Antalya’da bulunan işadamı Aslan Uzun
Erdoğan Demir için ne dedi?
Kozlu Ilıksu Termal Projesi için İl Özel İdare’den yer satın alan Antalya’da bulunan İşadamı Aslan Uzun’un KLAS Dergisine verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Zonguldak’ın dedikodu ile uğraştığını belirten Aslan Uzun, bünyesinde yaklaşık iki bin 500 kişiye istihdam sağlayan Erdoğan Demir için ciddi sözler sarfetti.
Erdoğan Demir, Zeki Yurtbay, Yusuf Günay, Teoman Papila ve DE-KA Madencilik gibi yatırımcılar için tespitlerde bulunan Aslan Uzun, “”Haketmeyen insanlar bu insanları eleştiriyor, dedikodusunu yapıyor. Bu insanlar Zonguldak için birer şanstır, Zonguldak bu insanları kaybetmemelidir” dedi.
Antalya’da oteller zinciri kuran Aslan Uzun, Erdoğan Demir için, “Bu adam bana göre beni bağışlasın salağın önde gideni. Bu adamın ne işi var Zonguldak’ta. Bu yaptığının onda birini burada yapsa Erdoğan Demir’in burada heykelini dikerler. Ama orada hergün dedikodusunu yapıyorlar...” dedi.
Uzun yıllar önce Zonguldak’tan ayrılarak Antalya’ya yerleşen ve Antalya/Kalkan’da turizme büyük katkı sağlayan işadamı Aslan Uzun KLAS Dergisinin Eylül sayısına konuştu. Zonguldak’taki işadamlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Aslan Uzun, Erdoğan Demir, Zeki Yurtbay, Yusuf Günay, Teoman Papila ve DE-KA Madencilik gibi yatırımcıları Zonguldaklının kaçırmaması gerektiğini söyledi.
Soru: Sizi tanıyabilir miyiz?
Aslan UZUN: Zonguldak’ta Yusuf Uzun’un oğluyum. Babam Trabzondan Zonguldak’a göç etmiş, bende 1969’da geldim. İlkokulu bitirdim ortaokula devam ettim, okuldan ayrılarak babamın yanında çalışmaya başladım. Babamın biriket imalathanesi vardı. Orada çalışma hayatına başladım. Ondan sonra inşaat malzemesi satmaya başladım. Babam sevilen bir insandı, müteahhitlik yapıyordu. 1970-80’li yıllar birikette yapıyorduk. İşler çok iyiydi o zamanlar tuğla siparişi verenlere 6 ay sonrasına gün veriyorduk.
Soru: Zonguldak’ta ne kadar hayatınız oldu?
Aslan UZUN: 1974’de babamın yanında ticarete başladım. 1993’e kadar da Zonguldak’ta ticari hayatım devam etti.
Soru: Antalya’ya nasıl geldiniz?
Aslan UZUN: Antalya’ya 1988’de geldim. Zonguldakspor’da idareciydim, Zonguldakspor o zaman birinci ligdeydi. 1985-1988 yılları arasında Zonguldaksporda idarecilik yapıyordum.O zaman Zonguldaksporda para yoktu kendimiz finanse ediyorduk. Bankadan kredi çekip, Zonguldakspor’a para veriyordum. Zonguldakspor’daki bizden önceki yöneticiler hep Zonguldakspor’dan nemalanmışlar ama ben Salih Yılmaz kendi cebimizdeki paramızı, bankadan kredi çekip futbolcuları deplasmana götürüyorduk. Yani kendi paramızla götürdük Zonguldakspor’u hatta o zaman bile benim alacağım 560 milyondu. 1990’lı yıllardan bahsediyorum. 560 Milyon alacağımı almadım. O zamanın 560 milyonu bugünün 2 trilyonu eder.
Soru: Zonguldakspor’a verdiğiniz paraları geri aldınız mı?
Aslan UZUN: Namık Ahçı vardı. Bana göre Zonguldak’taki en dürüst insanların başında geliyor. Benim harcadığım paraları o hesap edip ortaya çıkardı. “Aslan Uzun senin bu kadar alacağın var” dedi. Namık ağbeyde resmiyete harcadığım paraları hesapladı. Gayri resmi harcadığım paraların haddi hesabı yok.
Genel Maden İş Sendikasına gittim o parayı aldım. O zaman Başkan Salih Yılmaz’dı. Şemsi Abi (Denizer) ikinci başkandı, ben genel kaptandım. Ama bu şehirde bir tek ben ve Salih abi para harcadı. Salih ağbeyde parasını aldımı almadımı bilmiyorum.
Kulüp işlerine Salih ağbey bulaştırdı beni. Bir sürü zaman kaybettik, bir sürü sıkıntıya girdik. Bana de en büyük sıkıntısı o oldu, tabi Salih Abi bunu bilerek yapmadı ama. Bizi çok büyük sıkıntılara soktu, para kaybettik, zaman kaybettik. Ama pişman değilim iyiki yapmışız. O günün şartlarında yapabildiğimizi yapmışız. Bir çok insan belki farklı bilinçle oradan para kazandı. Ben bugünün parasıyla 1 trilyon para kaybetmişimdir, helali hoş olsun. Çünkü biz Zonguldak’ta büyüdük. Orada kazandık, orada harcadık, orada adam olduk. Oradan geldik buraya.
Soru: Peki Antalya’ya geliş hikayeniz nasıl oldu?
Aslan UZUN: Hayalimde turizm yapmak vardı ama bir türlü babamı aşıp bir yere gidemiyordum. Biliyorsunuz Karadenizlilerde doğru da yapsanız önce “Hayır” deniliyor. Biz babamızı aşıp şehir dışına açılamadık. Yine de bana göre babam Karadenizliler içerisinde ufku açık olan nesildendi.
Ufku açıktı ama onun bir zamanı vardı o zamanı denk getiremezsem yine gidemiyordum. Zonguldakspor’daki yönetici pozisyonumuda bilmiyordu babam. Kafileyle Alanyaspor’a geldik. Alanya’da 1981 turizmin en yüksek, en cafcaflı dönemiydi. Herkes otel yapıyordu.Türkiye’de bir otel yapma furyası vardı. O zaman bir de Turgut Özal’ın döneminde çok iyi teşvikler vardı.
Devletten arazi alabiliyordunuz adamınız varsa çok uzun vadede krediler alabiliyordunuz. Neyse Alanya’ya gittik kimse bizimle ilgilenmedi. Yabancı turistlere ilgi alakala vardı orada çok kızdım. “Ulan ben Zonguldak’ta inşaat malzemeleri satıyorum, bütün kulübü finanse ediyorum nerdeyse... Ben de otel yapacağım” dedim.
Maçta da 1-1 berabere kaldık. Buraya 15 km uzakta Patara’da eniştem vardı, pansiyon çalıştırıyordu onun yanında kaldım.
Yanımda da Yavuz Çolak vardı onunla birlikte Patar’a geldik. Akşam oturup konuştuk, ertesi gün arsa aldık, adam vazgeçti, ama ben Kalkan’ı bilmiyordum tabiki. Enişteme dedimki “Buraya yakın başka yer yok mu.” , “Kalkan var” dedi.
Bindik arabaya geldim buraya. Yemin ediyorum Kalkan’ı bir gördüm bu kadar güzel bir yer olamaz dedim. Aynı gün arsa aldım. bastım kaporayı arsayı aldım. Yetmedi dediler Zonguldak’a döndük Yavuz’la tekrar geldik buraya bir arsa daha aldım otel arazisinin yanında. Bize cami arsası sattılar önce çok uğraştık buralarda, öyle kolay olmadı hiçbir şey. Bir de buralarda iş yapmak her babayiğidin harcı değil.
Proje yaptık , otel projesi çizdirdik verdik projeyi babamıza. Benim buraya gelmem Zonguldakspor’da yönetici olmamdı, bir de ben çok risk almayı severim. Riskin ne olduğunu bilen bir insanım. Küçüklüğümden beri küçük düşünen bir adam değilim. Her zaman bir numara oynadım hiçbir zaman iki numara oynamadım.
Soru: Zonguldak’tan çıkmış çok başarılı insanlar var neden sizce Zonguldak’ta başarılı olamıyorlar?
Aslan UZUN: Aslında Zonguldak’ta da başarılılar. Biz de Zonguldak’ta iyi işler yaptık mesela...
Ama Zonguldak’ta ne kadar başarılı olursanız olun belli bir yerden dışarı çıkamıyorsunuz. Zonguldak noktanın en son olduğu yer, daha doğrusu ilerisi yok. Zonguldak’tan sonra geri gidiyorsun nereye gideceksin Zonguldak’tan sonra, yok yani ileri gittiğin bir yer yok. Zonguldak’ta dedikoducular vardır, çok zengin insanlar vardır ama hepsi parasını bankaya koymuştur. Zonguldak’ta çok zengin olmuşta parasını yiyemeyen adamlarda çok vardır. Benim arkadaşımdır bunların hepsi.
Zonguldak’ta restauranta gidip kalamar yediğin zaman veya atıyorum kalkan balığı yediğin zaman adam ertesi gün “Vay herif dün akşam kalkan balığı yedi” diyor. Bu kadar kendini aşamamış bir memleket Zonguldak. Kaliteli bir mercedese binsen sokaktaki herkes küfür eder, benim ne işim var Zonguldak’ta.
Benim Zonguldak’ta tanıdığım bir sürü zengin adam var. Mesela Erdoğan Demir bu adam benim yanıma geldi, benim çocukluk arkadaşım. Ben o adamın hayatının hiçbir döneminde sıkıntısız olduğuna inanmıyorum.Biz de öyle yaşıyoruz çünkü.
Hep sıkıntılıdır o çocuk, ya bırakın o adamı. Bu adam bana göre beni bağışlasın salağın önde gideni. Bu adamın ne işi var Zonguldak’ta. Bu yaptığının onda birini burada yapsa Erdoğan Demir’in burada heykelini dikerler. Orada hergün dedikodu. “Niye onu yaptı niye bunu yaptı. Vay onu aldı vay bunu aldı”.
Yine Zonguldak’ta Teoman Papila mesela... Sabah 5’te kalkar jetskiye biner, ki bir jet ski 4 bin dolar yoktur. Bunun lafını ederler, bu memleketten birşey olmaz.
Çok takdir ettiğim insanlar var. Bir Yusuf Günay, Zonguldak için bir şanstır, Erdoğan Demir Zonguldak için şanstır, Teoman Papila Zonguldak için şanstır. Deka Madencilik Zonguldak için bir şanstır. Zeki Yurtbay Zonguldak için bir şanstır. Bakın Zeki Yurtbay kaç yaşındadır ama hâlâ yatırım yapmanın peşindedir.
Ama bir bakıyorsun, haketmeyen insanlar bu insanları eleştiriyor, dedikodusunu yapıyor.
Benim dedikodumu yapacak adam benden kat kat üstün olmalıdır. Ben de 50 yaşındayım, emekli olabilirdim ama 35 senedir bir fiil çalışıyorum.İş üretiyorum, istihdam sağlıyor, dolaylı olarak iş kapısı açıyorum, katmadeğer yaratıyorum. Sonra hiçbir şey üretmeyen adamlar benim dedikodumu yapacak!...
Bir sürü tanımadığım iş sahibi olan insan Zonguldak için sanstır. O insanlar oradan çıkmaya korkuyorlar mı? bilmiyorum ama oradaki potansiyellerini, oradaki sermaye güçlerini başka yerlerde değerlendirseler daha iyi olur diye düşünüyorum.
Sonuçta Zonguldak’ta üç beş tane para kazanan insan var, diğerleri konuşuyor bana göre. Zonguldak’ta 10 kişi para kazanıyordur 80 bin kişi onu konuşuyordur. Bu kadar... Bana göre yazık yani, yazık.
Erdoğan Demir, bırakın ya. Erdoğan Demir’in ne kadar sıkıntıda olduğunu kim biliyor ya. Erdoğan Demir ve kardeşleri yattıkları zaman ne zannediyorlar yani. Erdoğan Demir’in yattığı yastık çivilerle doludur. Bunu onun gibi bende yaşadım, biliyorum. Bıraksınlar adamın bindiği arabanın hesabını yapmayı.
Dördüncü tespitim; Zonguldak’ta bir adım ileri gidemez. Burada kalır, cebelleşir durur. Hiçbir şey olmaz Zonguldak’ta. Zonguldak’ta yeni vizyonlu gençler istihdam yaratabilecek beyinler üretmişse orada onların önü açılırsa Zonguldak çok ileri gider. Zonguldak çok güzel bir yerde, şehir olarak çok güzel bir yerde. Doğası güzel, Türkiye’nin merkezi ve Ankaraya en yakın olan ili. İstanbul’a, İzmit’i, Adapazarı’na, Düzce’ye yakın. Türkiye’nin merkezinde bir il diyebiliriz.
Soru: Kimse gelip gitmek istemiyor ama!...
Aslan UZUN: Niyesi belli orada yaşayan insanların çok büyük katkısı var. Orada yaşayan insanlar kendilerini geliştirmemişler bana göre. Orada yaşayan bir sürü arkadaşım var. Benden çok daha iyi durumda olan insanlar vardı hiçbir tanesi (şudur diyebileceğim kimse yok) Erdoğan dağların tepesinde çalışan altyapısı dahi (bizim babalarımızın da alt yapısı yoktu ama en azından bizim önümüzü kesmediler) Orada çok zengin insanlar var çocukları bile hala oldukları yerde sayıyorlar. Risk almıyorlar çünkü. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın veya banane diyorlar. Bir kere bananeciliği bırakacaklar. Bir kere bir şey üretmenin, ben yaptım demenin zevkini tatmadıkları için bundan sonra zaten birşey olmaz.
haber: zirvegazetesi.com