CHP'nin 33.Genel Kurultayı'nda 1200 delegenin imzasıyla genel başkanlığa aday gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun teşekkür konuşmasında çarpıcı mesajlar vardı.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları:
"Yoksulların işçilerin, emeklilerin, ezilenlerin haklarını korumak için geliyoruz. Mustafa Kemal’den İnönü’ye, Ecevit’ten Deniz Baykal’a kadar bize bırakılan görkemli tarihin sahibi olacağız. Herkese yürekten, içten merhaba diyorum.
İki olay bizi üzdü. Birincisi olay Sayın Baykal’a yapılan olay. Failleri bulunamadı. O failleri bulmak boynumuzun borcudur.
İkinci olay Zonguldak'taki kazadır. İş sağlığı ve güvenliğini öğreteceğiz. CHP döneminde taşeronluğu gömeceğiz. Kurultaydan sonra ziyaret edeceğim ilk yer emeğin başkenti Zonguldak olacaktır.
Benim bildiğim hiçbir Kasımpaşalı dedikodu yapmaz. Birileri talimat veriyor, bunlar yapıyor. Taşeron iktidara ihtiyaç yok. Biz yöneteceğiz.
Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.
Artık uzun yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Yürüyüş değil, artık iktidara koşuyoruz.
Mustafa Kemal ve arkadaşları 'halk' dediler. İlk sözümüz halk, son sözümüz halk olacaktır.
CHP, kuvai milliye, müdafa-i hukuk demektir. CHP değişimci ve devrimcidir.
Demokrasiyi hukukla güçlendireceğiz. Kardeşçe beraber olacağız. Kin kitabımızda asla yoktur.
Yok edeceğiz insanın insana kulluğunu, barış türküsü söyleyeceğiz. Açlığa karşıya karşı demokrasinin çıtasını yükselteceğiz.
Yeniden üreten Türkiye’yi kuracağız. Türkiye’yi silkeleyip kurtaracağız.
Et ithal ediyoruz, bu ayıp kime ait? Üreticinin cezalandırılıldığı değil, ödüllendirildiği bir Türkiye olacak.
Türkiye’nin en büyük sorunu işsizliktir. İşsizliği çözdüler mi? Recep Bey ekonomi bilmiyor. Bunları sandığa gömmeliyiz.
Recep Bey, ‘Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye kural yoktur’ diyor. Bunu milletimize yapılan hakaret olarak algılıyoruz.
Hepsi köşeyi döndü, bunu millete anlatmalıyız. Verdiği sözün arkasında durmayan yiğit değildir.
İstihdam yaratmak için çaba harcayacağız. Özel sektöre Güneydoğu’ya yatırım yapın diyeceğiz.
Mayınsız araziyi köylüye dağıtacağız. Recep Bey, işsizlik fonundan aldığın paranın ne kadarını GAP’a harcadın?
Ayrışmanın değil, beraberliğin çabasını göstereceğiz. Her etnik kimliğe her inanca saygılıyız. Siyasetin odağına dini koymak toplumu ayrıştırır.
Herkesin karnı doyacak. Refah devletini tabana yayacağız.
İnançlara, her etnik kimliğe saygılı olacağız. Bizim için insan önemli, insanı baş tacı edeceğiz. İnsanı kucaklayacağız.
İşsizlerin dramına son vereceğiz. Emekliler ilk seçimde AKP’yi malulen emekli etmek zorundalar. İki büyük ayıp yaptılar. Bir yasa çıkardılar, ikinci sınıf vatandaşı yaptılar. Size söz; bunu değiştireceğiz, yeniden birinci sınıf vatandaş yapacağız.
İntibak yasasını bekliyorlar, yine aldattılar. CHP iktidarında bu yasayı çıkaracağız. Geçinemiyorsan niye AKP’ye oy veriyorsun? Senin hakkını ben savunuyorum, senin için Meclis’i terk ettik. Emeklilerin istediği değişiklik CHP iktidarından geçer.
İki milyon esnaf can çekişiyor. Esnaf özü itibarıyla sosyal demokrattır. Esnaftan oy istiyoruz. Esnafın sonunu getirene ben 'dur' diyeceğim.
CHP iktidarında ekonomi ne imiş görecekler.
Batman’da ekmek dağıtıldığı manzarayı unutamıyorum. Bizim inancımıza göre sağ elle verdiğini sol görmez. Senin yaptığında insaf var mı? Sen insanın yoksulluğunu nasıl teşhir edersin? Sosyal devleti unuttular.
Halkın devrimcisiyim. Çünkü halk için çalışacağız.
İktidarımızda tek bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek.
İşçiye, emekliye, işsize atanamayan öğretmene sesleniyorum, bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır.
AKP halka hesap verecek. Soyuna soyuna millette ceket kalmadı, pantololunu bile almaya çalışıyorlar. Kaçtıkları yere kadar gideceğiz.
Niye aile sigortası yok? Aile sigortasını getireceğiz.
Kimseye yalvarmayacak. Kime oy verirse versin, her insanın yoksulluğunu gidermek bizim boynumuzun borcudur.
Yüzde 10 barajını aşağıya çekeceğiz. Herkes aldığı oy kadar Meclis’te temsil edilmelidir.
Tam bir korku imparatorluğu yaratılıyor. Sokaktaki vatandaş bile dinlerim korkusuyla konuşmuyor.
Bu demokrasi mi faşist yönetim mi? Faşizme geçit yok.
Yargı bağımsızlığını sağlamamız lazım.
Kimse Recep Bey’i eleştiremiyor.
Yandaş medya kavramından memnun musunuz? CHP iktidarında besleme medya bitecektir. Yandaş medya sevgili Recep’in gözü ve kulağıdır.
TRT’in yeni adı 'Tayyip Radyo Televizyon Kurumu' oldu. Benim vergimle bana haber vermiyorsun.
İstanbul’un merdiven altı atölyelerinde baş örtülü kızlar sigortasız çalışıyor. Kayıtdışı çalıştırılan başörtülü kızlara gideceğiz. Sigortalı, sendikalı yapacağız.
Yandaş yargı için anayasa değişikliği yapacaklar. Bunu halka anlatacağız. Çağdaş bir anayasa yapacağız.
Recep Bey’in yargı fobisi var. Dokunulmazlıklar için referanduma gidelim. CHP iktidarından dokunulmazlıkları kaldıracağız.
Anayasaya aykırı davranırsan biz ettiğimiz yemin nedeniyle mahkemeye gidiyoruz. Şerefimiz namusumuz bu kadar ucuz mu?
Biz halkın çıkarlarını savunuyoruz, Recep Bey’in çıkarlarını savunmuyoruz. Halkın çıkarı için Anayasa Mahkemesi’ne gidiyoruz.
Mahkemeye gittik, esnafın hakkını korumadık. Mayınlı araziler yasa için mahkemeye gittik, iptal ettik. Biz onu topraksız köylüye vereceğiz, Recep bey sulanmasın.
TBMM’nin yetkisini Maliye Bakanı’na verdiler. Biz bunun için de mahkemeye gittik, iptal ettirdik. Parlamentonun iradesini bir adama teslim etmek demokrasi mi?
Kurmak istediği yalan, talan düzenin devam etmesini istiyor. Recep Bey korksun, çünkü CHP iktidarı geliyor.
Siyasi Ahlak Yasası'nı çıkaracağız. Yasayı getireceğiz ki kalpazandan başbakan olmasın.
Parlamentoya dürüst adam gelsin. Millet perişan, o cebini doldurmakla meşgul. Bu düzeni yıkacağız. Halka hesap vermekten kimse korkmasın.
Kesin Hesap Komisyonu kurup, başına muhalefet partisini getireceğiz.
Verginin hesabını vermekten bu ülkeye demokrasi gelir mi? Hesap vereceğiz, ülkeyi kalkındıracağız.
7 yıldızlı otelde tatil yaparsın, 4 çekerli ciplere binersin, Çin Seddi gibi duvarı örersin. Ama mağdur. Uçak yetmiyor, ikinci uçağı alıyor ama yine mağdur. Katar Emiri'nin düğününe başbakanlık uçağıyla gidersin ama mağdur.
Desane parasını ödemedi diye eşi hapse giden, çocuğu intihar eden bir kişi mağdur değil mi? Geçinmek için böbreğini satan mağdur değil mi? Bunlar mağdur değil mi?
Türkiye onurlu bir ülke AB’nin çifte satandardı kabul edilemez.
Parti içi demokrasiyi getireceğiz. Gençlik geleceği yakalar. Gençlik ve kadın kollarımız daha güçlü olacak.
Raydan çıkan tren nereye çarpacağı belli olmadan gidiyor.
Bu saatten sonra bölünme lüksümüz yok. Temiz toplumdan düzgün toplumdan yana olmak zorundadır.
Temiz toplumdan yanayız, hukuku egemen kılacağız.
Bunlar 3'y’yi yemek olarak anladılar. Hep beraber çalışacağız. Halkın dertlerine derman olacağız.
Yatağa aç giren çocuğun acısı bizim açımızdır. Siftahsız kepenk kapatan esnafın derdi bizimdir.
Beraber kazanıp, hakça bölüşeceğiz.
Türkiye hepimizle yola çıkıyoruz. Ben yok, biz var. Tarlalarda fabrikalarda olacağız.
Kara elması kendine tabut yapan işçinin derdi benim derdim olacaktır. Tenceresi kaynamayan kadının derdi bizim derdi olacaktır. Aybaşını getiremeyen emeklinin derdi bizimdir.
Biz zengin olmayacağız. Kazandığının hesabını vermeyene de hesap soracağız.
İktidar koşusuna hazır mısınız. Hazırsanız söz veriyorum, hep baraber gideceğiz.
Doğuda batıda, kuzeyden güneye tek sloganımız şu olacak; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine...."