Likya Haber Gazetesi, Kalkan, Kaş Antalya Haberler
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

HABER ARA


Gelişmiş Arama

BU GÜNÜN MANŞETLERİ...

manşetler

SON DAKİKA HABERLERİ....

EKŞİ SÖZLÜK...






CANLI TV İZLE...

YAKINDA...

ÖZELLEŞTİRMELERE HAYIR!

ALEXA

Alexa Certified Traffic Ranking for www.likyahaber.net

SİTEYE GELENLER

free counters

ÇEVRİMİÇİ

Referandumda kim, ne diyor?

Referandumda kim, ne diyor?

Tarih 17 Temmuz 2010, 03:21 Editör Özer YILMAZ

"AKP'nin paketi gerici zihniyet ürünü..."

Referandumda kim, ne diyor?


AKP'nin hazırladığı anayasa paketine yönelik kimin nasıl tavır alacağına ilişkin görüşmelerimizin bugünkü ayağında sol yapılar ve sendikalarla konuştuk. İşte referandum tartışmasındaki diğer görüşler:
 
 
SERBEST BIRAKANLAR
 
KESK Genel Başkanı Sami Evren:
"Üyelerimiz üzerine ipotek koymuyoruz"
Öncelikle AKP hükümeti referandum için demokratik bir ortam hazırlamamıştır. Çünkü bir yandan olumlu gözükebilecek 12 Eylül darbesinin yargılanması gibi geçici 15. maddeyi de oraya koymuş; fakat öte yandan da hükümetin ve iktidar erkinin iradesini güçlü kılacak maddeler de oraya koymuştur. Dolayısıyla tercih yapabilmemiz için demokratik bir ortam sağlanmamış oluyor.
 
İkincisi, temel haklar referanduma sunulmaz. Örnekse, grev ve toplu sözleşme hakkı ile ilgili 53.madde temel haklardandır. Toplu sözleşme hakkı veriliyormuş gibi yapılıyor. Uzlaştırma kurulunun toplu sözleşme yapması sağlanıyor. Ama zaten aslında uzlaşma kurulunu da kendisi atadığı için toplu sözleşme hakkını hükümet kendine veriyor. Böyle bir düzenlemeyi anayasal güvence altına alırmış gibi yapıyor. Bir yandan da grev yasağı getiriliyor. Bu durum, hem anayasaya hem de ILO’nun oluşturduğu evrensel değerlere aykırı. 12 Eylül anayasasının temel karakteri 72 milyon insanımızı kapsamaması, insanlar arasında ayrım yapmasıdır. Yani Kürt sorununda Kürt yurttaşlarını dışlanmaması gereklidir. Alevi sorununda, Alevi yurttaşlarımızın dışlanmaması gereklidir. Emekçilerin sorununda, emekçilerin neo-liberal politikalara anayasa aracılığıyla teslim edilmemesi gereklidir. Şimdi bunlara baktığımız zaman da mevcut paket içerisinde bir çözüm önerisi yoktur. Dolayısıyla bir toplumsal mutabakat arayışı içinde olan bizler maalesef AKP hükümetinin rötuş yaptığı, toplumsal sorunları çözmediği bir paketle karşı karşıyayız.
 
12 Eylül hukukunun ruhunun ortadan kalktığı, 12 Eylül’ün bütün özelliklerini yapmış oldukları rötuşlu bile değişmeyecek bir düzenlemeye onay vermemiz mümkün değil. Hayır diyeceğiz veya boykot edeceğiz diyemeyiz. Biz herhangi bir siyasi parti gibi davranamayız. Çünkü kitle örgütleri, homojen örgütler değildir. Yani, biz kitle örgütü olarak hangi kararı alırsak alalım; üyelerimiz siyasi tercihlerine göre oy kullanacaklardır. Seçimlerde de A Partisini, B Partisini destekleyin/desteklemeyin demedik. Biz bir kitle örgütü olarak mevcut düzenlemeye onay vermeme gerekçelerimizi açıkladık. Evet dememe gerekçelerimizi açıklıyoruz. Üyelerimiz üzerine bir ipotek koymuyoruz ve yeni sivil bir demokratik anayasanın oluşmasını talep ediyoruz.
 
-------------------------------
Türk-İş: Herkes kendi yoluna
Türk-iş,  referandum sürecinde kendi tabanına “evet” ya da “hayır” oyu kullanması yönünde bir sınırlama getirmeyeceğini açıkladı. İnternet sitesinden yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “TÜRK-İŞ,  anti demokratik bir anlayışla hazırlanan ve bu güne kadar defalarca yapılan değişikliklere rağmen Türkiye’nin ihtiyaçları karşısında yetersiz kalan 1982 Anayasası’nın sağlanacak en geniş mutabakatla değiştirilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir. Bu çerçevede Anayasa çalışmalarından temel beklentimiz, yapılacak değişikliklerin Anayasa’nın bütününü kapsaması ve daha önce yapılan değişikliklerin ürünü olan çelişkilerin de giderilmesi şeklinde olmuştur. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bugünkü yapısı ile bu beklentimiz gerçekleşmemiştir. Ortaya çıkan değişiklik metni, kimi olumlu yanlarına rağmen, toplumun temel beklentilerini maalesef karşılayamamıştır. “
  -----------------------------------------------------------
 
EVET
 
‘Darbe anayasasına karşı Evet!’
HAK-İŞ  Sendikası Başkanı Salim Uslu:
 
12 Eylül’de yapılacak referanduma ilişkin tavrımız, 12 Eylül yasasına hayır diyen bir kurum olarak tabi ki evettir. 12 Eylül Anayasası’na Hayır diyen bir kimsenin bu değişikliğe hayır demesi söz konusu olamaz.  Ayrıca bu anayasanın getirdiği her türlü kriz ve kaosu aklımla ve vicdanımla reddedeceğim. Anayasaya getirdiği düzenlemelere; hem çoğulcu bir zemine imkan vermesi, hem ILO normlarını dikkate almış olması, hem hukuk yollarının açık olması, hem darbe yapanlara yargı yolunun açılması gibi birçok yenilik getirmesi nedeniyle evet diyeceğim. Toplumun ufkunu daraltan, topluma gelişme fırsatı vermeyen 12 Eylül Anayasası’nın tavsiye edilmesi konusunda önemli bir adım olduğu için evet diyeceğim. Ben bu anayasa değişikliğinin yargıyı tarafsızlaştıracağını düşünüyorum.
 
-------------------------------------------
MEMUR-SEN: Evet demek çok kolay
 
Memur-Sen Anayasa değişikliğine tam destek vereceklerini açıkladı. Sendikanın internet sitesinde de referandumda “evet” diyecekleri duyuruldu.
Sendika Başkanı Ahmet Gündoğdu, Mardin’de başlatılan çalıştayda yaptığı açıklamada anayasa değişikliğine neden ‘evet dediklerini ise şöyle açıkladı: "Bir; çalışma hayatı boyutu ile toplu sözleşme hakkı ilk kez bu pakette yer alıyor. İki; memura uyarı ve kınama cezası veriliyordu. Bu kararlar yargıya kapalıydı. Bu paket sayesinde ilk defa bu kararla yargıya açılabilecek. Üç; darbe anayasası ve Kenan paşa ile avanelerini koruyan geçici 15. maddesi bu paketten çıkarılıyor. Dolayısıyla, evet demek çok kolay. Evet demek için yüzlerce sebep var.”
 
-------------------------------------------------------------
 
‘AKP yapıyor önyargısı ile bakmamak gerek’
 
Ayhan Oğan Sivil Dayanışma Platformu Sözcüsü:
1960’lardan bu yana 50 yıldır sürekli darbe ve müdahalelerle devam eden kurum yapılanmasının, halk üzerine bir vesayet kurması durumu söz konusudur. Bu vesayeti kırmak da ancak yeni bir anayasa ile mümkündür. Fakat yeni bir anayasa yapılabilmesi için de Anayasa Mahkemesi’nin devlet üzerindeki vesayetinin kırılması gereklidir. İşte bu paket, yeni bir anayasanın yapılabilmesinin önünü açacaktır. Tabii ki anayasa değişikliğinin yetersiz bulduğumuz yanları da var. Fakat esas olan Anayasa Mahkemesi ve HSYK üzerinde halk iradesinin yani meclisin daha etkin olarak müdahil olabilecek olmasıdır. Sonuç itibariyle ne kadar yetersiz olursa olsun, Türkiye’de demokratik ve sivil bir anayasa yapılabilmesi ve bu darbe anayasalarından kurtulabilmesi için böyle bir değişikliğe ihtiyaç vardır. Bu paket Türkiye’nin bugüne kadar halı altına süpürdüğü sorunlarını çözebilmesi için atılmış bir adımdır. Bu paket, Türkiye’de cuntacılar, darbeciler rejiminin sonlandıracak sivil, demokratik ve halk iradesine dayanan daha eşitlikçi bir anayasanın oluşumunun önünü açacak bir pakettir. Bunun AKP anayasası olarak algılanmasından ve AKP’ye evet ya da hayır deniyormuş gibi bir algı yaratılmasından da son derece rahatsız oluyoruz. Bu anayasa değişikliği salt bir partinin anayasası değil, partiler üstü bir olaydır. Bu sebeple biz 400’ü aşkın sivil toplum örgütü olarakyeni anaysaya ‘Evet’ diyoruz.
 
 
---------------------------------------------------------------
 
 
BOYKOT
 
"Referandumu boykotla karşılıyoruz"

Demokratik Haklar Federasyonu:
DHF, bu aldatmacayı fabrikalarda, atölyelerde, tarlalarda, yoksul emekçi semtlerde ve tüm ezilen kesimler içerisinde teşhir etmeyi ve demokratik hakkımız olan “boykot eylemi”ni örgütlemeyi bir görev sayar. Referandumda “Hayır” diyeceğini deklare eden CHP ve MHP ile irili ufaklı diğer düzen partilerinin de itirazlarının, biz işçiler, köylüler, emekçiler ve ezilenler adına bir hayır içermediği açıktır. En son 12 Eylül 1980 Askeri Faşist Darbesi marifetiyle düzenlenen anayasada yer alan ve dahası “dokunulamaz, değiştirilemez, kaldırılamaz” denilen maddelere dokunulmamış, yeniden yapılandırma sürecinin ve AB uyum politikalarının bir gereği olarak sadece rötuşlanmıştır.Biçimsel bir takım değişiklikleri öngören referandum, ezilen halk kitlelerinin ekonomik-sosyal ve siyasal yaşamında değişiklik bir yana, ezilen ulus ve halkların haklarını genişletmekten fersah fersah uzaktadır.DHF, bu kavrayıştan hareketle, 12 Eylül 2010’da gerçekleştirilecek referandumu aktif boykot kararıyla karşılayacaktır!
 
------------------------------------
 
‘Boykot edeceğim
Nejat Kangal Devrimci 78’liler Genel Başkanı:
Ben kişisel olarak paketi boykot edip sandığa gitmeyeceğim. Çünkü bu anayasa paketi AKP dayatmasıdır. Tek tek oylamak yerine bütün paket oylanacak. Fakat Devrimci 78’liler olarak genel bir karar ya da tavır almıyoruz. Çünkü bünyemizde solun her kanadından insan var, dolayısıyla herkesin, her kanadın kendi fikri var. Ama genel tavır hayır yönünde diyebiliriz.
 
------------------------------------------
‘Gerçeklere dokunmamış paketi ciddiye almıyoruz’
Figen Yüksekdağ Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Başkanı:
 
Biz parti olarak pakeyi boykot edip sandığa gitmeme kararı aldık. Çünkü boykot kararı hayır demekten daha etkili ve bu işin peşini bırakmayacağımızı gösteren bir karar. Boykot, yeni anayasa  talebini güncelleştiren eylem biçimlerinden biri. Biz anayasada eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz. 12 Eylül anaysasının 30. yılında tamamen yenilenmiş bir anaysadan yanayız. Ayrıca yeni anayasa da barışın sesi de olmalı.  Diğer taraftan Kürt gerçeğine dokunmamış, alevi haklarını görmemiş bir anayasayı ciddiye alıp sandığa gitmiyoruz.  Eğer anaysan değişikliğine bir yerden başlamak gerekiyorsa doğru yerden başlanmalı. Bu bir başlangıçtır diye düşünülüp evet denirse, bu yeni anayasa çalışmalarının önünü kapatacaktır.
-----------------------------------------------------
 
HAYIR
 
“Ezici çoğunluk ‘hayır’ diyor”
 Anayasa Kadın Platformu sözcüsü Hülya Gülbahar:
 
Platform bu konuda görüş ayrılığı yaşıyor. Evet diyecekler, hayır diyecekler ve hata boykot edecekler de var. Fakat platformda ezici bir çoğunluk hayır oyu verecek. Platformun ortak görüşü, ''pozitif ayrımcılık'' ile ilgili yapılan düzenlemenin olumlu ama yetersiz olduğu yönünde. Ucu çok açık ve kadınlar aleyhine de yorumlanıp, uygulanabilir. Fiili eşitliği sağlamak için pozitif ayrımcılık, tüm karar mekanizmalarında kadınların eşitliğini anayasal güvenceye alabilmekti aslınsa kadınların talebi. Örneğin şu anda hükümetin elinde kadın vali atamak için hiçbir yasal engel yok. Ama 81 ilde 81 erkek vali var. Türkiye erkek valiler cumhuriyeti mi? Çocuklarla ilgili düzenleme de ise artık çağ dışı kalmış, son derece muhafazakar bir korumacı devlet anlayışını yansıtıyor. Oysa çocuklar hakları ve özgürlükleriyle ele alınmalı. Çocuklarla ilgili bu maddede de ‘’baba devlet’’ anlayışı çerçevesinde ataerkil model yeniden üretiliyor.  Dolayısıyla hak ve özgürlükleri genişlettiği iddia edilen bütün bu maddelere baktığımızda böyle bir problem görüyoruz. Anayasa Kadın Platformu gerçekten bu sürecin çok antidemokratik bir dayatma şeklinde geliştiğini ve gerçek bir anayasa ruhuna ve tekniğine ters düştüğünü düşünüyor. Platformda ezici bir çoğunluk böyle düşüyor.
 
------------------------------------
 
‘AKP’nin paketi gerici zihniyet ürünü’
İlknur Birol Halkevleri Genel Başkanı:
Halkevlerinin referanduma ilişkin tavrı kesinlikle hayır olacaktır. Tartışmaların en başından itibaren AKP’nin kendisine fatura etmek istediği şeyler çok net görülüyordu. Biz paketin tamamına hayır diyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasal değişikliğin bu yolla olmaması gerekir. İçerisindeki 1-2 madde yüzünden paketin tamamına evet diyemeyiz. AKP bu değişiklikle kendi gerici zihniyetini uygulamaya çalışıyor. Nasıl bir anayasa sorusuna ise özgürlükçü, eşit, emekçilerin hakkını savunan bir anayasa diyerek cevap veriyoruz. Burada milliyetçi, ulusalcı çevrelerin hayır derken kullandığı hiç bir argümanla da bağdaşmamaktayız. Bizimki solda, sosyalist çevrede gerçekten halk için, samimi duygularla mücadele edenlerin bulunduğu cephedir.
 
---------------------------
 
‘Hayır’lı oyu vereceğiz’
Süleyman Çelebi DİSK Genel Başkanı:
 
Referanduma sunulan maddelerin br kısmı değişti. HSYK kararıyla iptal edildi ama öz değişmemiştir. Cumhurbaşkanının geniş yetkileri, HSYK’nın iç yapısı endişe vericidir. Bugün anayasa mahkemesinin denetiminden geçmiş ve referanduma sunulan değişiklik metni sakıncaları ve endişeleri kaldırmadığı gibi daha da ağırlaşmıştır. Anayasan değişiklik paketi toplumu ikiye bölmüş, kutuplaştırmıştır. Örneğin 53. Maddede yapılan değişiklikle kamu çalışanlarıuna sözde toplu sözleşme hakkı tanınmaktadır. Oysa anayasanın 90. Maddesine ve ülkemizin imzaladığı İLO sözleşmelerine, Avrupa Sosyal Şartı zaten kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkını kabul etmekte ve güvence altına almaktadır.  Ancak herkesin bildiği bir gerçek vardır ki, o da grev hakkı olmadan toplu sözleşme hakkının bir anlam ifade etmeyeceğidir.  Bunun gibi sorunlu örnekler çoğaltılabilir. Teklifin diğer sakıncalı yanı ise paketin tümüyle oylamaya sunulmasıdır. Yeni bir anayasa Türkiye toplumunun ihtiyaç ve beklentisidir. Biz DİSK olarak anayasanın tümden yenilenmesi gereğini muhafaza ediyoruz. DİSK üyeleri bu referandumda en “HAYIRLI” oyu kararlılıkla vereceklerdir.
 
-------------------------------------------------------------
 
DİĞER

‘Pakette istediklerimiz yok’
Ali Balkız, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı:
Bir açıklama yapmak için henüz erken, gündemi izliyoruz fakat bizler ‘Hayır’ demek için örgütleneceğiz. Hayır diyoruz çünkü 2 yıldır söylediğimiz, dillendirdiğimiz bir şey göz ardı ediliyor. Pakette din kültürü derslerinin zorunluluğunun kalkmasıyla ilgili hiç bir şey yok. Sadece bu bile neden hayır dediğimizi açıklayabilir bir bakıma. Ama sadece buradan hayır demiyoruz, pakedi çok antidemokratik buluyoruz. Önümüzdeki günlerde  federasyonumuzla toplantı yapıp tam bir karar açıklayacağız.
 
‘Ne evet ne hayır ne boykot’
Öztürk Türkdoğan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı:
 
Türkiye’nin yeni ve Demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. Yamalı bohça sorunları çözmüyor. Pakete insan hakları cephesinden bakacak olursak temel hak ve özgürlükleri kapsayıcı, çözüm getirici, düzenleyici bir anayasa paketi değil. Biz her platformda yeni bir anayasa değişiklik talebimizi dile getireceğiz. Yapılan dayatma insanlara ya hep ya hiç dedirten cinsten. Pakette desteklenmesi gereken maddeler var desteklenmemesi gereken maddeler de var. Dolayısıyla biz de insanlar üzerinde ‘evet’, ‘hayır’ ya da ‘boykot’ gibi genelleyici bir karar vermek istemiyoruz. Bizimki insan hakları tarafından bir tutumdur. Ama sivil ve özgür bir anayasa isteğimizi, demokrasi ihtiyacımızın her gün daha da arttığını her platformda dile getireceğiz.
 
SEÇİL TÜRKKAN-GİZEM ARSLAN/BİRGÜN

Bu haber 2210 defa okunmu?tur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

TOPLUMSAL YAŞAM

YEGANE YOL

YEGANE YOL SOSYALİZM DÜNYAYI KURTARMAMIZI SAĞLAYACAK YEGANE YOLDUR...

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"

"BİRDE UTANMADAN 'BELEDİYE BAŞKANLIĞI' İSTİYORLAR"
********FARKIN NE****************23 Şubat 2014

HAVA DURUMU

Detaylı bilgi için resmin üzerine tıklayın.

ANKET

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?






Tüm Anketler

GOOGLE TERCÜME



Copyright © 2005-2012 www.likyahaber.net Tüm hakları acaip bir şekilde saklanmıştır. Kopye eden fena olur!... demedi demeyin... editör-özer yılmaz/elk.mühendisi-yıldız teknik üniv. POSTA ADRESİMİZ; haber@likyahaber.net
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapy: MyDesign Haber Sistemi


porno izle