Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Doğa Koruma Müdürü Sedat Kalem, dünya denizleri ile karşılaştırıldığında küçük bir alana sahip gözükmesine karşın Akdeniz'in bilinen tüm deniz canlılarının yüzde 6'sına ev sahipliği yaptığını bildirdi.
Kaş-Kekova özel çevre koruma çalıştayı tamamlandı.
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Doğa Koruma Müdürü Sedat Kalem, dünya denizleri ile karşılaştırıldığında küçük bir alana sahip gözükmesine karşın Akdeniz'in bilinen tüm deniz canlılarının yüzde 6'sına ev sahipliği yaptığını bildirdi.
WWF Türkiye tarafından WWF Akdeniz Bölge Ofisinin desteği, Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı işbirliğinde yürütülen Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Deniz Yönetim Planı ve Uygulaması Projesi kapsamında düzenlenen ve bir hafta süren zonlama ve planlama çalıştayına, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinden üç uzman eğitmen katıldı. Çalışta konuşan Kalem, Akdeniz havzasının küresel ölçekte önemli 200 ekolojik bölgeden biri olduğunu söyledi. Beş milyon yaşında olan yarı kapalı Akdeniz'in yaklaşık 2,5 milyon kilometre karelik alanı kapladığını belirten Kalem, bunun toplam deniz alanının yüzde 0,8'inin oluşturduğunu kaydetti.
Kalem, ''Dünya denizleri ile karşılaştırıldığında küçük bir alana sahip gözükmesine karşın Akdeniz'in en temel özelliği, zengin tür çeşitliliğine sahip olması ve bilinen tüm deniz canlılarının yüzde 6'sına ev sahipliği yapmasıdır. Bu türlerin de yaklaşık yüzde 29'u endemiktir'' dedi. Türkiye'nin Akdeniz kıyılarının zengin biyolojik çeşitliliği ve canlı türleriyle dikkati çektiğini kaydeden Kalem, nesli tehlike altında olan deniz kaplumbağaları, Akdeniz foku, orfoz, orkinos, deniz çayırları gibi birçok türe ev sahipliği yaptığını söyledi.
Bu zenginliğin kirlilik, doğal yaşam alanlarının kaybı, aşırı ve yasa dışı balıkçılık, yabancı türler, iklim değişikliği gibi birçok nedenle tehdit altında olduğuna dikkati çeken Kalem, şunları söyledi: ''Bu kapsamda denizlerde oluşturulan korunan alanlar, hassas alanların, nesli tehlike altındaki türlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, balıkçılık alanlarının verimliliğinin artması, balıkçılığın kontrollü yapılması ve o alanda yapılan tüm faaliyetlerin sürdürülebilir olması için en önemli araçtır. Ancak günümüzde Akdeniz'deki korunan ve yönetilen alanların kapladığı genişlik, tüm Akdeniz'in yalnızca yüzde 4'ünü oluşturmaktadır. Türkiye'de kara sularının halen yaklaşık yüzde 2,8'i korunmaktadır.''
Bu haber 1708 defa okunmu?tur.