bu mimar [.......................] adında mardinde bir dolandırıcılık çetesiyle birlikte beraber insanları dolandırıyor benden 9850 tl yedi elimde her türlü belge var müthiş bir dili var adamın müthiş bir hırsız yok doğa yok bilmem ne hepsi yalan kendisi aynı zamanda sihir yapıyor sakın olaki elinden bir şey almayın projeden hiç ama hiç anlamıyor sahtekjarın önde gidene sakın olaki aldanmayın
Çok beğenerek okudum.
Şu formuül sahiden on numara.:
Tabiat + canlılar + coğrafi konum + kullanıcıların zevk, imkânları ve ihtiyaçları + doğaya dost yapı malzemeleri = Yapılacak % 100 organik mekânlar periyoduna dikkat etsinler. Çünkü bütün dersler tabiatın kendisindedir. Mimara düşen ise, bu dersleri iyi gözlemleyip hayata geçirmektir.
Roröptajı baştan sona kaçırmadan okurken ah dedim içimden "keşke Kalkan'da da böyle mimarlar olsaydı ve bu kadar çok emlak ofisi olmasaydı.....
Kalkan'ın dağları , doğal örtüyü yok ederek yapılan yol ve "villa" (burada ev değil villa deniyor)dan ibaret kalacak çok yakında.
Fazla kızdrıyoruz doğamızı. Birileri dur demezse bu yapılaşmaya, her zaman her türlü güzelliğiyle şaşırtan doğa yakında isyan edecek. Daha da çok şaşıracağız.
Çok beğendim yazınızı.
Emeği geçenlere teşekkürler.
Sayın Mimar Mehmet Emin Akkaş'ın
genç mimarlara önerdiği formüle hayran kaldım: ''Yapacakları mimari üretimlerde ise şu öneriyi incelesinler:
Tabiat + canlılar + coğrafi konum + kullanıcıların zevk, imkânları ve ihtiyaçları + doğaya dost yapı malzemeleri = Yapılacak % 100 organik mekânlar periyoduna dikkat etsinler. Çünkü bütün dersler tabiatın kendisindedir. Mimara düşen ise, bu dersleri iyi gözlemleyip hayata geçirmektir''.
Emeği geçenlere mersi.
Mimar değilim ancak çok güzel bilgiler edindim yazınızdan.
Mekanlara ve sağlıklı barınmaya bakış açımı değiştirdiniz.
Emeği geçenlere teşekkürler.
DAHA YAŞANIR BİR DÜNYA İÇİN,
DAHA İSRAFSIZ BİR BÜTÇE İÇİN,
DAHA SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN,
DOĞAYA İNSAFLI DAVRANMAK İÇİN
el ele verelim.
Elinize, yüreğinize sağlık.
"Organik Mimari" yazınızı okudum. İçimde geçen düşünce:''doğaya karşı, şu ya da bu şekilde hepimiz suçluyuz ve aynı zamanda borçluyuz''.
Perişan halde olan oğamıza karşı farkındalık oluşturduğunuz için tebrik ediyorum.
İnsana huzur ve veriyor bu bilgiler.
Resimlerdeki evlerde yaşamak, orada soluk alıp huzuru nefeslemek, sevgiyi paylaşmak, çok ayrıcalıklı olmalıdır.
Fikirlerinizin ete kemiğe bürünmesi, renklerinizin insanlara yansıması, tabiatın mekâna sinmesi, insanı sarıp sarmalaması çok güzel..
Sanat bu beceriye deniyor galiba.
Çok hoş fikirle: "Bir insanın yaşamda sıradanın ötesine çıkabilmesi için görüşümce iyi bir çocukluk yaşaması gerekir. Aynı zamanda değişik yaş evrelerinde, yaşamını besleyecek bütün plastik sanatlardan amatörce de olsa tatması gerekir. "Organik yapı insana tabii yuva kurmanın esas alındığı bir yaşam tarzıdır. Bu tarzı yansıtmak için tabiatı temel ilham kaynağı olarak model almalıyız. Bir yapı veya tasarının büyümesi çevreye uyum sağlaması ve canlıların tabiatına uyumluluğu, doğa dostu olan ve insanı çevresindeki ot, taş, toprak, karınca ve kırlangıca kadar düşünülen aynı zamanda tabiat yasalarından ödün vermeyen sanatçı mimarların ülküsü olmazsa mutlu, sağlıklı, dayanaklı ve tasarruflu yuvalar kurmak hayal olur." Bir de "Organik Mimari; Mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir..." Ve de "Mimar doğaya zarar vermemeli" diye devam eden paragraftaki; "Doğaya yabancılaşan insanlığın kendisine de yabancılaştığını dile getiren, Doğaya yabancılaşmak beraberinde bencilliği, zalimliği, üretim kısırlığını, hazıra konmayı ve emeğe hoyratça davranmayı getiriyor. Organik mimarinin tabiata ve çevreye en uyumlu mimari olduğunu, mimarlar, doğaya zarar vermeden tasarım yapmalıdır. Çünkü asıl güzellik doğanın kendisidir. Dokunulmamış, bakir kalmış olandır. Organik mimari ise bu zararı minimuma indirmeye özen göstermelidir. Doğadan ve yakın çevreden elde edilmiş taş, ahşap, cam, toprak ve kireç gibi işlenmemiş ürünlerle tasarım yapılırsa başarılı olur" diye belirtmişsiniz, katılmamak mümkün mü?. "Organik Mimari; Mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir..." Denmiş.
Elinize dilinize sağlık.
Yolunuz açık olsun.
Bu bilgi ve tespitlerin bize ulaştıran herkese canı gönülden teşekkürler.
Meltem
Selam
Zevkle okudum.
Ciddi ve ezber bozan bir yazı.
Genelde uzun yazıları okumaktan üşenirim. Ancak bu yazının bazı bölümlerinin daha da detaylandırsaydınız daha iyi olurdu sanırım. Mesela doğanın ve doğadaki canlıların öğretebilecekleri ile ilgili. Sanırım benim gibi üşengen okuyucuların okumayacağı hesaba katılmıştır.
Bir mimar olarak yeni bilgiler edindim sizlerden.
Yazılanların çoğunu beğendim.
_Mimar Kullanıcılar Adına Karar Vermemelidir_
Mimar Mehmet Emin Akkaş, "herhangi bir şehirde, bölgede veya ülkede yapacağımız mimari üretimde, daha önceki bilgilerimizin esiri olmamamız için, yeni mimari üretimlerde mekânın uygulanacağı yerelde, tasarımlara başlamadan evvel, giyimden-folklora, eğimden-bitki örtüsüne, kültürden-eski mimari dokuya kadar bir araştırma yaptıktan sonra, tasarım eylemine başlanmalı. Buna kuluçkaya yatma evresi diyorum. Bu da orijinal bir üretimi oluşturmanın yanında, kullanıcıların ruhunu, yuvaya nakş etmenin zeminini oluşturuyor. İşte o zaman gürbüz civciv, gagasını kabuktan dışarı çıkarıyor diyebiliriz"
Çok yerinde bir belirleme.
Çünkü genelde biz mimarlar diplomamızın arkasına sığınarak; kullanıcıların zevk ve isteklerine pek riaayet etmiyoruz.
Baştameslektaşım Mimar Mehmet Emin Akkaş'a olmak üzere, yazıda ve yayında emeği olanlara teşekkürler.
Süleyman Acar (Mimar)
Selam.
Hayran kaldım yazı ve belirlemelerinize.
Keşke herkes doğa ve çevre bilincinde olsaysaydı.
''Derslerin, sadece fakültenin belirlediğinden ibaret olmadığını, yanı sıra tabiata karşı olan derslerimizin de olduğunu bilerek, zamanlarını değerlendirsinler.
Yapacakları mimari üretimlerde ise şu öneriyi incelesinler:
Tabiat + canlılar + coğrafi konum + kullanıcıların zevk, imkânları ve ihtiyaçları + doğaya dost yapı malzemeleri = Yapılacak % 100 organik mekânlar periyoduna dikkat etsinler. Çünkü bütün dersler tabiatın kendisindedir. Mimara düşen ise, bu dersleri iyi gözlemleyip hayata geçirmektir.''
Belirlemeler, yazı ve yayında emeği geçen herkese mersi.
Ebru
SELAM
'Organik mimari; doğanın yasalarını mekânlara uyarlama inceliğidir. Birileri asılsız gerekçelerin arkasına sığınmasınlar. Doğa bütün dünyadaki inşaat malzemeleri satan mağazalardan kat be kat daha zengindir''. açıklaması on numara açıklama olmuş..
araştırmalarınızın devamı temmenisi ile
Teşekkürler.
Organik mimari yazınızda geçen 'Mimar doğaya zarar vermemeli' ve 'Mimar kullanıcılar adına karar vermemeli' tespitleri çok yerinde tespitlerdir.
Organik mimari hakkında da güzel açıklanmış.
Zevk ve verim aldım yazınızdan.
Katkısı olan herkese teşekkür.
Kadir Varan
Sayın Mehmet Emin AKKAŞ'ın
..."Organik mimari", mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir.
Diğer bir deyişle; doğayı tahrip etmeden, barınma ihtiyacımızı gidermek amacıyla, tabii materyalleri, çevresindekiler ile bir bütünsellik ve uyum içinde uygulamaya "Organik Mimari" (Organic Architecture) diyebiliriz.''...organik mimari ile ilgili yasısı için emek veren herkese teşekkürler. Bu tür araştıma ve çalışmaların yaygınlaşması dileğiyle.
Aysel
Çok beğendim.
''Herhangi bir şehirde, bölgede veya ülkede yapacağım mimari üretimde, daha önceki bilgilerimin esiri olmamam için, yeni mimari üretimlerimi yapacağım yerelde, tasarımlara başlamadan evvel, giyimden-folklora, eğimden-bitki örtüsüne, kültürden-eski mimari dokuya kadar bir araştırma yaptıktan sonra, tasarım eylemine başlıyorum. Buna kuluçkaya yatma evresi diyorum. Bu da orijinal bir üretimi oluşturmanın yan ısıra, kullanıcıların ruhunu, yuvaya nakş etmenin zeminini oluşturuyor. İşte o zaman gürbüz civciv gagasını kabuktan dışarı çıkarıyor diyebilirim''.
Emeği geçenlere teşekkürler.
Deniz
Haber yazınız bana çok şey kattı.
Teşekkürler
TEŞEKKÜR
Yazınızı bir kaç sefer okudum.
Yazınız bilimsel referanslara dayanmakla beraber, çoğu kısımları bir kitabe emsalinde.
Bu güne kadar okuduğum 'Organik Mimari' hakkındaki yazıların en güzeli oldu.
Mimar Mehmet Emin Akkaş'a ve emeği geçenlere teşekkür etmek istedim.
Mimar Nedim
Selam
Yaı için herkese teşekkürler.
''Tabiat + canlılar + coğrafi konum + kullanıcıların zevk, imkânları ve ihtiyaçları + doğaya dost yapı malzemeleri = Yapılacak % 100 organik mekânlar periyoduna dikkat etsinler. Çünkü bütün dersler tabiatın kendisindedir. Mimara düşen ise, bu dersleri iyi gözlemleyip hayata geçirmektir.''
Selam
Bu bilimsel araştırmalar ile bizi aydınlatan herkese teşekkürler.
Mrb.
Tespitler çook hoş.
''Kendisiyle barışık olan insan, çevresi ile de barışıktır. Sorun yaratmaktan çok, çözüm üretir. Çevresiyle uyum içerisindedirler, yanlışa ve zulme karşı koyama iradeleri gelişmiştir. Eğer birileri para hırsı doğrultusunda doğamızı tahrip ediyorsa; her erdemli insanın görevi bu tahribata samimi bir şekilde karşı koymaktır. İş sadece mimarların işi değildir. Çünkü bu doğa hepimizindir ve sorunlarını çözmek için de, hepimize görev düşmektedir. Bu, bir karanlık "aydınlık mücadelesidir.''
Evet herkese görev düşer. Doğamızı tahrip edenlere dur demek lazım.
Herkese teşekkürler.
Selin
Selam
10 numara. yazınız
Belirlemeleri ve yazı dilini çok beğendim.
Örneğin : ''Organik mimari, mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularının baskı altında tutmadan, tabiattan sağacaklarımızı, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir ''.
Beğendim, katkısı olanlara teşekkür etmek isterim.
Ayrıca Sn. Mehmet Emin Akkaş'a da teşekkürlerimi sunuyorum.
Selin
SELAM
Yazınızı beğendim.
Doğa-insan ve doğa-mekan ilişkileri hakkında faydalandım.
'Organik mimari; doğanın yasalarını mekânlara uyarlama inceliğidir. Birileri asılsız gerekçelerin arkasına sığınmasınlar. Doğa bütün dünyadaki inşaat malzemeleri satan mağazalardan kat be kat daha zengindir' denmiş, çok yerinde bir tespittir.
Yasemin
Selam
Yazınızı okurken kendimi bir kütüphanede hissettim. Bu bilgileri bize ulaştıran, katkı sunan ve Mimar Mehmet Emin Akkaş Beye teşekkür ediyorum.
Fatih Yürekli.
Selam
Bilgelik ve engin araştırmaya dayanan belirlemeleriniz beni mest etti.
Çok hoş. . . "Organik mimari", mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir.'' denmiş ve
Doğa yasalarına riayet ettiğimiz sürece, doğa bize kaybettiklerimizi fazlasıyla geri verecektir. Bir mimarın bu uyumu yakalayabilmesi için de, tabiatın asistanı (müridi) olması ve doğayı doğru okuması gerekir. Tıpkı bir ruhanin kendini dinine adamışlığı misali, doğanın öğrencisi olmalı. Tabiatın dilini öğrenmeden, organik mimari uygulamaları sakat olur. Tabiata karşı kopya çekmek ise, insanlığa her zaman zarar verir ve bizi tabiata karşı suçlu konuma düşürür. Bu da zamanla birikir ve felaketlere davetiye çıkarır.
Tabiatı kutsal ve cömert bir ANNE olarak kavramamız gerekir. İhtiyacımızı gidermeye çalışırken, tabii materyalleri, geri dönüşümü kolay olan organik malzemeleri, çevresindekiler ile bir bütünsellik ve uyum içinde olanı kullanmalıyız.'' ve
...''Doğurgan doğa özgürleşmeden, doğurgan dişinin özgürleşmesi gerçekçi olmaz. ''..
''Mimarlık dişi bir meslektir. İnsanoğlu zamanı ve mekânı dürüst okumalıdır ve kısırlığa hizmet etmemeli.''..
Bu güzel yazıya katkı sunan herkese teşekkürler.
Ecevit Turan
SELAMLAR
Gazetecilerin seninle yapmış oldukları röportajı okuduğumda; Doğa ile iç içe büyümüş Kızılderili Bilgelerinin anlatımlarındaki hazı aldığım için teşekkürler. Örneğin: "Organik Mimari; Mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir." denmiş, on numara tespit olmuş.. Keyifle edindiğim organik mekan bilgileri için mersi..
Elif ALTINEL:
YAZINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
Ben bu habere emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. 'Mehmet Emin AKKAŞ Organik Mimari ile ilgili röportaj yazınızdan keyifle edindiğim bilgilerin tümü güzel idi ancak özellikle şu üç değiş çok hoşuma gitti: 1- "Mekânı sürekli ve sürdürebilir şekilde, canlı duygularını baskı altında tutmadan, tabiattan süzüleni, başta insanoğlu olmak üzere, bütün canlıların; sağlığına, huzuruna ve özgürlüğüne özen göstererek, barınmaya çözüm getirme erdemidir." 2- "Organik mimari yeni değil, ancak doğadan o kadar uzaklaşmış olan insanoğlu, organik mimariden de uzak kalmıştır. Bu yabancılaşma sadece mimaride değil; yemekte, giyimde, müzikte, aşkta ve kültürde de aynıdır. Aynı zamanda birey, kendisine de yabancılaşmıştır. Bu da beraberinde endişeyi, bencilliği, zalimliği, üretim kısırlığını, hazıra konmayı ve emeğe hoyratça davranmayı getiriyor." 3- "Kısaca şu periyoda göre barınma talebi karşılanmalıdır: Doğa + canlılar + coğrafi konum + kullanıcıların zevkleri/ imkânları + doğaya dost yapı malzemeleri = Yapılacak % 100 organik mekânlar."
ELİNİZE,DİLİNİZE SAĞLIK.
M.Kemal AYTEKİN
SELAM
Artık hepimizin bildiği gibi doğadan,içindeki varlıklara göre en çok yararlanan bizleriz.Doğayı en çok kirleten yine bizleriz.Bu nedenle "Doğa kirletme kendi varlığımızı yok etmeye çalışmaktır" denilebilir. Bilinçsiz kullanılan her şey gibi temiz ve sağlıklı tutulmayan doğa da bizlere zarar verir. Bu nedenle doğa denince aklımıza önce yaşama hakkı gelmelidir. İnsanın en temel hakkı olan yaşama hakkı, canlı ya da cansız tüm varlıkları sağlıklı, temiz ve güzel tutarak dünya'nın ömrünü uzatmak, gelecek kuşaklara burakılacak en değerli mirastır. Ruhsal rahatlamamızı sağlayacak yeşil alanlara hasret kalmaya başladık. Yüzmek için deniz kıyısında bile yüzme havuzlarına girmek zorunda kaldık, gürültüsüz ve sakin bir uyku uyuyamaz, midemiz bulanmadan bir akarsuya bakamaz olduk. Sayın MEHMET EMİN BEY: öncelikle doğaya karşı bu hassasiyetinizden dolayı sizi takdir ederim. Doğayla içiçe olan bir insan ancak bu kadar yalınsız ve bu kadar güzel anlatımıyla doğaya olan ihtiyacımızı dile getirebilir. Belirttiğiniz gibi insanlarımızın öncelikle farkında olması gerekir.farkında olan insan ilk adımı atmış olur. Doğa ve insan psikolojisini çok derin şekilde ele almışsınız. YÜREĞİNİZE VE ELLERİNİZE SAĞLIK. BAŞARILARINIZIN VE ARAŞTIRMALARINIZIN DEVAMINI BEKLERİZ..
Fulya Saran.