biz KİMİZ?kalkan&KAŞköylerimizne YAPIYORUZ?

• Anasayfa
• KALKAN HABERLERİ
• KAŞ HABERLERİ
• KÖYLERİMİZDEN HABER
• TOPLUMSAL YAŞAM
• SPOR & SAĞLIK
• FORUM & SÖYLEŞİ
• OKURLARIMIZDAN
• KÜLTÜR & SANAT
• KİTAPLARIMIZ
• nE AyAk?...

HABER ARA

-- Tüm Kategoriler -- KALKAN HABERLERİ KAŞ HABERLERİ KÖYLERİMİZDEN HABER TOPLUMSAL YAŞAM SPOR & SAĞLIK FORUM & SÖYLEŞİ OKURLARIMIZDAN KÜLTÜR & SANAT KİTAPLARIMIZ nE AyAk?... Gelişmiş Arama

"BELEDİYEDE YOLSUZLUK İDDİASI" HABERİNE TEKZİP

http://www.likyahaber.net/haber/popup/haber-yazdir.asp?haber=2127 linki ile 29.03.2011 tarihinde sitenize eklemiş olduğunuz haberin içeriğindeki kişi olarak yazılı şekilde asılsız iddialara vermiş olduğum yanıttır. Sitenizde nasıl bu asılsız iddialara yer verdiyseniz benim cevap hakkım olan bu yazıya da yer vermenizi rica ederim.
                                                                                                                                                                  M.Kemal Yücesan

ASILSIZ İDDİALARA CEVAP VERİYORUM!

             İnternet gazetelerinde hakkımda 5 yıl öncesi ile ilgili asılsız iddialar üreten M.Şefik Erol, 2004 yılında kat karşılığı anlaşma yaptığı –Finike hamamı yanındaki- H.T ve N.Ç arsalarına, 2006 yılına gelindiğinde inşaata başlayamayacak kadar beceriksiz ve müteahhitliğin gereğini yerine getirebilecek olanaklardan -o gün de- yoksun bir inşaat mühendisidir. Aynı zamanda, sokaktaki sade vatandaşın dahi bilebileceği ‘resmi harçlar kişilere ödenemez’ bilgisinden de yoksundur ki; böylesi gülünç iddiaları rüşvetin belgesi olarak sunabilmektedir.

            M. Şefik Erol ahlaki değerlerden de yoksundur. İnsanları asılsız iddiaları ile huzursuz ettiği gibi iş ilişkisinde olduğu kişilere borçlarını da ödememektedir. SSK’ya, çeşitli şirket ve kişilere ödenmek üzere Üstün Öztürk’ ten aldığı paraları bile ilgili yerlere ödememiştir.

            Üstün Öztürk de inşaat mühendisidir. Kendisi ile kökü 1970’ler Ankarasına uzanan bir arkadaşlığımız vardır. ‘Aynı değerleri paylaşmak’ ilkesine dayanan bu arkadaşlığımız yıllar sonra bizi Finike’de buluşturmuştur. M. Şefik Erol’un sözleşme yapıp başlama becerisini bile gösteremediği inşaatların yükleniciliğini Üstün Öztürk, yine belge olarak sunulan sözleşmede de görüldüğü gibi üstlenmiştir. Bu sözleşme gereği; inşaat ile ilgili tüm harcamalar ve inşaat bitiminde elde edilecek tüm kazanımlar yüklenici Üstün Öztürk’ün olacaktır. İnşaatın yapımı ile ilgili müteahhitlik de M. Şefik Erol’un şirketi ‘BOĞAZİÇİ İNŞ.TUR.SAN. TİC.LTD.ŞTİ’ üzerinden yürütülecektir.

            Finike’ye yeni gelmiş, Finike’yi yeterince tanımayan ’40 yıllık dostum’ Üstün Öztürk’ e her konuda yardımcı olmak benim kişiliğimin gereğidir. Kaldı ki; emekli bir öğretmen ve M.Kemal Yücesan olarak kapıma gelen, benden yardım dileyen herkese de gücüm elverdiğince maddi ve manevi yardımda bulunurum. 

            H.T binası ‘inşaat ruhsatı’ için; 07.05.2006 tarihinde 107906 ve 107907 no’lu makbuzlar ile 21.018 YTL, yine N.Ç binası ‘inşaat ruhsatı’ için 08.06.2006 tarihinde 109352 no’lu makbuz ile 10.445 YTL tutarındaki harçlar, M. Kemal Yücesan’a değil Finike Belediyesi’ne ödenmiştir. Her iki binanın inşaat ruhsatında da iddiaların aksine M. Şefik Erol’un imzaları vardır.

            Attığı imzadan haberi olmayan M. Şefik Erol’un gönderdiği havaleyi bilmemesini de normal karşılamak gerekir. 01.02.2007’ de 2.000 YTL, 12.02.2007’ de 500 YTL, 14.02.2007 ‘de 1.000 YTL, M.Şefik Erol’un iddia ettiği gibi Üstün Öztürk tarafından değil; Üstün Öztürk’e verilmek üzere M.Şefik Erol tarafından Finike İş Bankası’ndaki hesabıma havale edilmiştir.

            21.03.2007 tarihinde ‘H.T ve N.Ç için yapı-denetim harcının son yüzde 20’leri’ diye söz edilen 4.440 YTL de yine M. Şefik Erol tarafından hesabıma gönderilmiştir. Resmi bir harcın karşılığı olarak gönderilen bu para da bu harcı tahsile yetkili başka bir bankaya yatırılmıştır. Yapı-denetim harcını bile rüşvet trafiğinin bir parçası olarak göstermek nasıl bir mantık anlayışıdır?

            Üstün Öztürk, büyük bir inşaata başladığını, bunun kazası-belası olabileceğini belirterek muhtaç kişilere verilmek üzere 4.000 YTL ayırmıştır. Bu para da benim de yardımım ile uygun gördüğümüz kişilere mal veya nakit olarak dağıtılmıştır. Ayrıca Üstün Öztürk tarafından Boğaziçi İnş.Tur.San.Tic.Ltd şirketi  adına o dönem başkanı olduğum Finikespor Kulübü Derneği’ne 8.500 YTL bağış yapılmıştır. Belge ile alınan bu bağış; iddia edildiği gibi Çin gezisine değil takımı ve Finike için sahada ter döken sporcularıma yardım olarak belgeleri ile harcanmıştır.

            Dernekler yasalar ile yönetilir. Kendi iç organlarınca denetlendiği gibi ‘Dernekler Masasının da’ denetimine tabiidir.  16 yıllık kulüp başkanlığım dönemince bu denetimlerden alnımın akı ile çıkmışımdır. Ayrıca derneklerin faaliyet raporlarında yoksa dernek parası ile yurtdışına da gidilemez.

            ‘Harç parası ile Çin gezisi’ iddiasına gelince… Ben yaşamım boyunca bir kez 2003 yılında bir ayakkabı firmasının davetlisi olarak Moldova’ya gittim. Pasaportumda bu açıkça gözükmektedir. Eğer ‘Çin gezisi’ olarak 25.04.2006- 06.05.2006 tarihleri arasında Finikeli iş adamları Osman Kızılca, Ali Sevinç ve Finike Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu’nun Çin’e gitmeleri kastediliyorsa, bu kişilerin bu gezi için Finikespor’un bağış paralarına ihtiyaçları yoktur. Bunu da aklıselim sahibi tüm Finikeliler ve Finike’yi tanıyanlar bilir.

            M. Şefik Erol’un haber değeri olmayan bu ‘deli saçması’ iddialarına internet gazetelerinde, internet sayfalarında dört elle sarılan internet gazetecilerini, internet sayfası sahiplerini ve bu haberleri sitelerinde paylaşanları araştırıcı olmaya davet ediyorum.

            Bir yazının haber değeri olması için doğru ve gerçeği yansıtması gerekir. Bunun için de haberde adı geçen tüm kişi ve kurum temsilcileri ile iddialar hakkında görüşülmelidir. Tüm tarafların düşünce ve eylemleri öğrenildikten sonra haberin doğru ve gerçeğe ulaşması mümkün olur. Aksi takdirde iftira yazısı ile haber yazısı arasında hiçbir fark olmayacaktır. Oysa internet sayfalarında haber çıkmadan önce bu konuda benimle ve diğer kişilerle hiçbir şekilde görüşülmemiştir.        

‘Alnımın aklığındaki puşt işi zulüm’ olarak değerlendirdiğim bu iddialar ile ilgili benden hesap sormaya yetkili gördüğüm Finike halkına ve beni tanıyanlara her yerde, her koşulda belgeleri ile hesap vermeye hazırım.

 

              M.KEMAL YÜCESAN

ANKET

Tüm Anketler