Kaş’taki skandal yunus tesisi Bodrum’da da hayvan sefaletine neden oluyor

Türkiye’deki yunus parklarındaki skandallar ve protestoların ardı arkası kesilmiyor.

Daha geçtiğimiz hafta sonu Türk ve Alman Hayvan Koruma Kuruluşlarının ve çeşitli kuruluşların Kaş’taki protestoları büyük yankı uyandırmıştı. Hayvan dostları, 2011 Aralık ayında Bodrum’daki bir yunus parkından Kaş’a getirilen ve burada küçük ve derme çatma dikenli tellerle çevrili bir deniz kafesinden oluşan ve dört büyük yunusun tutulduğu yunus parkının derhal kapatılmasını talep etmişlerdi.

Şimdi de Alman Yunus ve Balina Koruma Kuruluşu ProWal, Bodrum’da yeni bir yunus parkının kurulmuş olduğunu tespit etti. ProWal Genel Başkanı Andreas Morlok üzülerek şunları belirtmektedir: “Kaş’taki yunus parkının sahibi aynı zamanda Bodrum’daki yunus parkının da sahibidir. Kaş Belediye Başkanı buradaki yunus tesisine karşı kayıtsız kalıp, bazıları kısmen yaralı olan dört yunusun tutsaklığına karşı hiçbir girişimde bulunmadığından şimdi de Bodrum Güvercinlik’te bulunan eski tesis yıkılıp sadece birkaç hafta içerisinde aynı yerde yenisi yapılmıştır. Tesis hemen hemen hazır durumdadır ve sadece 300 kişilik tribünün çatı kısmının tamamlanması ile kullanıma hazır hale gelecektir. Kısa bir süre sonra burada para karşılığı ticari yunus gösterileri sunumu başlayacaktır. Bunun için de yeni yunuslar satın alınmıştır. Doğal yaşamlarından kopartılarak tutsak edilen üç yunus Ukrayna’dan getirilmiş olup bunlar büyük bir olasılıkla Karadeniz’de yakalanmış ya da kanlı yunus pazarıyla ünlü Japonya Tajii kökenlidir. Doğal ortamda sosyal aile topluluğunda yaşayan yunuslar Bodrum’da ayrı tutulmaktadır. İki yetişkin yunus birlikte ve bir küçük yunus ise tek başına tutulmaktadır. Küçük yunus diğerlerine ulaşamamakta ve bulunduğu yerde stresten sürekli daireler çizmek suretiyle yüzmektedir. Küçük yunusun bu şekilde tek başına tutulması hazin bir trajedi olup, böyle bir şey örneğin Almanya’da derhal yasaklanırdı. Bu arada Bodrum’da bir Mors da tutulmaktadır. Hayvan küçücük bir metal kafeste tutsak durumdadır. Sadece küçücük bir yerde yatabilmekte ve de suyun içerisinde delik diyebileceğimiz küçücük bir alanda oturabilmektedir. Hayvanın gözlerinin içine bakan duyarlı bir insanın bu hüzün karşısında gözyaşlarını tutması mümkün değildir! Burada ayrıca üç deniz aslanı da tutsaktır. Bunlar daha küçük bir kafeste tutulmaktadır. Oldukları yerde dönemediklerinden sadece bir yöne bakabilmektedirler. Yüzebilmek gibi bir olanakları yoktur. Bu durumda ne hayvan haklarından ne de hayvanın nevine uygun bir ortamdan söz etmenin imkanı yoktur. Bu en vicdansızca uygulanan bir hayvan eziyetidir! Bizler, birçok yunus ve hayvan sever bulunan Türkiye gibi bir ülkede böyle bir zalimliğe müsaade edilmesi , göz yumulması karşısında şoke olmuş durumdayız.“

ProWal, Kaş Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısının tutumunu şiddetli bir şekilde kınamaktadır. Andreas Morlok: “Geçen yıl bizlere, o zaman kapatılmış olan yunus parkının bir daha açılmayacağı, açtırılmayacağı konusunda söz garantisi vermişti. Bu söz, dört yetişkin yunusun Bodrum’dan Kaş’a getirilmesine karşı hiçbir şey yapılmayarak bozulmuş oldu. Hayvanların kafalarını sürekli olarak metal kafese vurduklarından, burunlarında kanlı yaralar meydana geldiğinin tüm kasaba tarafından bilinmesine karşın hayvanların bakımı ve kontrolü için bir veteriner dahi getirilmemiştir. Geçen Cuma günü buluştuğumuz Kaş Belediye Başkan Yardımcısı bizlere, yunusları sevdiğini, hayvan dostu olduğunu beyan etmiştir. Kendisine bu yunusları bir kez ziyaret ettiniz mi diye sorduğumuzda ise aldığımız yanıt hayır olmuştur. Geçen hafta sonu bulunduğumuz Kaş ilçesinde, yunusların tutsaklığını tasvip eden kimseye rastlamadık. Belediye Başkanı ve başkan yardımcısı, sorumlu oldukları kasabanın bir turizm boykotuyla sarsılabileceği ve böylece de makamlarının tehlikeye girebileceği durumuyla karşı karşıya kalabileceklerini bildikleri halde bu konuyu çeşitli sözler ve bahanelerle geçiştirmektedirler. Dört yunus Bodrum’dan Kaş’a getirilmemiş olsalardı, Bodrum’da yeni bir tesis açılamayacak ve başka hayvanlar alınamayacaktı. Şimdi Bodrum ve Kaş’ta azap çeken yunus ve başka hayvanlar bulunmaktadır ki biz buna asla kayıtsız kalamayız ve kalmayacağız."

Scandal dolphinarium in Kas also cases animal suffering in Bodrum

 

Radolfzell/Kas/Bodrum – 30^th of April 2012 – The scandals and protests about Turkish dolphinariums not come to an end. Just during last weekend protest actions of Turkish and German animal rights groups and initiatives attracted a lot of attention in Kas. The animal activists demand the immediate closure of the dolphinarium in Kas, where four bottlenose dolphins are kept in a small wire cage. They were transferred from a dolphinarium near Bodrum to Kas in December 2011.

 

Now the German whale and dolphin protection organization ProWal discovered that a new dolphinarium was built in Bodrum. Andreas Morlok, CEO of ProWal is indignant: "The person who runs the dolphinarium in Kas is the same, who is running the dolphinarium in Bodrum. Because the mayor of Kas did nothing and tolerated that four partially injured dolphins could stay in the dolphinarium in Kas, the old dolphin pen in Güvercinlik near Bodrum was demolished and replaced by a new dolphinarium within only a few weeks. The facility is almost finished and only the roof to cover the about 300 seats for the audience is missing. Within a short time commercial sea mammal performances will be shown, for which purpose they bought new animals. Three wild captured dolphins come from the Ukraine, which probably were caught in the Black Sea or bought from Taiji in Japan. They normally live in social groups and have strong family bonds, but in Bodrum they are held separated from each other. Two adult dolphins are together and one young one is kept separately. It cannot swim to the others and is constantly circling around lonely in a very small place. Keeping a dolphin separated from others is a tragedy, it means suffering for the animals and for example would not be allowed in Germany. A walrus was newly added in Bodrum, which is caged in a very small metal pen. It has only a very tiny place to rest and just a small water hole to sit in. Who ever looks into its eyes will be moved to tears. There are also three sea lions now, which are locked up in an even smaller pen. They are only able to see in one direction, have no possibility to turn around and do not even have an opportunity to swim. This is inappropriate for the species or any other animal. This is the worst cruelty to animals! We are very outraged that this is tolerated in a country like Turkey, where there are so many dolphin friends."

 

ProWal strongly criticizes the behavior and inactivity of the mayor and the vice-mayor of Kas. Andreas Morlok: "Last year we were assured, that the dolphinarium in Kas, which was closed till then, would never open again. This promise was broken. The city administration did not act when the four dolphins were transferred from Bodrum to Kas. Although it was well known that these dolphins were injured from hitting their heads against the wire frames and already had bloody snouts, no veterinarian was called to have a look at them. At a second meeting with the vice-mayor, he declared to be a big dolphin friend. Our question, if he had ever looked at those dolphins in the dolphinarium in Kas, was answered with a simple "no". We did not meet anybody during last weekend in Kas who endorses dolphins in captivity. Only the two mayors of Kas hide behind lame excuses, although they should know, that an upcoming appeal to boycott tourism could cost them their seats. If the four bottlenose dolphins would not have been transferred from Bodrum to Kas, a new dolphinarium in Bodrum could not have been built and no new sea mammals would have been bought. Now there are suffering animals in Kas and in Bodrum, which is something we will certainly not tolerate.”

 

Skandal-Delfinarium in Kas fördert auch Tierleid in Bodrum

Die Skandale und Proteste in türkischen Delfinarien reißen nicht ab. Erst am Wochenende sorgten Protestaktionen von türkischen und deutschen Tierschutzorganisationen und Initiativen in Kas für großes Aufsehen. Die Tierschützer forderten die sofortige Schließung des Delfinariums in Kas, in dem vier Große Tümmler in einem kleinen Drahtkäfig gehalten werden, die im Dezember 2011 von einem Delfinarium bei Bodrum nach Kas transferiert wurden.

 

Nun deckte die deutsche Delfin- und Walschutzorganisation ProWal auf, dass in Bodrum ein neues Delfinarium gebaut wurde. Andreas Morlok, Geschäftsführer von ProWal ist empört: „Der Betreiber des Delfinariums in Kas, ist auch der Betreiber des Delfinariums in Bodrum. Weil der Bürgermeister in Kas untätig blieb und duldete, dass vier zum Teil verletzte Delfine in dem Delfinarium in Kas bleiben konnten, wurde in nur wenigen Wochen in Güvercinlik bei Bodrum das alte Delfingehege abgerissen und an gleicher Stelle ein neues Delfinarium gebaut. Die Anlage ist fast fertiggestellt und es fehlt nur noch ein Dach für die etwa 300 Sitzplätze für die Besucher. In Kürze werden dort kommerzielle Tiershows angeboten. Dafür wurden neue Tiere gekauft. Drei wildgefangene Delfine kamen aus der Ukraine, die vermutlich im Schwarzen Meer gefangen oder aus dem japanischen Taiji gekauft wurden. Die normal in Familienverbänden soziallebenden Delfine werden in Bodrum getrennt gehalten. Zwei ausgewachsene Delfine leben zusammen und ein Jungtier ist separiert. Es darf nicht zu den anderen Tieren und schwimmt einsam auf einer kleinen Fläche ständig im Kreis umher. Die Einzelhaltung von einem Delfin ist für so ein Tier eine Tragödie und wäre zum Beispiel in Deutschland verboten. Neuerdings befindet sich auch ein Walross in Bodrum. Das Tier ist in einem ganz kleinen Metallgehege eingepfercht. Es kann nur auf einer ganz kleinen Fläche liegen oder in einem ganz kleinen Loch im Wasser sitzen. Wer in die Augen dieses Tieres sieht, dem werden sofort die Tränen kommen! Zudem sind jetzt dort auch drei Seelöwen. Diese Tiere sind in einem noch kleineren Gehege eingesperrt. Sie können nur in eine Richtung sehen, weil sie sich nicht einmal umdrehen und erst recht nicht schwimmen können. Das ist weder tier- noch artgerecht. Das ist schlimmste Tierquälerei! Wir sind total geschockt, dass so etwas in der Türkei, in dem es so viele Delfinfreunde gibt, überhaupt geduldet wird.“

 

ProWal kritisiert das Verhalten und die Untätigkeit des ersten und zweiten Bürgermeisters in Kas massiv. Andreas Morlok: „Letztes Jahr wurde uns zugesichert, dass das bis dahin geschlossene Delfinarium in Kas nicht wiedereröffnet wird. Diese Zusage wurde gebrochen und die Stadtverwaltung unternahm nichts dagegen, als die vier Großen Tümmler von Bodrum nach Kas transferiert wurden. Obwohl der Stadt bekannt war, dass die Delfine verletzt sind, weil die Tiere durch das Schlagen ihrer Köpfe auf die Metallgitter schon blutige Schnauzen hatten, wurde kein Tierarzt zur Betreuung der Delfine hinzugezogen. Bei einem Treffen mit dem zweiten Bürgermeister sicherte dieser uns am letzten Freitag zu, dass er ein großer Freund der Delfine sei. Als wir ihn fragten, ob er die Delfine schon einmal besucht hatte, sagte er einfach nur Nein. Wir trafen am letzten Wochenende niemanden in Kas, der die Haltung von Delfinen in Gefangenschaft befürwortet. Nur die beiden Bürgermeister flüchten sich in Ausreden, obwohl ihnen bewusst sein dürfte, dass ein drohender Tourismusboykottaufruf ihnen ihr Mandat kosten könnte. Wären die vier Delfine nicht von Bodrum nach Kas gekommen, hätte man in Bodrum kein neues Delfinarium bauen und weitere Tiere beschaffen können. Nun leiden Delfine und andere Tiere in Bodrum und in Kas, was wir mit Sicherheit nicht hinnehmen werden.“

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?

kalamar "MEZE" dir.
kalamar "TAVA" dır.
yok ben yemem, haber "DOĞRU"
yiyen yemiş. Ama ben "ODUNUM"
haber yalan. bende YİCEM.