar. Şimdi bu delilin iyice incelenmesi araştırılması lazım. Şemdinli’de yaşanan kitapevi olayına benziyor mu, benzemiyor mu? Bunun altında iyi çocuklar var mı? Bir iki gün içinde iyi bir araştırma ile çıkarılabilir” karşılığını verdi. Demirtaş, “Jandarma ile köylüler arasındaki olayı nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise, “Köylüler bu materyallerin delilerin kaybolacağı endişesi ile almak istemişler. Oradaki güvenlik güçleri de vermek istememiş ondan dolayı arbede çıkmış. Savcı ne derece olaya el koymuş, deliler ne derece korunuyor emin değiliz. Bu olay aydınlatılırsa, Ergenekon, derin devlet, kontrgerilla JİTEM ne derseniz deyin halen o bölgede canlı olduğunu faaliyette olduğunu göreceğiz. Biz bu konuda faaliyet yürütecek, hükümetin valinin yanında olacağız. Yeter ki bunun üzerine gitsinler, bizde elimizden gelen desteği veririz” yanıtını verdi.
(ANKA)
