biz KİMİZ?kalkan&KAŞköylerimizne YAPIYORUZ?

• Anasayfa
• KALKAN HABERLERİ
• KAŞ HABERLERİ
• KÖYLERİMİZDEN HABER
• TOPLUMSAL YAŞAM
• SPOR & SAĞLIK
• FORUM & SÖYLEŞİ
• OKURLARIMIZDAN
• KÜLTÜR & SANAT
• KİTAPLARIMIZ
• nE AyAk?...

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler -- KALKAN HABERLERİ KAŞ HABERLERİ KÖYLERİMİZDEN HABER TOPLUMSAL YAŞAM SPOR & SAĞLIK FORUM & SÖYLEŞİ OKURLARIMIZDAN KÜLTÜR & SANAT KİTAPLARIMIZ nE AyAk?... Gelişmiş Arama

TAKSİM'DE VE HER YERDE SOKAKLARI GERİ ALALIM
1 MAYIS'A YÜRÜYORUZ

Geçtiğimiz yıl 1 Mayıs‘a ‘çağ dönüyor, çığ düşüyor devrim hemen şimdi‘ çağrısıyla yürümüştük.

Bugün çağın döndüğünü daha sıcak mücadele pratiklerinin içerisinden hissederek 1 Mayıs yürüyüşümüzü başlattık. TEKEL işçilerinin direnişi yalnızca bugüne ait bir hesabın görülmesi değil otuz yıldır sürdürülen yeni liberal sömürü politikalarıyla da hesaplaşmak ve geleceğe sahip çıkma iradesi olarak şekillendi.

Çağ dönüyor! 12 Eylül sonrasında bir avuç sömürücü zengin ‘şimdi gülme sırası biz de‘ diyerek faşist cuntanın gerekçesini ve görevlerini ortaya koymuştu. Otuz yıldır sağ iktidarlar eliyle patronları-zenginleri güldüren sömürü politikaları kesintisiz hayata geçirildi. AKP iktidarı da bu politikaları hiç eksiksiz ve kusursuz yerine getirdi. Bu politikaların sonucunda işsizliğin sürekli arttığı, yoksulluğun derinleştiği, güvencesizliğin yaygınlaştığı, emekçilerin çaresiz bırakıldığı bir ülke yaratıldı.

TEKEL direnişi işte bu düzenin çarklarına çomak soktu, boyun eğdirilen, kula kul yaşamaya mahkûm edilen, güçsüz bırakılan emekçi sınıfların uyanışının ve başkaldırısının simgesi oldu. Çemen‘de, TARİŞ‘te fabrikalarına ve geleceklerine sahip çıkan işçiler kazandı. Fabrika kapılarında, sokaklarda, üniversitelerde biriken bu sesler sömürü düzenine karşı emekçi sınıfların kaderine sahip çıkma mücadelesi olarak çağın köklü bir değişimini mümkün kılacak mevziler olarak gelişmektedir.

Bu mücadele yıllardır uygulanan sömürü politikaları ile hesaplaşarak ilerleyecektir. Evet, ‘küreselleşme çağının‘ ilk döneminde onlar kazandı ama hesaplaşma zamanı asıl şimdi başlıyor.

1 Mayıs bu anlamda düzenle köklü bir hesaplaşma için TEKEL direnişinin izlerinden mücadeleyi yükseltmenin günü olmalıdır.

***

1 Mayıs aynı zamanda emekçi sınıfların özgürlük ve gerçekten demokratik bir düzen için taleplerini ortaya koyarak anayasa tartışmalarına yönelik de emekçi cephesinin sözünün söylendiği bir alan olmalıdır.

Anayasa tartışmaları onca ‘milli irade‘, ve ‘demokrasi‘ sözüne rağmen iktidar güçlerinin düellosundan ve uzlaşmasından ibaret bir tartışma olarak görülmektedir. AKP anayasa değişikliği ile devlet aygıtını ele geçirerek iktidarını pekiştirmenin yollarını aramaktadır. Demokrasi AKP‘nin elinde araçsallaşırken gerçekten demokratik bir düzen arayışının önündeki ‘sis perdesi‘ haline getirilmektedir. Oysa bugün ne demokratik bir gelişmeden ne özgürlüklerin gelişmesinden söz edebilmek mümkün değildir. Toplum yukarıdan devlet eliyle ve aşağıdan cemaat/tarikat örgütlenmeleriyle gerici bir kuşatma altındadır. AKP‘nin anayasa değişikliği çabasıyla bir yandan hastanelerin satılmasının, işçilerin işsiz ve güvencesiz bırakılmasının önündeki engelleri kaldırmak diğer yandan da cemaatlere ‘tam özgürlük‘ sağlamayı amaçlamaktadır.

AKP‘nin değişim dediği, emperyalizmin işbirlikçisi cemaatçi bir diktanın kurulmasından başka bir şey değildir. Devletin yıllardır bildiğimiz ve söylediğimiz tüm baskıcı ve faşizan özü korunarak bunlar yukarıdan aşağıya müdahaleyle el değiştirilerek güçlendiriliyor. Ülkemizde olup biten her şeyin anlamı da kısaca budur. O yüzdün, bugün demokrasi ve özgürlüklerden yana olmak bugünkü ‘sömürge tipi demokrasiye‘ karşı mücadeleyle mümkün olabilecektir.

***

Bu yıl 1 Mayıs‘ın bir diğer anlamı da yıllar sonra yeniden Taksim buluşmasının gerçekleşecek olmasıdır. 1 Mayıs‘ın Taksim‘de kutlanması şimdiden iktidarın bir ‘demokrasi şovuna‘ dönüştürülmek istenmektedir. Taksim‘i iktidar vermemiş, emekçiler kazanmıştır. Taksim‘in kazanılması için verilen mücadele de iktidarın bunun karşısında gösterdiği zorbalık da herkesin hafızasındadır.

1 Mayıs emekçi sınıfların birleşik mücadelesiyle, bugüne kadar sokağa bıraktığı direnişin sesini çoğaltmanın ve yarına taşımanın günü olmalıdır. O yüzden, Taksim‘de ve her yerde sokakları geri almanın zamanıdır.

SOKAKLARI GERİ ALALIM
Amerikancı, Halk Düşmanı, Gerici, Zengin Dostu
AKP‘ye Karşı
1 MAYIS‘A

kaynak: antalya ödp

ANKET

Tüm Anketler