| |||||||||||||||||||||||
EN ÇOK OKUNANLARSON YORUMLANANLARHABER ARASON DAKİKA HABERLERİ....EKŞİ SÖZLÜK...CANLI TV İZLE...YAKINDA... |
Kimse Hatırlamıyor11 Ocak 2011, 02:00 Özer YILMAZ Ölümünün 26. Yıldönümünde Mezarı Başında Anılan Yazarın Tam Olarak Ne Yazdığını Kimse Hatırlamıyor Ölümünün 26. Yıldönümünde Mezarı Başında Anılan Yazarın Tam Olarak Ne Yazdığını Kimse Hatırlamıyor1984 yılında geçirdiği ani bir kalp krizi sonucunda kaybettiğimiz yazar ve düşünür Fehmi Turan Somyer, ölümünün 26. yılında Ankara, Karşıyaka mezarlığındaki kabri başında anıldı. Anma töreninde Somyer'in kıymetinin toplum tarafından hala anlaşılamamış olduğunu belirten sevenleri ve yakınları, açık konuşmak gerekirse kendilerinin de bu konuda hala tereddütleri olduğunu samimiyetle itiraf ettiler. Eserleriyle iz bırakamadı Ankaralı yazar ve düşünür Fehmi Turan Somyer, ölümünün 26. yıldönümünde Karşıyaka Mezarlığı’ndaki kabrinin başında, eşi, iki çocuğu ve üç kardeşi dahil toplam on kişinin hazır bulunduğu bir törenle anıldı. 1956 yılında Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ni bitiren Somyer, mezun olduktan sonra, artık o ara kimin dolduruşuna geldiyse, mesleğini yapmak yerine gazeteciliğe yönelmeyi tercih etti. 1984 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan usta kalem, vefatına değin başta Ankara Havadis, Başkent Postası, Seymenler Ekspres ve Kızılay'ın Sesi olmak üzere irili ufaklı bir çok yerel gazete ve dergide, dönemin güncel olaylarını değerlendirdiği yazılarıyla topluma elinden geldiği kadarıyla ışık tutmaya çalıştı ancak pek başarılı olamadı. "Rahmetli çok uzun yazardı" Merhum yazarın kardeşi Arif Cihat Somyer, anma töreninde yaptığı konuşmada, “Abimin özellikle Türkiye'nin yakın dönem siyasi tarihi hakkında bir şeyler söylediğini ben şahsen net olarak hatırlıyorum. Bu konuda bir iki kitap da yazmıştı galiba. Keşke en azından ailesi olarak o eserleri okuyabilseydik. Ancak tabii gerek rahmetlinin tuğla gibi yazmış olması, gerekse vakitsizlik yüzünden bugüne kadar biz de biraz ihmal ettik maalesef. Ancak inanın ki gerçekten vakit olmuyor. İşten geliyorsun eve, yemek yedin, bir çay içtin, televizyon karşısında biraz uzanayım falan dedin mi zaten bi bakıyosun saat 11 olmuş... Fakat ilk fırsatta rahmetlinin kitaplarına başlamayı düşünüyoruz. En azından belki ailemizin en küçüğü Arda Somyer okuyup, bize bi özetini çıkartır.” sözleriyle ağabeyinin fikirlerinin yaşatılması konusunda genç kuşaklara önemli görevler düştüğünü ifade etti. 12 Eylül: Sancılı Yıllar Ağabeyinin 12 Eylül döneminde büyük sıkıntılar çektiğini ve darbenin en önemli mağdurlarından biri olduğunu söyleyen Arif Cihat Somyer, o sancılı yıllara dair bir anısını da şu sözlerle paylaştı: "Sabah radyoyu açtık Kenan Paşa darbe bildirisini okuyor, pencerenin dışından askerlerin sesleri falan geliyor; anladık tabii kötü bir şeyler olduğunu, hepimiz korkuyoruz. Abim hiç istifini bozmadı, gitti sinekkaydı tıraşını oldu, en güzel takım elbiselerini giydi, ayakkabılarını boyadı. Sonra bize döndü, 'Çocuklar, inzibatlar birazdan beni de almaya gelirler, eli kulağındadır. Lütfen metin olun. İçeride bana bir şey olursa anneme, Nimet yengenize (eşi) iyi bakın. Birbirinize sahip çıkın. Muvaffakîyetler dilerim.' dedi. Annem bir yandan ağlıyor, yengem öbür yandan; perişan haldeyiz. Neyse o gün akşama kadar gelen giden olmadı. Ertesi gün de aynı şekilde yine gelen giden yok. En son sıkıyönetimin 3. günü, abim artık dayanamadı o gerilime, kendisi kalktı teslim olmaya gitti. Orada askerler listeye bakmışlar 'Amca senlik bir durum yok, de haydi evine' diye yollamışlar bunu. Bu olay abimi ziyadesiyle üzdü. Düşünün, neredeyse eli kalem tutan herkesin gözaltında alındığı bir dönem yani. O günden sonra iyice kabuğuna çekildi rahmetli. Üç sene sonra da kalbine yenik düştü zaten..." Bir takım eserler verdiği kesin gibi Merhum yazarın oğlu Ferit Somyer de, babasının sadece siyaset alanında değil, insana dair hemen her konuda fikirleri ve yazıları olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Hiç unutmuyorum bir keresinde Boğaz'ın sularının çekildiği gün diye, çok enteresan bir makale yazmıştı... Yok pardon, onu yazan şeydi... Babam Kuğulu Park'la alakalı bir şeyler yazmıştı galiba... Kuğu geçiyordu içinde, onu kesin hatırlıyorum da...Eve gidince bir tekrar bakayım ben ona." Ölümle ilgili güzel bir şeyler yazmıştı Anma töreninde son sözü alan ise merhumun eşi Nimet Somyer oldu. "Bugün biz burada asla gözyaşı döküp, üzülmeyeceğiz. Çünkü o bunu asla istemezdi..." diyerek konuşmasına başlayan Nimet Hanım, gözyaşlarına güçlükle hakim olarak şöyle devam etti: "Hatta bir eserinde de ölümle ilgili aynen şunu demişti: Ölüm eğer bugün varsa, ben yokken... Eee... Ölümlü dünyada hepimizin şeyi... Hayat kısa, salla... Ya Orhan, nasıldı amcanın o lafı? Sen bi kere demiştin ya hani.. Neyse, yani kısacası ölümle adeta alay eden bir insandı, aşırı olgundu, bilgeydi." Konuşmaların ardından Fehmi Turan Somyer'in ruhuna fatiha okumak için hazırlanan sevenleri ve yakınları, havanın biraz serinlemesi üzerine törenin bu bölümünü iptal ederek evlerine dağıldılar. Bu haber 1850 defa okunmu?tur.
|
DOST SİTELER...
ÖNEMLİ LİNKLER...
GOOGLE TERCÜME |