karakartal (0) 16 Ekim 2011, 00:08 Yöneticiye Bildir +1  -1
aşağıdaki tüm yorumların dışında , gözden kaçan en önemli aykıriyet:
100 binlik planda bu arsa ve bir avukatın diye bahsedilen yer planda "Özel mahsul Alanı " diye lekelenmiştir.Yani Tarımsal Alan ancak zeytinlik,turunçgillik, fıstıklık gibi "Özellik içeren Ürün Alanı" ....Antalyadaki Vakıf Zeytinliği gibi...
Ancak alt planlarda statüsü değişebilecek alanlardır. Bugüne kadarda 100 binlik altında bu yerlerde plan yapılmamıştır.Buradaki "plan -mış gibi bir plandır" meclisten bile geçmemiştir.Harita teknisyenlerinin harikalar yaratıp, M.ş nın başına örümcek ağı gibi çorap ördükleri günlerden bir anı olarak kalacaktır. M.Ş nin kendi 3.derece yerlerini planlarken de benzer teknik yanlışlıklarla işin hukuğa gitmesine sebep oldular. Planlama sadece teknik bir konu değildir, asıl olan Hukuka uygunluğudur.

[Editör yorumu; sn. Karakartal, Teşekkür ederiz...]
orfoz (0) 15 Ekim 2011, 13:17 Yöneticiye Bildir +1  -1
3=ayrıca deniz dalgasının oluşturduğu doğal kaya yapıların üzerine beton dökerek , denizin içine kadar beton merdivenle inen, yeni yapılaşmış yerler de bu kıyı kenar kanununun ayrı bir maddesine aykırılıktır. Ancak liman gibi , yada mecburen doldurulması gereken yerler Hükümet kararnamesi ile yapılabilirler.
orfoz (+1) 15 Ekim 2011, 01:37 Yöneticiye Bildir +1  -1
2=konunun özü lafı gevelemekte ve buradan bir köşe yazısı çıkarma gayretine girmek değildir. Kısacası;A)ukuken "kıyı kenar kanunu dikkate alınmamıştır",B)ilk 50 metre yeşil (ortak kamu) alanına terk edilmemiştir." C)ikinci 50 metre de günübirlik yapı kat kurallarına uyulmamıştır,D)zaten her parsele erkenden subasmanı atılması ile klasik ; inşaat ruhsatının hak edilişi sağlanmaya çalışılmıştır.Ama son 8 yılda değişen yasalar "bu aksiyonlara" izin vermemmektedir. tüy müy hikaye...yiyen yedi ...olan alanlara oldu... birkaç sene de çözülecek bir iş değil...
orfoz (-1) 15 Ekim 2011, 01:29 Yöneticiye Bildir +1  -1
" tüyü bitmemiş " sözü beni öteden beri rahatsız eder. anadolu tabiri ile "köse" tabir edilen ve ömür boyu sadece bir mısır püskülünün 10da biri sakalı bitenlere ayıp oluyor diye düşünürüm.hem köse hem de yetim oranı nedir ? elimizde bir istatistikte yok.Cuma beyin heryerinden "tüy,kıl " fışkırıyor diye böyle bir yazı yazması belki normal olabilir ama, burada esas "TÜYÜ BİTMİŞ ÇOLUK ÇOCUK SAHİPLERİNİN" hakkı söz konusu diye düşünüyorum.