| |||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
Patara' da LİKYA BİRLİĞİ MECLİS BİNASI çalışmaları...27 Ekim 2009, 20:33 Özer YILMAZ Kaş Kaymakamlığı'nca hazırlanan verilere göre, Likya Birliği Meclis Çalışmaları görselleri... Kaş Kaymakamlığı'nca hazırlanan verilere göre, Likya Birliği Meclis Çalışmaları görselleri...; PATARA "LİKYA BİRLİĞİ MECLİS BİNASI"
“Eğer mükemmel bir konfederasyon cumhuriyet örneği vermem gerekse Lykia’yı gösteririm”.Montesquieu, De L’Esprit des Lois (1748) Bu saptama, ABD’nin 1787 yılında kabul edilen Birleşik Devletler Anayasası’nın biçimlendirilişinde etkili olmuştur.1776 tarihli tutanakların 1081. yaprağında bu olgu, “Montesquieu’ye göre Likya Konfederasyonu
Likya Birliği’nin gelişim süreci ve genel özellikleri kısaca şöyledir: Antik çağlarda, bugün “Teke Yarımadası” olarak bilinen Antalya ile Fethiye körfezleri arasındaki yarımadada yurtlanan Likyalılar’ın, Hitit metinlerinde Lukkalılar olarak adlandırıldıkları ve İ.Ö. 2. binyıl gibi erken bir zamanda güçlü bir ulusal bilince sahip oldukları bilinmektedir. Luwiler’le akraba bu Anadolu halkında “Birlik” kavramı, daha İ.Ö. 15. yüzyıl sonlarında Anadolu halklarının Hititler’e karşı kurduğu Assuwa Konfederasyonu’na girişle vardır. Kadeş’te Mısırlılar’a karşı Hititler’in yanında olmaları, Homeros’un İlyada Destanı’nda Akha Hellenleri’ne karşı Troyalılar’ın yardımına koşmaları, bu bilincin “Anadolu bütünlüğüne” genişleyen somut göstergesidir. İ.Ö. 540 dolaylarında Perslere karşı direnemeyeceklerini görerek, eli silah tutamayan halkını Ksanthos Kalesi’nde toplayıp ateşe verdikleri ve askerlerin son kişiye kadar çarpışarak özgürlük uğruna benzersiz bir kahramanlık destanı yazdıkları Herodot’tan okunur. Bunun kendilerini birliğe taşıyan ulusal dayanışma bilincine dönüşmesi, İ.Ö. 5. yüzyılda Pers ve Atina egemenliğini içlerine sindiremeyişle ve salt bazı kentlerin kendi aralarında birleşmesi biçiminde sürer; Atinalı İsokrates’in İ.Ö. 4. yüzyıl başlarında, “Likyalılara hiçbir zaman hiçbir kimse bey olamadı” demesi de bundandır.
Likyalıların erken tarihlerde Anadolu halklarıyla ve kendi aralarında birleşerek sergiledikleri bu ulusal bilinç, İ.Ö. 2. yüzyılın ilk yarısında resmen kurumsallaşmıştır. Ve sonuçta, özünde Likya kentlerinin ve vatandaşlarının demokratik bir yasa çerçevesi içinde oylama esaslı seçimle yönetilmelerine dayanan ‘Likya Birliği’ kurulmuştur. Çünkü İ.Ö. 187-168 arası süreçte Rhodos’a karşı bağımsızlığı hedefleyen başkaldırı ve ayaklanmalarda tüm ülkeyi saran birlik ve beraberlik ruhu doruğa ulaşmıştır. İ.Ö. 168/67 yılında kazanılan özgürlüğün ardından da bu tarihsel karara varılmıştır. Çağdaş batı yönetimlerine örnek olan bu “birlik” anayasası antik dünyada tektir. İ.Ö. 507’de kurulan ve sözde batı dünyasının ilk demokratik hareketi olan seçmeci ve ayrıcalıkçı Atina Demokrasisi yanında, çoğulcu yapısı ve hakça yönetim biçimiyle gerçek anlamda uygulanan ilk demokrasi olma önemiyle farklıdır. Bu nedenle de Montesquieu’yü çok etkilemiş, 1748’de basılan ‘De L’Esprit des Lois’ kitabında ünlü Fransız tarihçisi ve filozofu bu yasayı demokrasi bağlamında, “antik dünyanın en mükemmeli” sözleriyle övmüştür. Ve 1787’de Amerika Birleşik Devletler Anayasası’nın biçimlenişinde, özellikle Alexander Hamilton ve James Madison’un konuşmalarıyla, çağdaş bir model öneminde baş etken olmuştur.
Likya Birliği antik çağlarda bilinen ilk ve tek birlik değildir, öncesinde İ.Ö. 8. yüzyılda Anadolu’da “İyon Birliği” ve ardından Yunanistan’da çok sayıda yerel birlikler kurulmuştur. Bunların çoğunda, Akha, Teselya ve Makedonya birlikleri gibi, farklı etnik gruplar bir araya gelmişler ve bir birlik oluşturmuşlardır. Likya Birliğini bunlardan ayıran en önemli ve belirleyici fark, “ulusal” olmasıdır; çünkü birliği oluşturan kentlerin aynı soydan halklar olarak ortak bir tarihi geçmişi ve kültürü vardır. Tarih boyu ödünsüzce sahiplendiği özgürlük uğruna, en son Rodos’a karşı kazanılan bir bağımsızlık savaşı sonucunda kurulmuş bir ”Cumhuriyet’ gibi algılanmalıdır. Devlet yapısı, antik çağ birlikleri arasında en demokratik olanıdır; çünkü Yunanistan birliklerinin milletvekilleri ve meclis başkanları genelde asker kökenli iken, Likya’da yöneticiler ve milletvekilleri daha çok sivillerden oluşmaktaydı. Atina demokrasisinde başkanlar “ömür boyu” o görevde kalma hakkına sahipken, Likya’da başkanlar bir yıllığına ve her seferinde bir başka kentten seçilmekteydi. Ve de antik çağ birliklerinin hiç birinde kadın üye bulunmazken, Likya Birliği’nde kadınlar olasılıkla meclis başkanı seçilebilmekteydi.
Romalı tarihçi Livius, Patara’yı “Likya Birliği’nin merkezi” olarak tanımlamıştır. 1988’de başlayan Patara kazılarının daha ilk yılında, Tiyatro’nun kuzey karşısında ve yönü doğudaki Agora’ya dönük görkemli kalıntının ancak bir Birlik Meclisi olabileceği savlanmış; 2000 yılında başlanan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan tiyatro benzeri mimarisi ve önündeki revakta ele geçen, değişik kentlerden Lykiarkhların heykelleri için yazılmış, çok sayıda kaide yazıtı bu görüşü doğrulamıştır.
Dikdörtgen bir temel üzerinde yükselen Meclis Binasının ölçüleri, Asia Eyaleti başkenti Ephesos’dakiyle kıyaslanabilecek bir boyutta, 42,80 x 30,60 m’dir; ahşap çatıyla örtüldüğü, bununla ün kazanan Sardesli Dionysios’a ait bir yazıttan bilinir. Yapının kapasitesi yaklaşık 1500 kişidir. Ana girişleri kuzey ve güney yönlerdedir; üst oturma sıralarına rahatlıkla ulaşmak için aynı yönlerde merdiven çıkışları da bulunur. Doğu yüzden açılan iki küçük giriş kapısı da olasılıkla yönetim kadrosu içindir. Yapının tam odağında mermer döşeli küçük bir orkestra ve onun önünde bir sahne binası konumlanır. Sahne binasının önünde ise, konuşmaların yapıldığı ahşap bir platform bulunur. Oturma sıraları yerel kireç taşındandır; yarım çember oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir; merkezi, Meclis Başkanı’nın oturduğu bir tahtla vurgulanır. Yuvarlatılmış biçimiyle de farklı olan tahtın düzeyi, diğer oturma sıralarından daha yüksek tutulmuştur. Aydınlatma, doğu cepheye açılan ve zeminden yaklaşık 4 m. yükseklikten başlayan üç pencereyle sağlanır. Kuzey ve güney duvarlarda da benzer pencereler vardır; ancak düzeyi daha yüksek tutulmuştur.
Yakınçağ tarihçileri ve araştırmacıları tarafından işleyişi ve anayasası çağdaş batı yönetimlerine örnek gösterilen Likya Birliği, antik dünyada tektir. İşte antik çağların bu “en mükemmel demokrasisi”ne hizmet veren Patara Meclis Binası; bir kısmı yerinde, bir kısmı kazıyla gün yüzüne çıkarılan ve kalanı da Doğu Roma Suru içinde devşirme olarak duran kendi özgün malzemesiyle mutlaka ayağa kaldırılmalıdır.
Patara Meclis Binası, “tarihe yeni baştan doğmayı”; Amerika Birleşik Devletleri gibi Avrupa Birliği için de örnekliği bağlamında, çağımızın evrensel değerlerini taşıyan önemiyle hak etmiştir.
Likya Birliği’nin Patara’daki Meclis Binası; Batı’yı yaratan çağdaş yönetim biçimlerinin ayrımcı ve seçmeci “Atina demokrasisi” değil, “Anadolu toprağı olduğu gerçeğini, başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm Dünyaya en çarpıcı biçimde gösterecek çok önemli bir politik fırsattır.
Bu haber 3964 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |