Üç ayrı koruma statüsü bulunan Patara'ya 400 villa yapımına onay verilmesi çevre örgütlerini ayağa kaldırdı. Antalya Koruma Kurulu’na konuyla ilgili dilekçe verdi. Kurul önünde basın açıklaması yaparak gelişmeye tepki gösteren TTKD Başkanı Gündüz, Patara'nın devlet eliyle kurban edildiğini öne sürdü.

Antalya'nın Kaş ilçesi sınırlarında bulunan Patara'da antik kentine 400 villa yapılmasına izin verilmesine çevre örgütlerinden sert tepki geldi. Üç ayrı koruma statüsü bulunan Patara'nın rant uğruna kurban edildiğini öne süren Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na dilekçe vererek bilgi talebinde bulundu. Koruma Kurulu önünde yapılan basın açıklamasına, Alevi Kültür Derneği Konyaaltı Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Yurtsever Cephe destek verdi.

750 KONUTA NASIL İZİN VERİLDİ

Gündüz, Patara'daki yapılaşmaya onay veren Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun sorumluluğunun tartışmaya açık hale geldiğini söyledi. Patara'da yapımlasına izin verilen toplam 750 konutun izninin hangi kriterlere göre verildiğini soran Gündüz, yüzde on yapılaşma oranının bu tür özel alanlar için doğru olup olmadığının yanıtlanmasını istediği açıklamasında, "Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırılık ve İskan Bakanlığı, Antalya Valiliği ve Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'nu kamuoyunu bilgilendirmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Patara'nınTürk kıyılarındaki son bakir alanlardan biri olduğunu vurgulayan Gündüz, kumsalıyla, tarihi ve doğal dokusuyla yalnızca ülkemizin değil dünyanın en değerli miraslarından biri olan Patara'nın, 18 kilometrelik kumsalı ve bu kumulun yarattığı biyolojik zenginliğiyle de çok değerli bir hazine olduğunu söyledi.

Bütün dünyanın gözünün Patara'nın üzerinde olduğunu belirten Gündüz, "Patara'yı barındırdığı değerleri koruyarak ancak bölge insanını da bu dokunun doğal bir parçası kılarak geleceğe taşımak zorundayız. Bu, başta Antalyalılar olmak üzere bütün Türk halkının yurttaşlık ödevidir" dedi.

'BELEK VE SİDE TURİZM HİSTERİSİYLE KAYBEDİLDİ'

Patara'ya 400 villa yapılacağı yönündeki haberlerin kamuoyuna yansımasının ardından, 2008 yılında Antalya İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan 'Patara Koruma Amaçlı İmar Planı'nda da yapımı onaylanan villaların bir kısmının inşaatına başlandığı öğrendiklerini dile getiren Gündüz, halen 900 civarında nüfusa sahip olan Ovagelemiş köyü sınırlarındaki antik kentin etkileme alanına, 2 bin'i kooperatiflere, 1000'i de köye ait olmak üzere toplam 3 bin nüfusluk bir yapılaşma projeksiyonu öngörüldüğünü anımsatarak, "Köyün olağan gelişiminin dışında, tamamiyle dışarıdan gelecek olan imar ve rant baskısının etkisiyle olduğu izlenimi veren bu tablo ürkütücüdür. Bu tür gelişmelerin acı tecrübeleri hala kamuoyunun gündemindedir. Belek, Side ve Antalya'nın doğusunda yeralan onlarca belde bu gün turizm histerisiyle kaybettiği değerlerini geri getirememektedir" dedi.

Patara'nın uzunca bir süredir devam eden koruma ve gelişme arasındaki denge arayışlarının sonunda imar baskısına yenik düştüğünü ya da düşürüldüğünü öne süren Gündüz, "üç ayrı koruma statüsüyle tescillenmiş değerleri barındıran bu nadide bölgemizde ortaya çıkan bu gelişmeler karşısında kamusal sorumluğu bulunan bütün kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.



'PATARA DEVLET ELİYLE KURBAN EDİLİYOR'

Basına yansıyan haberlerde yer alan, muhtar, müze görevlisi, kuruma kurulu başkanı ve kazı başkanını kastederek söylenen 'herşey bizim kontrolümüzde ilerliyor' açıklamasının ne anlama geldiğini soran Gündüz, "Patara'nın koruma kurulu onayıyla yapılaşmaya açılmasının, bu değerli bölgenin devlet eliyle yasal olarak kurban edilmesi olarak değerlendiriyor, ivedilikle bu yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz. Patara, ilgili bakanlıklar, üniversiteler, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin uzlaşabileceği bir anlayışla yeniden planlanmalı ve barındırdığı değerlerle geleceğe aktarılmalıdır" açıklamasında bulundu.



KORUMA KURULUNA PATARA SORULARI

Gündüz, Patara'nın geleceği açısından çok önemli olduğunu belirttiği şu soruların kurul tarafından bir an önce yanıtlanmasını istedi:

-İmara açılan bölgenin sit alanı statülerinin yakın geçmişte yeniden düzenlenip düzenlenmediği,

-Bölgede üst ölçekli planlama çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa bu planlarda bölgenin arazi kullanımına ilişkin verilerin Patara'nın yapılaşmasına yönelik notlarının içeriği,

-Üst ölçekli bölgesel planlar yapılmadıysa, Patara gibi çok değerli bir bölgenin tek başına lokal planlar yapılarak yapılaşmaya açılmasının anlamının ne olduğu,

-Hem kazı başkanlığı hem de koruma kurulu başkanlığı yapan bir yetkilinin aldığı planlama ve diğer yetkilerle ilgili kararların objektif olup olmayacağı,

-Bölgede ortaya çıkarılan kültür mirasının bütünlük anlayışı içinde ele alınıp alınmadığı, bu kültür mirasının bir parçası olan ve 'dünyanın ilk meclisi' olduğu savıyla restorasyonu devam eden yapı için bölgeye yapılan yol ve diğer peyzaj düzenlemelerinin hangi kriterler esas alınarak yapıldığı,

-Bölgede ortaya çıkarılan kültür mirasının öne çıkarılarak yaratılan spekülasyonlarla kısa vadede bölgenin piyasa değerinin yükseltilip uzun vadede bölgeye zarar verildiği değerlendirmelerinin doğru olup olmadığı

sence; KALAMAR TAVA MI MEZE Mİ?

kalamar "MEZE" dir.
kalamar "TAVA" dır.
yok ben yemem, haber "DOĞRU"
yiyen yemiş. Ama ben "ODUNUM"
haber yalan. bende YİCEM.