Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Kaş Şubesi tarafından düzenlenen "Batı Akdeniz- Kaş Çevre Değerleri ve Sorunları" konulu toplantı Belediye Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya, Kaş Belediye Başkanı Abdullah Gültekin, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Sencer Şahin, kültür mirasıyla yaşamanın gerçekten çok zor olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şahin, "Tarihi yapılar restore edilmemeli, konservasyon, edilmeli yani olduğu gibi korunmalıdır. (Yıkılmış bir tarihi binayı yapalım turist gelsin diyoruz) ama bu yanlış. Aslını korumak lazım. Yani son durum bina olduğu gibi yıkık kalsın" diye konuştu.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Kaş Şube Sorumlusu Dr. Munise Ozan, Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi ile ilgili bilgi verdi. Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin büyük bölümünün Kaş, diğer kısmının Muğla'nın Fethiye ilçesi sınırları içerisinde olduğunu anlatan Ozan, bölgede toplam 5 belde ve 4 köy bulunduğunu kaydetti. Bölgenin sahip olduğu ekolojik, doğal, kültürel, tarih değerleri korumak ve doğal tarihsel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının güvence altına alınması amacıyla Patara'nın, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Ozan şu bilgileri verdi:

"Birleşmiş Milletler Çevre Programı kapsamında Barselona sözleşmesi 16 Şubat 1976'da imzaya açılmış, 9 Şubat 2004 yılında Akdeniz'in deniz çevresinin ve kıyı alanlarının korunması sözleşmesi olarak yürürlüğe girmiş ve ülkemiz de 2002 yılında taraf olmuştur. Protokollerde Akdeniz'de Özel Koruma Alanları oluşturulması benimsenmiştir."

Patara ve imar planları hakkında bilgi veren Arkeolog-yazar Nermin Bayçin de, Patara Antik Kentte yoğun yapılaşma bulunduğuna değinerek, şunları söyledi:

"2008'de faaliyete geçen koruma amaçlı imar planı birinci derece arkeolojik doğal sit alanı tarım amaçlı konut ve pansiyon yapabilirsiniz. Yapılacak her imar planı için Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan izin alınması gerekir. Özel çevre koruma açısından Patara Antik Kentiyle, kumsal plajıyla çok önemli. Burada yapılan 400 villanın hiçbir gerekçesi yok. 400 villa gelecekte 750 ve 2 bini bulacak. Birinci derece doğal sit ve birinci derece arkeolojik sit alanı olan Patara'da yapılaşmaya izin verilmemesi gerekir."