Ben bahsettiğiniz gıdaların hemen hiçbirini tüketmiyorum. Yaz sebzelerini zamanında, yani yazın açık tarla ürünü olanlardan ve pazardan üreticisi ile konuşarak alıyorum. Tanıyıp güvenmediğim lokantalara çok mecbur kalmazsam gitmiyor, genelde dışarıda yiyeceksem butik, kendi evi gibi çalışan arkadaşların lokantalarında yiyorum. Semizotunu saksımda yetiştiriyorum. http://www.tarimsal.com/makaleler/makaleler.htm adreste bu konularla ilgili yazdığım makaleleri okuyabilirsiniz. Saygılar
İyi de...sadece bu mu? Zehir saçan diğer gıda ürünleri ne olacak? Çevredeki lokantaların mutfaklarına bakmak istediğimde adamlar nerdeyse beni döveceklerdi! Lokantaların, merdiven altındaki mutfaklarında hazırlanan yemekler ne kadar sağlıklı? Bulaşık makineleri yok. Bulaşıklar alelacel yıkanıyor. Bardaklarda, çatal-kaşıkta kalan mikroplar-bakteriler insanlara bulaşıyor. Bekletilmiş-kokmuş kıymalardan-balıklardan yapılan yemekler mide bulandırıyor. Eğitimsiz-cahil-lisansı olmayan, yılışık-müşteriyi kolundan çekip içeriye atan aşçı ve garsonlar! (bu bir ingiliz turistin ifadesidir)
Dondurulmuş ürünlerin saklanması-kullanılması hakkında da çalışmalar, araştırmalar yapılıyor mu? Para kazanmak hırsıyla insanların sağlığını hiçe sayan bu zorbalar kontrol ediliyor mu? Domates-patlıcan-biberin ihtiva ettiği tarım ilaçları hakkında da nutuk atılacak mı? Geçenlerde bir sera sahibi: '' komşum serasına tarım ilacı atıyor ertesi gün ürünleri satışa sunuyor'' dedi. Seralar denetleniyor mu? Garsonlar-aşçılar sürekli sağlık kontrolünden geçiriliyor mu? Kasaplardaki acaip lezzetli etlerden alınan numuneler labaratuarlara yollanıp analizi yapılıyor mu? GDO lu ürünlerin insan sağlığına zarar verdiği doğru da...konu sağlık ve gıda olunca bu sektördeki bütün ürünlerin denetimi gerekmez mi? Kanser olayları gün geçtikçe artıyor. Ülkemizdeki bilinçsiz-cahil-para düşkünü kişiler akılalmaz yöntemlerle gıda ürünlerine zehir katıyorlar. Lütfen bir de bu konuyu araştırsınlar!!!!!!