| |||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
AMERİKALILAR PATARA'YLA NEDEN İLGİLENİYOR12 Ocak 2011, 12:27 Özer YILMAZ AMERİKALILAR PATARA'YLA NEDEN İLGİLENİYOR AMERİKALILAR PATARA'YLA NEDEN İLGİLENİYOR Anadolu'nun en özgün kültürlerinden biri sayılan Likya uygarlığının başkenti olan Antalya'daki Patara'da 1988 yılından bu yana arkeolojik kazı yürütülüyor. 18 kilometrelik kumsalı, tarihi ve doğal zenginliğiyle iştah kabartan Patara, üç ayrı koruma şemsiyesine sahip olmasının yanında Türkiye'nin turizm politikalarıyla koşut olarak 1980'lerden buyana koruma ve gelişme arasındaki ince çizgide gelip giden çatışmaların da odağında bulunuyor. KUMLARIN ARASINDAKİ TARİH 2000'li yılların başlarına kadar zorluklarla sürdürülen Patara kazıları, bölgede sıklıkla çıkan orman ve sazlık yangınları, rant kavgaları, sit alanı tartışmaları ve bir türlü bitmek bilmeyen koruma imar planı çalışmalarıyla anılıyordu. Kazıların maddi zorlukları bir yana, kazı alanının kumla kaplı olmasından kaynaklanan fiziki zorluklar da adeta iğneyle kuyu kazar gibi bir kazı sürecini beraberinde getiriyordu. Patara kazıları, onbinlerce kamyon kumun bölgeden taşınması içinde ayrı bir çaba gerektiriyordu. DİKKATLERİ PATARA'YA ÇEKEN İLK VE ENLER Ancak 2000 yılından sonra kazılarda ortaya çıkarılan eserlerin iddialı tanıtımlarla kamuoyuna duyurulmaya başlanması, dikkatleri Patara'ya çekti. Bir iletişim yöntemi olarak sıklıkla kullanılan 'ilk' ve 'en' kavramı Patara'da tam anlamıyla karşılığını buluyor, bölgede ortaya çıkarılan ya da bir bölümü açıkta olan antik kalıntılar dünyanın 'ilk' ve 'en'leri olarak kamuoyuna duyuruluyordu. Arkeoloji çevreleri Patara kazılarıyla ilgili tartışmalara değinildiğinde, öncelikle bölgede olduğu varsayılan Apollon tapınağının arandığını ancak bir süre sonra bundan vazgeçildiğini söylüyorlar. Atina Olimpiyat oyunları başladığı sırada 'dünyanın ilk olimpiyatlarının Patara'da yapıldığı'na dair iddialar da basına yansımaya başlasa da Patara'daki ilk ve en'lerin en dikkat çekenleri 'dünyanın ilk deniz feneri' ve 'dünyanın ilk demokratik meclisi' iddiaları olacaktır. Patara kazılarında ortaya çıkarılan ve bugün kumlarla kaplı olan antik limanın girişindeki deniz feneri, 'dünyanın en eski deniz feneri' olarak tanıtılmış, fenerin ayağa kaldırılması için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan, çeşitli resmi ve sivil kuruluşlara kadar uzanan kaynak arayışına girildiği bilgileri basına yansımıştı. KUMLARIN ARASINDAN ÇIKAN LİKYA BİRLİĞİ MECLİSİ Mİ 2000 yılında kazılarına başlanan bir başka yapı da ilerleyen yıllarda 'dünyanın ilk meclisi' olarak adlandırılarak çeşitli kutlama projeleri için restore edilecek olan antik kalıntıydı. Kaş Kaymakamlığının resmi web sayfasında, Patara'daki söz konusu kalıntı şu ifadelerle tanıtılıyor: "Patara kazılarının daha ilk yılında, Tiyatro’nun kuzey karşısında ve yönü doğudaki Agora’ya dönük görkemli kalıntının ancak bir Birlik Meclisi olabileceği savlanmış; 2000 yılında başlanan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan tiyatro benzeri mimarisi ve önündeki revakta ele geçen, değişik kentlerden Lykiarkhların heykelleri için yazılmış, çok sayıda kaide yazıtı bu görüşü doğrulamıştır." 'DÜNYANIN İLK MECLİSİ', ABD ANAYASASINA İLHAM VERİYOR Patara'daki kumların arasından yavaş yavaş açığa çıkarılmaya başlanan antik kalıntı, ilerleyen yıllarda bitmek bilmeyen bir tartışmanın odağında olacağından habersiz yüz yıllardır süren sessizliğinin son günlerini yaşıyordu. Önce 'Birlik Meclisi' olabileceği savlanan yapı, 2004 yazında Patara'ya yapılan bir gezinin ardından birden dünya ölçeğinde projelerin odağına yerleşiverir. Bu dönemde Patara kazı ekibi tarafından çeşitli yerlerde verilen konferanslar ve konuşmalarda, Patara'daki 'Birlik Meclisi'nin, 'dünyanın ilk demokratik meclisi' olduğu yönünde vurgular yapılması dikkat çeker. Ancak bu konudaki ilk önemli açıklama 2005 yılının Eylül ayında yapılır. Üstelik de ABD'nin en ünlü gazetelerinden birinde. 19 Eylül 2005 tarihli New York Times Gazetesi, Richard Bernstein imzalı bir haber yayınlar. "Türkiye'de kumlara gömülmüş bir meclis" başlığını taşıyan ve Patara'daki 'Birlik Meclisi'nin tanıtıldığı haberde, bölgenin tarihi ve Aziz Paul için önemine vurgu yapılarak "Amerikan Anayasası'nı yazanlar, 2 bin yıl önce Patara'da kurulu olan Antik Likya Federasyonu'nu örnek almış" bilgisine yer verilir. ABD KONGRESİ'Nİ PATARA'DA TOPLAYALIM New York Times'in bu haberi ertesi günü Türk basınında da geniş yer bulur ve Patara'daki antik kalıntının Amerikan Anayasasının şekillenmesinde rol oynamasına değinirler. Tabii bunun çok önemli bir tanıtım ve turizm fırsatı olduğu yönündeki yorumlar da arı ardına gelmeye başlar. Amerikan basınında çıkan haberde değinilen ayrıntılardan biri de Patara'daki antik kalıntının, Amerikan Anayasasının 220. yılı kutlamalarına da ev sahipliği yapacağı yönündedir. Haberde, Patara'ya 15 kilometre mesafedeki Kalkan'a yerleşen bu amaçla kutlamalar için hazırlıklar yapmaya başlayan Eski ABD Kongresi Üyesi Stephan Joshua Solarz'ın görüşlerine de yer verilir. Kısaca Solarz, Patara'daki bu bilginin kendisini heyecanlandırdığını dile getirmektedir. SOLARZ'LA KALKAN'DA RANDEVU New Yok Times'in Patara haberi bir iki gün tartışıldıktan sonra unutulur. Ancak haberde adı geçen ve kutlama projesinin odağındaki isim olan Solarz'ı bulup bu projenin ayrıntılarını konuşmak için Kalkan'a gidiyoruz. Solarz'ın da tanıdığı olan ve Kalkan'ın nitelikli otellerinden birinin işletmecisi olan bir tanıdığım aracılığıyla kendisine ulaşıyoruz ve talebimizi iletiyoruz. Kısa süre sonra görüşme talebimize olumlu yanıt geliyor ve 20 Ekim 2005 tarihinde Solarz'ın Kalkan sırtlarında bulunan ve 'Beyaz Saray' olarak adlandırılan villasında uzun bir söyleşi yapıyoruz. SOLARZ'IN 'YENİ ŞAFAK' SORUSU Solarz, söyleşi aralarında bir kaç gün önce Kalkan'a gelen ve yabancılara mülk satışı konusunda bir söyleşi gerçekleştiren, ayrıca çeşitli incelemelerde bulunan dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı, ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Onur Öymen'le ilgili bir kaç soru soruyor. Öymen'e Kalkanlıların ilgisinin ne ölçüde olduğunu öğrenmek isteyen Solarz, ayrıca Yeni Şafak Gazetesi'yle de ilgili bir kaç soru soruyor. "Şafak"ın ne anlama geldiğini öğrenmek istiyor. 'LİKYA MECLİSİ BİZİM MECLİSE BENZİYOR' Solarz'a Patara'daki kutlama fikriyle ilgili bir çok soru soruyoruz ve özetle şunları söylüyor: "Beni büyüleyen şey, sadece evimden 15 dakika uzaklıktaki dünyanın ilk federasyonunun bulunması değil. Bu federasyonun, bizim anayasamızı yazanlara ilham kaynağı olması; ki biz onlara ‘Kurucu Atalarımız’ deriz. 1787 yazında Philadelphia’da 3 ay boyunca süren ve Anayasa’yı oluşturan Anayasa Kuruculular Meclisi’ndeki hararetli tartışmalarda, Likya Federasyonu’na çok sayıda atıfta bulunulmuştu. Bu Federasyonun başarısı örnek gösterilmişti. Bu Federasyonda üyeler, nüfuslarına ya da başka etkenlere göre farklı sayıda temsilciyle temsil edilmişti. Patara’da yapılan kazılarda bulunan binalardan birinin, bizim Amerikan federal sistemimize bir anlamda ilham kaynaklığı etmiş bir Parlamento’nun binası olması beni çok heyecanlandırıyor. Çok ilginçtir ki, bu Parlamento binası, bizim Kongre binamıza benzer şekilde, yarım daire biçimindeydi. Amerikan Anayasası’nın kabulunun 220. yılının kutlanacağı 2007 yılının yaz ayında, Amerika’yı temsilen Amerikan Kongre üyelerinden oluşan bir heyetin Patara’ya gelip, Türk Parlamenterlerden oluşan bir heyetle birlikte, Likya Parlamentosu’nu anmasını ve iki ülkenin nasıl ortak bir mirası paylaştığının altını çizmesini umuyorum." 'KURUCU ATALARIMIZ PATARA'DAN ESİNLENMİŞLER' Bu bilgiyi ilk kez ne zaman öğrendiğini sorduğumuz Solarz, ayrıntılarıyla anlatıyor: "Bu bilgiyi 2004’te öğrendim. Sanırım ilk kez Prof. Işık ve ekibiyle tanıştıktan sonra Patara’ya yaptığım ziyaretlerden birinde öğrendim. Bunu Amerika’da pek az kimse biliyor, sanırım Türkiye’de de pek az biliniyor. Oysa bu, ABD ile Türkiye’yi daha da yakınlaştıracak çok önemli bir bilgi. Kazı bölgesini, tiyatroyu gezmiştim ama burada bir Parlamento binasının olduğundan habersizdim. Prof. Işık ile yaptığımız sohbetler sırasında, kendisi bu federasyon ile bizim anayasamız arasındaki benzerliklere dikkatimi çekti. Ben de Washington’da bununla ilgili bir araştırma yaptırdım. Anayasa Kurucular Meclisi’ndeki tartışmalar sırasında buraya atıfta bulunulduğunu öğrendim. Hatta, federal sistemi destekleyen gazetelerde ve halkı yazılan Anayasa’yı desteklemeye çağıran yazı ve makalelerde de bu tür atıflara rastladım. Kurucular Meclisi, Anayasa’yı bir taslak olarak hazırladığında, bunun geçerlilik kazanması için eyalet temsilcilerinin dörtte üçünün onayından geçmesi gerekmekteydi. Bu temsilcilerden bir kısmı, çok çeşitli gerekçelerle bu anayasaya karşıydı, bu yüzden, anayasayı savunanlar, çeşitli gazete yazıları ve makalelerle kamuoyuna anayasanın yararlarını ve önemini izah etmeye çalışmıştı. Bunların arasında, özellikle James Madison’ın, (daha sonra kendisi ABD Başkanı olacaktır) ve Aleksander Hamilton’ın, (o da ilk Hazine Bakanı olacaktır) yazılarında Likya Birliği veya Federasyonu’na atıflarda bulunulmaktaydı. Bu Birliğin başarıyla sürmesi, kurulmakta olan federal hükümetin başarısına örnek olarak verilmekteydi." Devam edecek... Yusuf Yavuz-kaş Bu haber 1981 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |